Esas No: 2022/7142
Karar No: 2022/8178
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7142 Esas 2022/8178 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7142 E. , 2022/8178 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : GENEL KURUL İPTALİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 13. İş Mahkemesi
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : ... Anadolu 9. İş Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen genel kurulun iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı ... vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de davanın niteliği gereğince kanunda ivedi şekilde sonuçlandırılması öngörüldüğünden duruşma isteminin reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın, ... Şubesi delege seçimlerinin yapılmasını engellediğini, ... Şubesi delege seçimleri tamamlanmadan Genel Merkez Genel Kurulunu topladığını, davalı Sendikanın kanun ve tüzüğe aykırı bir şekilde almış olduğu merkez genel kurulu toplama kararının tedbiren durdurulması için ... Anadolu 7. İş Mahkemesinin 2020/288 Esas sayılı dosyası ile açılan davada Mahkemece “… asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği ..." gerekçesi ile tedbir talebi reddedildiğinden gerçekleştirilen merkez genel kurulunun iptaline ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 15 inci maddesi uyarınca kayyum tayinine karar verilmesi için dava açma zorunluluğunun doğduğunu, şube genel kurulları gerçekleştirilmeden, şube üst kurul delege sayıları tüzüğe aykırı bir şekilde belirlenerek genel merkez genel kurulunu eksik delege ile toplayarak genel merkez genel kurulunun toplanma tarihi makul bir süre öncesinde şubelere bildirilmeden, seçilmiş delegelerin oy kullanma hakkı engellenerek ve muhaliflerin genel kurula katılmaları engellenerek oluşturulan genel kurulun kanuna, tüzüğe ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, sendika ve şubelerin genel kurul toplantılarının kural olarak kanunda ya da tüzükte belirlenmiş zaman aralıklarıyla yapıldığını, bu toplantı aralığının 6356 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası ile “... olağan genel kurul en geç dört yılda bir toplanır ...” olarak belirlendiğini, sendika şubelerinin de kural olarak en geç 4 yılda bir toplanmak zorunda olduğunu, sendika şubeleri için ilk kurulduktan sonra yapacakları kuruluş genel kurullarının dışındaki genel kurullarını genel merkez genel kurulundan iki ay önce tamamlamaları gerektiğini, bu gerekliliğin, 6356 sayılı Kanun'un 80 inci maddesinin yollaması ile anılan Kanun'da hüküm bulunmayan hâllerde uygulanacak kanun olan 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 8 inci maddesinden doğmakta olduğunu, emredici bir düzenleme olan maddeye göre şube genel kurullarının olağan toplantılarını merkez genel kurulu toplantısından en az iki ay önce bitirmek zorunda olduğunu, davalı Sendika Ana Tüzüğü'nün (Tüzük) 30 uncu maddesinde de aynı kural Tüzük hükmü olarak tekrarlanarak şube genel kurullarının en geç 4 yılda bir ve sendika merkez genel kurulundan en az iki ay önce bitirilmesi gerektiğinin hüküm altına alındığını, dolayısıyla Sendika Tüzüğü'nün 30 uncu ve 6356 sayılı Kanun'un 10 ve 14 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler göz önüne alındığında, şube genel kurullarının 4 yıl dolmadan ve merkez genel kurullarından en az iki ay önce bitirilmesinin zorunlu olduğunu, şube genel kurullarının sendika merkez genel kurullarından önce yapılması gerekliliğinin sendikaların iç işleyişlerinde demokratik ilkelere uygun hareket etme zorunluluğunun bir gereği olduğunu, şube genel kurullarının şubeye bağlı üyelerce seçilen delegelerden, merkez genel kurullarının ise şube genel kurullarında seçilen üst kurul delegelerinden oluşmakta olduğunu, bu durumun Tüzük'ün 15 inci maddesindeki “... sendika genel merkez genel kurulu, sendikanın en yüksek ve yetkili organı olup, bağlı şubelerin genel kurullarında üye sayılarına oranla seçilecek 200 delege ile, sendika genel merkez yönetim ve denetleme kurulları asil üyelerinden oluşur.” şeklindeki düzenlemeyle açık olarak belirtildiğini beyan ederek şube genel kurulları gerçekleştirilmeden, Tüzük'e aykırı olarak delege yeter sayısı oluşmadan, yeni seçilen delegelerin oy kullanma hakkı kısıtlanarak yapılan sendika merkez genel kurulu ve bu genel kurulda alınan kararların Tüzük'e ve Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu ileri sürerek davalı Sendikanın 19.09.2020-20.09.2020 tarihlerinde yapmış olduğu 18. Olağan Genel Kurulun iptaline, Sendika Yönetim Kuruluna işten el çektirilerek kanuna ve Tüzük'e uygun bir şekilde seçime götürmek üzere 6356 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi uyarınca davalı Sendikaya kayyım tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde belirttiği gerekçelerle davalı Sendikanın 19.09.2020-20.09.2020 tarihlerinde yapmış olduğu 18. Olağan Genel Kurulun iptaline, Sendika Yönetim Kuruluna işten el çektirilerek kanuna ve Tüzük'e uygun bir şekilde seçime götürmek üzere 6356 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi uyarınca davalı Sendikaya kayyım tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı vekilinin iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının beyanının aksine şube genel kurullarının tamamının gerçekleştiğini, Kristal İş Sendikasının 6 adet şubesinin bulunduğunu ve bunların tamamının da 02.10.2016 tarihinden sonra genel kurullarını tamamladığını, davacının mensubu olduğu ... Şubesinin ilk genel kurul gerçekleştiren şube olduğunu, şubeler üst kurul delege sayılarının Tüzük'e uygun olarak belirlendiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 83 üncü maddesi uyarınca belirlenmeden sonraki bir aylık süre içerisinde ... Şubesi dâhil hiç bir şube tarafından itiraz olmaması sebebiyle tüm şubeler için üst delege sayılarının kesinleştiğini, genel merkez genel kurulunun eksik delege ile toplanmaya zorlanmadığını, iddia edilen hususların hiç birisinin gerçeği yansıtmadığını, 19-20 Eylül 2020 tarihlerinde gerçekleşen 18. Genel Merkez Genel Kurulunun hukuka ve Tüzük'e uygun olduğunu, 19-20 Eylül 2020 tarihlerinde gerçekleşen uyuşmazlık konusu genel kurulda davacı ve arkadaşlarının özgür bir şekilde genel kurula katıldıklarını, genel başkanlığa ve diğer görevlere adaylıklarını koyduklarını ancak seçilemediklerini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 13. İş Mahkemesinin 23.02.2021 tarihli ve 2020/350 Esas, 2021/106 Karar sayılı kararıyla;
“... merkez olağan genel kurulunun 19-20 Eylül tarihlerinde yaptığı, sonuç olarak ... şubesinin olağan genel kurulunu, merkez genel kurulunun toplanma tarihinden önce en az iki ay önceden toplanmadığı iddiasının doğru olmadığı, Sendika ana tüzüğün 30.maddesinden de görüleceği üzere en az iki ay önce şubenin genel kurulunu yapması gerektiği denilerek alt sınır konulduğu ancak üst sınır konulmadığı, dolayısıyla ... Şubesinin genel merkez genel kurulundan en az iki ay önce genel kurul yaptığı ve delegelerini seçtiği ...
Davacılar ... Şubesinin merkez genel kuruluna 55 delege ile katılması gerekirken, 45 delege ile temsil edildiğini belirtmiş ise; seçim mazbatasının incelenmesinde 10 delege eksikliğinin seçim sonucunu etkileyecek nitelikte olmadığı ...
Davacılar genel kurulda 200 delege olması gerektiğini ancak hazirun listesine göre YSK' ya 196 delege ismi verildiğini belirtmiş ise de; delegelerin vefat etmiş olabileceği, seçme yeterliliklerini kaybetmiş olabilecekleri ayrıca bu eksikliğin seçim sonucunu etkileyecek nitelikte olmadığından bu hususun seçimin iptali için tek başına neden olamayacağı ... Davacılar dava dilekçesinde ... Şubesine 66 delege ile temsil edilme hakkı verilmesi gerekmesine rağmen 55 delege verildiğini iddia etmişlersede; davacıların sendikanın delege belirleme kararına karşı yargı yoluna başvurma imkanların varken yargı yoluna başvurmadıkları, eldeki davada delege sayısının 55 olarak belirlenmesine dair alınan alınan kararın iptalinin talep edilmediğinden delege sayısının doğru olarak belirlenip belirlenmediğinin mahkememizce değerlendirmeye tabii tutulamayacağı...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; gerek ilçe seçim kurulundan gelen kayıtlar, gerekse yerel Mahkeme karar içeriği, genel merkez genel kurulunun Sendika Ana Tüzüğü'nün 15 inci maddesine aykırı olarak eksik delege ile toplandığının belgelendiğini, temsilde adalet ilkesi ve yerleşik Yargıtay kararları gereği genel merkez genel kurulundan bir yıl ve daha öncesinde yapılan şube genel kurulların yenilenmesinin gerektiğini, ... Şubesinin en az 55 delege ile sendika merkez genel kurulunda temsil hakkı varken yasaya aykırı bir şekilde 2016 yılında yapılan şube genel kurulunda seçilen 45 delege ile merkez genel kuruluna katılmak zorunda bırakıldığını, seçilmiş delege olan müvekkillerinin seçme- seçilme hakkının ellerinden alındığını ve genel merkez genel kurulunda oy kullanmalarının engellendiğini, İlk Derece Mahkemesinin sendika genel merkez genel kuruluna katılacak olan şube üst kurul delege sayılarının keyfî bir şekilde belirlendiği yönündeki iddialarını değerlendirmediğini, İlk Derece Mahkemesince davalı Sendika tarafından dosyaya sunulan ve yıllara ait toplam üye sayılarını gösteren bilgi ve rakamların hatalı olduğu yönündeki iddialarının değerlendirilmediğini, somut olayda olduğu gibi sendika yönetiminin sendikanın demokratik işleyişini zedeleyen, biçimleştiren, şeklen var olmasına neden olan uygulamaları öncelikle Anayasa'dan doğan yükümlüklerine aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli ve 2021/1390 Esas, 2021/1528 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 09.12.2021 tarihli ve 2021/8653 Esas, 2021/16361 Karar sayılı kararı ile;
“... somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesi kararında yer alması gereken zorunlu unsurlardan olan “Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep” hususları kararda yer almadığından, ilk derece mahkemesin kararına yönelik olarak davacılar vekilinin gerekçeli şekilde istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları değerlendirilmediğinden ve bu itirazlara dair bir gerekçe tesis edilmediğinden, bir başka ifadeyle karar somut olaya özgü hukuki gerekçe ihtiva etmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararı 6100 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesine aykırı olarak tesis edilmiştir.
...” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda ;
“...dosya kapsamına göre davalı sendikanın ... şubesinin 2. olağan genel kurulunun 25/12/2016 tarihinde yaptığı genel kurul delegelerini seçtiği, davalı sendikanın olağan genel kurulunu ise 19-20 Eylül tarihlerinde yaptığının anlaşıldığı, buna göre davalı sendikanın ... şubesinin olağan genel kurulunu, davalı sendikanın genel kurulunun toplanma tarihinden önce en az 2 ay önceden toplanmadığı iddiasının sübut bulmadığı, sendika ana tüzüğünün 30. maddesindeki düzenlemeye göre en az iki ay önceden şubenin genel kurulunu yapması gerektiğinin belirtildiği, süreye ilişkin alt sınır konulduğu ancak bir üst sınır konulmadığı, ... şubesinin genel merkez genel kurulundan en az iki ay önce genel kurulunu yaptığı ve delegelerini seçtiği, davacılar tarafından ... şubesinin merkez genel kuruluna 55 delege ile katılması gerekirken 45 delege ile genel kurulda temsil edildiği belirtilmiş ise de seçim sonuçlarına göre 10 delege eksikliğin genel merkez genel kurulundaki sonucu etkileyecek nitelikte olmadığı, yine davacılar genel merkez genel kurulunda 200 delege olması gerekirken YSK ya 196 delege ismi verilmiş ise de, delegelerin vefat etmiş olma ihtimali, seçme yeterliliklerini kaybetmiş olma ihtimalleri dikkate