Esas No: 2022/7038
Karar No: 2022/8275
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7038 Esas 2022/8275 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7038 E. , 2022/8275 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 42. İş Mahkemesi
Taraflar arasında ... 42. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosunda çalıştığını, kadroya geçerken belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığını, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi gereğince asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 2019 yılına gelindiğinde ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekildiğini ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle müvekkilinin ücretinin düşürüldüğünü, bu nedenle de müvekkilinin ücretinin, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma ve ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacaklarının eksik ödendiğini iddia ederek, fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu edilen taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü maddesi kapsamında daimi kadroya geçirildiğini, 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacak toplu iş sözleşmesi hükümlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesi kapsamında tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 42. İş Mahkemesinin 30.06.2020 tarihli ve 2019/500 Esas, 2020/380 Karar sayılı kararıyla davacının açık rızası olmadan ücretinin düşürülemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.10.2021 tarihli ve 2021/2067 Esas, 2021/2359 Karar sayılı kararıyla davacının kadroya geçirilmesi sırasında imzalanan iş sözleşmesinde ücret miktarının belirlenmediği şeklindeki gerekçe ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 13.01.2022 tarihli ve 2021/12004 Esas, 2022/355 Karar sayılı kararıyla kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmış olduğu görüldüğünden sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, buna göre taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesi hükmü dikkate alındığında dava konusu alacakların bu hükme göre değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda talep edilen alacakların belirlendiğinden bahisle ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı ile imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde oran kısmının dolu olmadığını, Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu taleplerin reddi gerektiğini, ücret düşümü söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını savunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Taraflarca getirilme ilkesi" kenar başlıklı 25 inci maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:
"Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz."
2. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:
"Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci maddesi.
4. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesi.
5. 696 KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.
6. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bozma sonrası tesis edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olmasına, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dosya kapsamında bulunan 03.01.2020 tarihli ıslah dilekçesi incelendiğinde "... Müvekkilin alması gereken ücreti asgari ücretin % 30 fazlasıyken, bilirkişi raporunda sehven % 130 esas alınmak suretiyle hesap yapılmıştır. Bu meyanda tarafımızca talep edilen ücret, dava dilekçesindeki talebimiz doğrultusunda asgari ücretin % 30' u olup, işbu oransal fark üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle ıslah yapılmıştır. ..." şeklinde açıklamada bulunulduğu görülmektedir.
3. Bu açıklama ışığında davacının ücreti "asgari ücretin %30 fazlası" kabul edilerek hesaplama yapılmalı, bu hesaplama sonucunda davacının talep ettiği fark alacakların mevcut bulunduğunun anlaşılması durumunda anlaşamamaya dair arabuluculuk son tutanak tarihine kadar davacının fark alacakları tespit edilmeli ve ıslah dilekçesi göz önünde bulundurularak hüküm kurulmalıdır. Bu husus gözetilmeden hangi yöntem ve unsur esas alınarak yapıldığı anlaşılamayan miktar artırımına ilişkin ıslaha itibarla hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.