Esas No: 2022/7434
Karar No: 2022/8276
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7434 Esas 2022/8276 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7434 E. , 2022/8276 K.Özet:
Davacı, davalı Bakanlık tarafından eksik ücret, ikramiye ve ilave tediye ödendiğini iddia ederek alacak davası açmıştır. İlk Derece Mahkemesi, belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca davanın kabulüne karar vermiştir. Dava konusu alacaklar, belirtilen sözleşme hükümleri dikkate alınarak hesaplanmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi, davalı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyizde ise, davalı vekili tarafından ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Karar, 696 sayılı KHK, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 ve 369. maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34. maddeleri ile geçici 23. madde uyarınca verilmiştir.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 42. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Bakanlık vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, taşeron bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, yine ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu taleplerin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını savunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Somut uyuşmazlıkta, dava konusu edilen alacakların bireysel iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplanması yerinde olmakla birlikte, hükme esas alınan bilirkişi raporunda arabuluculuk son tutanak tarihini aşacak şekilde 31.07.2021 tarihine kadar hesaplama yapılması gerektiğine dair tespit hatalıdır. Ayrıca arabuluculuk sürecinin bittiği tarihin 2021 yılının Temmuz ayı olması ve davanın 2021 yılının Ağustos ayında açılması karşısında, davacının 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021 – 31.12.2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin “Ücret Zammı” na ilişkin maddelerinden yararlanacağı şeklindeki kabul de isabetsizdir. Keza gerek dava tarihinde gerekse arabuluculuk tarihinde imzalanmış bir toplu iş sözleşmesi mevcut değildir. Diğer taraftan davalı tarafından davacıya 2021 yılında toplu iş sözleşmesi farklarına ilişkin ödemeler yapıldığı dosya kapsamındaki belgeler ile sabittir. Bu ödemeler ile esasen hatalı kabuller esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporundaki hesaplamalar karşılaştırıldığında, davacının 01.01.2021 tarihi ve bu tarihten sonraki dönem için ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına ilişkin bir fark alacağının bulunmadığı, dolayısıyla 01.01.2021 tarihinden sonrası için hüküm altına alınmış bir meblağ bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki deliller bütün olarak değerlendirildiğinde yukarıda ifade edilen hatalar sonuç itibariyla bozma sebebi yapılmamış; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu ilave gerekçe ile yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca yukarıda (2) numaralı bentte belirtilen ilave gerekçe ile ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muâf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.