alındığında iddia edilen bu eksikliğin seçim sonucunu etkileyecek nitelikte olmadığı, yine davacılar tarafından ... şubesine genel merkez genel kurulunda 66 delege ile temsil hakkı verilmesi gerekmesine rağmen 55 delege verildiğinin iddia edildiği, davacıların bu konuda sendikanın delege belirleme kararına karşı yargı yoluna başvurma imkanlarının bulunduğu, ancak bu konuda yargı yoluna başvurmadıkları bu konuda genel merkezce ... şubesi için belirlenen delege sayısının bu aşama da değerlendirmeye tabi tutulamayacağı...” gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili dava dilekçesi ile istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Sendika Genel Merkez Genel Kurulunun iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6356 sayılı Kanun'un "Seçimlere itiraz" kenar başlıklı 15 inci maddesi şöyledir:
“(1) Genel kurulda yapılan organ ve delege seçimlerinin devamı sırasında yapılan işlemlere ilişkin olarak seçim sonuç tutanaklarının düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde yapılacak itirazlar hâkim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların karara bağlanmasından hemen sonra hâkim, 14 üncü madde hükümlerine göre kesin sonuçları ilan eder ve ilgili kuruluş veya şubesine bildirir.
(2) Bakanlık veya kuruluş ya da şubesinin üye ve delegeleri; kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak genel kurul ve seçim yapılması veya seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük ya da kanuna aykırı uygulama iddiasıyla, bu işlemlerin veya genel kurulun iptali için genel kurul tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilir. Dava basit yargılama usulüne göre iki ay içerisinde sonuçlandırılır. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/30 md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/30 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtayca on beş gün içinde kesin olarak karar verilir.
(3) Genel kurulun veya genel kurulda yapılan organ seçiminin iptaline karar verildiği takdirde mahkeme; genel kurulu kanun ve tüzük hükümlerine göre en kısa zamanda toplamak, seçimleri yapmak ve yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar kuruluşu yönetmekle görevli olmak üzere, 4721 sayılı Kanun hükümleri gereğince bir veya üç kayyım tayin eder ve görev sürelerini belirler.”
2. Tüzük'ün “Sendika Genel Merkez Genel Kurulunun Kuruluş Şekli” kenar başlıklı 15 inci maddesi de şöyledir:
“Sendika Genel Merkez Genel Kurulu, sendikanın en yüksek ve yetkili organı olup, bağlı şubelerin genel kurullarında üye sayılarına oranla seçilecek 200 delege ile, sendika Genel Merkez Yönetim, Denetleme ve Disiplin kurulları asil üyelerinden oluşur.”
3. Tüzük'ün “Sendika Genel Merkez Genel Kurulunun Toplanma Zamanı Ve Toplantı Esasları” kenar başlıklı 16 ncı maddesi ise şöyledir:
“a) Genel Merkez Genel Kurulu dört yılda bir sendikanın merkezinin bulunduğu yerde yönetim kurulunun tespit edeceği yer, gün ve saatte toplanır.
b) Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan genel kurul toplantısının gündemi, yeri, günü ve saati, en az onbeş gün önce, Merkez Genel Kurullarında Türkiye çapında dağıtılan bir gazetede, şube genel kurullarında ise mahalli bir gazetede ilan edilir.
c) Genel Merkez Genel Kurul toplantısının gündemi, yeri, günü ve saati ayrıca en büyük mülkiye amirine ve seçim kurulu başkanlığına yazı ile bildirilir. İki genel kurul toplantısı arasındaki döneme ait çalışma ve hesap raporları ile denetleme kurulu raporu ve gelecek döneme ait bütçe teklifi genel kurula katılacaklara toplantı tarihinden en az onbeş gün önce gönderilir.
d) Genel Merkez Genel Kuruluna çağrı Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılır. Genel Merkez Genel Kurulu toplantısı mülkiye amirine bildirilen yer, gün ve saatte, hükümet komiseri gelmese dahi yapılır. Bu halde keyfiyet derhal mülkiye amirine bildirilir.
e) Genel Merkez Genel Kurul toplantısında yalnız gündemdeki konular görüşülür. Gündeme madde eklenmesi genel kurula katılan delegelerin 1/10'unun yazılı teklifi ile mümkündür.
f) Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerinden biri tarafından yoklama yapılır. Yeterli çoğunluğun mevcudiyeti halinde genel kurulu sendika Genel Başkanı veya görevlendirdiği yönetim kurulu üyelerinden birisi açar. Genel Merkez Genel Kurulunu yönetmek üzere bir başkan, iki başkan vekili ve yeterince katip seçilir. Divan seçimi açık oyla yapılır.”
4. Tüzük'ün “Şube Genel Kurulunun Toplantı Zamanı Ve Toplantı Esasları” kenar başlıklı 30 uncu maddesi de şöyledir:
“Şube genel kurulu en geç dört yılda bir Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulunun mutabakatını almak koşulu ile ve Sendika Merkez Genel Kurulu toplantısından en az iki ay önce olmak üzere, şubenin faaliyette bulunduğu yerde, şube yönetim kurulunun tespit edeceği yer, gün ve saatte toplanır. Şube genel kurulunun toplanması için öngörülmüş olan en çok dört yıllık sürenin geçirilmesi durumunda, şube genel kurulu Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından toplanır ve genel kurul işlemleri Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından yürütülür.
Şube yönetim kurulu tarafından hazırlanan genel kurul toplantısının gündemi, yer, gün ve saati en az onbeş gün önce mahalde yayınlanan bir gazete ile ilan edilir. Şubenin faaliyette bulunduğu mahalde gazete yayınlanmıyorsa, mahalli olanaklardan yararlanarak gerekli ilan yapılır. Durum ayrıca mahallin en büyük mülki amirine yazı ile bildirilir. Şube genel kurullarının toplantı esas ve usulleri ile ilgili olarak sendika genel kurulları için uygulanan usuller geçerlidir. Ancak, şube genel kurullarının karar nisabıyla ilgili olarak kanun hükümleri uygulanır.
Şube yönetim kurulu için delege seçimleri, şubeye bağlı işyeri ya da işyerlerinin her birinde aynı günde yapılması şartı ile, işyerlerinin tamamında 10 gün içinde yapılarak sonuçlandırılır. Şube yönetim kurulu, şube genel kurulu için yapılan delege seçimlerinin tamamlandığı tarihten başlayarak en çok 45 gün içinde şube genel kurulunu toplamak zorundadır.”
3. Değerlendirme
1. 6356 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinde, genel kurulun, sendika ve şubelerin zorunlu organlarından olduğu belirtilmiştir. Genel kurulun görev ve yetkileri, aynı Kanun'un 11 inci maddesinde düzenlenmiş olup maddeye göre sendika organlarının seçimi yetkisi de genel kuruldadır. Bu itibarla, sendikanın yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerinin belirlendiği genel kurulların, demokratik esaslar doğrultusunda icra edilmesi, sendika içi demokrasinin gerçekleşmesi yönünden son derece önemlidir. Bu cümleden olarak, bir sendikanın demokratik yapıya sahip olup olmadığına ilişkin en somut ölçüler genel kurulun yapısı ve işleyişinde aranmalıdır (Fevzi Şahlanan, Sendikaların İşleyişinin Demokratik İlkelere Uygunluğu, ..., 1980, s.119).
2. Genel kurul sendikaların iradesini yansıtan nihai karar organıdır. Genel kurullar bakımından asıl olan ise olağan genel kuruldur. Olağan genel kurul, kanunda ve daha kısa bir süre belirlenmesi koşuluyla Tüzük'te öngörülen sürelerde düzenli şekilde yapılmak zorunda olunan ve yapılması için herhangi bir sebebin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur.
3. Somut uyuşmazlıkta; davacının iddialarının genel kurulun iptalini gerektirmeyeceği hususunun ortaya konulduğunun, seçim sonuçlarına göre 10 delege eksikliğinin dava konusu genel kuruldaki sonucu etkileyecek nitelikte olmadığının, delege sayılarının belirlendiği karara karşı bir dava açılmadığının anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ...'nın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.