Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1738 Esas 2022/3362 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1738
Karar No: 2022/3362
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1738 Esas 2022/3362 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2022/1738 E.  ,  2022/3362 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın direnilmesine yönelik verilen hüküm süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dava, gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine yöneliktir.
    Davacı ıslah ile talebini tapu iptal tescil olmadığı takdirde tazminat istemine dönüştürmüş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 24.09.2019 tarihli, 2016/4658 Esas, 2019/3813 Karar sayılı bozma ilamına karşı mahkemece verilen 06.10.2020 tarihli, 2020/9 Esas, 2020/239 Karar sayılı ilam ile davanın kabulüne dair eski kararda direnilmiş, verilen direnme kararı davalı ... vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalıların Büyükçekmece .... Noterliği’nin 19.01.2012 tarih ve 03418 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... ilçesi ... Köyü 446, 448, 151, 80 ve 69 numaralı parsellerde kayıtlı taşınmazlardaki hisselerini satmayı vaad ettiklerini, davalılara bu sözleşme gereğince 300.000,00 TL ödeme yaptığını, talep edilmesine rağmen taşınmazların tapuda devredilmediğini ve taşınmazların devrinin yapılması için vekalet verilen kişilerin azledildiklerini ve davalıların sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediklerini ileri sürerek sözleşme kapsamında devri vaad edilen taşınmazların değerinin tespiti ile şimdilik ödenen 300.000,00 TL'nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 22.12.2015 tarihli dilekçesi ile de talebini Büyükçekmece ....Noterliği’nin 19.01.2012 tarih ve 03418 Yevmiye Numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” kapsamında satışa konu 446, 448, 151, ve 69 parsellerdeki davalılara ait hisselerin iptali ile anılan hisselerin davacı adına tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde ise Büyükçekmece ....Noterliği’nin 19.01.2012 tarih ve 03418 Yevmiye Numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi”ne konu 446, 448, 151, ve 69 parsellere yönelik olarak toplamda 780.937,51 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan hisseleri oranında tahsiline karar verilmesi şeklinde talebini ıslah etmiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesinde; dava dışı bir kişiyi tek parselde bulunan hissesini devir etmesi için vekil tayin ettiğini, dava dışı bu kişiyi anımsamadığını, bu kişinin vekaletle başkasını tevkil ettiğini, bu vekalete dayanarak bilgisi dışında sözleşme yapıldığını, kendisine para ödenmediğini, sözleşmede muayyen bir gün tespit olunmadığını ve davacının davalıları davadan önce temerrüte düşürmediği için dava açmakta hukuki yararının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesinde; taşınmazlardaki hisselerinin satışı için vekaletname verdiğini, sözleşme yaptığını, bilgisi olmadan başka sözleşmeler yapılarak dolandırıldığını ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, sözleşmenin hukuken geçerli olduğu kabul edilerek, sözleşme kapsamında 300.000,00 TL bedelin ödenmiş olduğu, davacı vekilinin 69, 446, 151 ve 448 parseller yönünden ...'nın öncelikle davacı adına tescil bunun mümkün olmaması halinde dava tarihi itibariyle bilirkişi raporlarında belirlenen değer üzerinden taleplerinin karara bağlanması için davayı ıslah ettikleri, ancak 446 parsel için davanın tefrikini talep ettikleri, 69 parselin kısa koruma alanı içinde kaldığı, bu nedenle sözleşme kapsamında ifanın mümkün bulunduğu, 80 parsel yönünden ise kısa koruma alanında kalmakla birlikte davalıların murislerinin hisselerinin bulunmadığı ve bu nedenle ıslah dilekçesinde yer almadığı gerekçeleriyle 151 parsel göl altında kaldığından, ... yönünden 73.125,00 TL, ... yönünden 219.375,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 448 parsel yönünden göl altında kaldığından,... yönünden 30.000,00 TL, ... yönünden 90.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, 69 parsel yönünden, davalı ...'nın 1/32, ...'in 3/32 hissesinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, kararın taraflarca temyizi üzerine (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 24.09.2019 tarihli, 2016/4658 Esas, 2019/3813 Karar sayılı bozma ilamı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 tarih 1944/10 E., 1948/3 K. ve 12.05.2016 tarih 2015/4-268 E., 2016/1 K. sayılı kararları uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılabilmesi mümkün değildir. Mahkemece, bu husus gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmediğinden temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulmasına karar verilmiş, mahkemece, 06.10.2020 tarihli, 2020/9 Esas, 2020/239 Karar sayılı ilam ile davanın kabulüne dair eski kararda direnilmiştir.
    1-Direnme kararının 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 15/1. maddesi hükmünce Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca incelenmesi gerekmekte ise de; 6373 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'ya eklenen geçici 4/1. maddesine göre direnme kararı, kararına direnilen daireye gönderileceği ve 4/4. maddesi gereğince öncelikle dairece direnme kararı inceleneceğinden direnmenin yerinde olup olmadığı Dairemizce incelenmiştir.
    Bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı hususu Yargıtay Hukuk Daireleri ve öğreti arasında tartışmalı bir hususken, 22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesinde bozmadan sonra ıslah konusuna açıklık getirilmiştir. Bu maddeye göre; “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda, kanun değişikiği nedeni ile daha önce verilen ve dairemizce bozma yapılan kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından direnme kararının kabulü ile (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 24.09.2019 tarihli, 2016/4658 Esas, 2019/3813 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Kaldırılmasına karar verilen (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 24.09.2019 tarihli, 2016/4658 Esas, 2019/3813 Karar sayılı ilamında; bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından bahisle diğer temyiz itirazları incelenmeden kararın bozulmasına karar verildiğinden davalının temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmiştir.
    2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...’nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    3-Davacı ıslah dilekçesi ile Büyükçekmece ....Noterliği’nin 19.01.2012 tarih ve 03418 Yevmiye Numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” kapsamında satışa konu 448 ve 151 parsellerdeki davalılara ait hisselerin iptali ile anılan hisselerin davacı adına tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde bedellerinin hisseleri oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; 448 ve 151 parseller göl altında kaldığından bu taşınmazların bedellerine hükmedilmiştir. Davalı, taşınmazların tescilinin mümkün olduğunu, fiilen el atılmadığını, arsa vergilerinin ödendiğini, bu nedenle tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmektedir. Mahkemece, davalının bu savunmaları dinlenmeden, 448 ve 151 parsellerin tapuya tescilininin mümkün olup olmadığı araştırılmadan tazminata hükmedilmesi hatalı olmuş, kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Mahkemece yapılacak iş, davalının sunduğu deliller de incelenerek ve gerekirse mahallinde keşif de yapılarak 448 ve 151 parsellerin tapuya tescilininin mümkün olup olmadığı araştılarak sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir.
    İşin esasına yönelik eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, direnme kararının kabulü ile (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 24.09.2019 tarihli, 2016/4658 Esas, 2019/3813 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, 2. bent uyarınca davalı ...’nın işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, 3.bent uyarınca davalı ...’nın temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 15.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara