Esas No: 2022/7311
Karar No: 2022/8137
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7311 Esas 2022/8137 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7311 E. , 2022/8137 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 23. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Türk ... Sendikası ile ...ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında, ... ve İçişleri Bakanlığına bağlı işyerlerinde işe girişte hatalı ücret derecesinden intibakı yapılan üyelerinin intibaklarının düzeltilmesi amacıyla 21.02.2012 tarihinde protokol imzalandığını, bu protokol kapsamında kurulan İntibak Komisyonu tarafından 789 işçinin ücret derecelerinin düzeltildiğini ve 14.02.2013 tarihinden itibaren yeni ücret derecesi üzerinden ödeme yapıldığını, müvekkiline de 14.02.2013 tarihinde 4 derece eklendiğini, davalı ... Bakanlığından fark alacakların 5 yıl geçmişe dönük ödenmesi konusunda dava açılmasına gerek kalmadan sulhen ödenmesinin talep edildiğini, davalı Bakanlık tarafından yayımlanan 13.11.2014 tarihli ve 15.11.2015 tarihli yazılar ile intibakları düzeltilen işçilerin 14.02.2013 tarihinden geriye dönük 5 yıllık fark alacakları olduğu ve dava açmayan üyelerle sulh sözleşmesi yapılıp geriye dönük alacakların yasal faiziyle ödenmesinin belirtildiğini, geriye dönük ödemelerin yapılması için hesaplamaların yapılarak ödenmesi için işlemler devam ederken ve hatta bazı işyerlerince ödemeler yapılmışken sendika üyelerinden bir kaçının dava açması nedeniyle dava sonuçlanana kadar davalı Bakanlık tarafından işlemlerin durdurulması talimatının verildiğini, dava açan işçilerin ödemesini aldığını, dava açmayan üyelerin ödemelerinin yapılmadığını, zamanaşımının 13.11.2014 tarihli yazı ile kesildiğini ve bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başladığını ileri sürerek ücret farkı, ikramiye farkı, ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; geçmişe dönük ödeme ile ilgili sulh anlaşmasının yapılmadığını, talep hakkının sadece dilekçe ile değil dava ile olduğunu, 5 yıllık süre içerisinde dava açılmayarak alacağın zamanaşımına uğradığını, 21.02.2012 tarihinde sendika ile işçilerin ücret dereceleri ile ilgili protokol imzalandığını, fakat sulh sözleşmesinin imzalanmadığını, daha sonra ücret dereceleri hatalı olanların yeni ücret derecesinden intibakları yapılarak ödemelerinin yeni ücret derecesine göre yapıldığını, protokolün geçici 3 üncü maddesinde Komisyon kararının geldiği tarihten itibaren geçerli olduğunun düzenlendiğini ve 18.01.2013 tarihli ve 01-13 sayılı yazı ile gönderildiğini, intibak işlemlerinin bu tarihten itibaren geçerli olduğunu, belirtilen tarihten önce iş sözleşmesi sona eren işçilere uygulanmadığını, 21.02.2012 tarihinde protokol imzalandığını, 08.02.2013 tarihinde yeni ücret derecesinin tespit edildiğini, ücret derecesinin geçmişe dönük artırılması hâlinde geçmişe dönük alacaklarının talep edilebileceğini, işçilerin geçmişe dönük alacaklarının 08.02.2013 tarihinde tespit edildiğini, bu alacakların 08.02.2018 tarihinde zamanaşımına uğradığını, sendikanın zamanında dava açmaması sebebiyle zamanaşımına uğrayan bir alacağın talep edilmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, üyelerinin mağduriyetinin sendikanın zamanında dava açmamasından kaynaklandığını, örnek olarak sunulan davaların zamanaşımı süresinde açıldığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ve en yüksek işletme kredisi faizi talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak;
"...
Somut olayda; davacının talebi toplu iş sözleşmesinden kaynaklı işçilik alacaklarının ödenmesi değil, 21.02.2012 tarihli protokol ile sağlanan ücret intibakından kaynaklanan ve ödenmesi taahhüt edilen fark alacakların ödenmesidir. Başka bir deyişle, dava 21.02.2012 tarihli protokolle sağlanan ücret intibakı gereğince ödenmesi gereken fark alacaklara dayanmaktadır. Alacağın dayanağı 21.02.2012 tarihli sözleşme olduğuna göre, somut olay bakımından işçilik alacaklarına uygulanması gereken 5 yıllık zamanaşımı süresinin değil, 6098 Sayılı Kanun'un 146. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Bu durumda dava tarihi olan 05.07.2019 itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığı anlaşılmış,..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davaya konu işçilik alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olması ve bu sürenin dolmuş olması ve süresinde olan cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunulması sebebiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, faiz türü ve başlangıç tarihinin de hatalı olduğunu savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Açılan emsal davalarla ilgili Yargıtay 9. HD 2020/6775 E.-2020/11222 K. 08.10.2020 T.; 2021/2945 E.-2021/7405 K. 01.04.2021 T. içtihatlarında ; '... Davalı ... Bakanlığının 13.11.2014 tarihli yazısının ikrar niteliğinde olduğu ve dava tarihi olan 31.05.2019 itibariyle işçilik alacaklarına uygulanması gereken 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığının anlaşılması karşısında...' şeklinde davada uygulanması gereken zamanaşımı süresine ilişkin açıklık getirmiştir.
Dosya kapsamına göre davacı talepleri yönünden zamanaşımı süresinin dolmadığı, ...ve Hizmet Sektörü Kamu İşveren Sendikası ile Türk ... Sendikası arasında imzalanan 21.02.2012 tarihli protokolde 23. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin bir kısım maddelerinde değişiklik yapılmasının kararlaştırıldığı, ...'nın 13.11.2014 tarihli yazı içeriği ve 21.02.2012 tarihli protokol birlikte değerlendirildiğinde, davalı ... Bakanlığının 13.11.2014 tarihli yazısının ikrar niteliğinde olduğu, dava tarihi itibarı ile işçilik alacaklarına uygulanması gereken 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alındığında, davacının fark alacak taleplerinin bilirkişi raporu ile belirlenen miktarlar yönünden kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu, mahkemece gerekçede 10 yıllık zamanaşımı süresinden bahsedilmesinin hüküm altına alınan alacakların doğru olması itibariyle sonuca etkili olmadığı ve davalı istinaf taleplerinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 53/2. Maddesindeki düzenleme ile talep edilen alacakların türü dikkate alınarak hüküm altına alınan alacaklardan fark ücret ve fark akdi ikramiye alacağına en yüksek banka işletme kredisi faizi, ilave tediye alacağına yasal faiz işletilmesinde bir aykırılık görülmemiştir. Davacı vekili tarafından alacaklara temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulduğundan bu alacaklara hükme esas alınan bilirkişi raporunda her bir dönem için belirlenen temerrüt tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi yönündeki kararda bu yönden de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek ve faizin hatalı belirlendiği ileri sürülerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, davacı işçinin talep ettiği alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 154 üncü maddesi, 156 ncı maddesinin birinci fıkrası, 147 nci maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde; davalı ... Bakanlığının 13.11.2014 tarihli yazısının ikrar niteliğinde olduğu ve dava tarihi olan 05.07.2019 itibari ile işçilik alacaklarına uygulanması gereken 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, faiz türünün ve başlangıcının da isabetli olduğu anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.