Esas No: 2022/7298
Karar No: 2022/8222
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7298 Esas 2022/8222 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7298 E. , 2022/8222 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
1. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Dava işe iade davası sonrası işçilik alacaklarına ilişkin olup, Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 03.12.2019 tarihli, 2016/8498 Esas, 2019/21530 Karar sayılı ilâmı ile “2-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hizmet süresi fesih bildiriminde yer alan 13 yıl 10 ay 14 gün olarak kabul edilmiştir. Hizmet süresi yönünden fesih bildiriminde geçen hatalı süre yerine SGK kayıtlarında geçen süreye itibar olunmalıdır. Buna göre, 13 yıl 3 ay 6 gün olan hizmet süresine boşta geçen süre ilavesiyle davacının yasal hakları belirlenmelidir.
3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda boşta geçen süre ücreti hesabında aile yardımı eklenmiş olup, davalı işveren davacının eşinden boşandığı iddiasında olmakla bu yönde gerekli araştırmaya gidilerek sözü edilen yardımın boşta geçen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklar hesabında dikkate alınıp alınmayacağı belirlenerek hüküm kurulmalıdır.
4-İlave tediye alacakları bakımından 1998-2004 yılları arasını kapsayan ve davacı imzasını taşımadığı için itibar edilmeyen dönem bordroları dosyada mevcut olup, davalı vekili tarafından ek temyiz dilekçesi ekinde bu döneme ait olduğu belirtilen bir kısım banka ödeme belgeleri dosyaya sunulmuştur. Mahkemece ödeme itirazı anlamına gelen bu savunma üzerinde durulmalı ve istek konusu dönemler ilave tediye ücretlerinin ödenip ödenmediği belirlenmeli, ödeme yapılmışsa en son fesihten sonra ödenen 13.232,30 TL diğer işçilik alacaklarından muacceliyet sırasına göre mahsup edilerek sonuca gidilmelidir.
5-Dosyaya ek temyiz dilekçesiyle sunulan ve boşta geçen süre ücretine ilişkin olduğu belirtilen 10.110,25 TL ödeme makbuzu itiraz mahiyetinde olmakla hakkın ortadan kalkıp kalkmadığının tespiti bakımından Mahkemece dikkate alınmalıdır. Sözü geçen belgelerin değerlendirilebilmesi için kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada alınan 08.11.2021 tarihli ek raporda bozma ilâmındaki diğer hususlarla birlikte 4 ve 5 numaralı bozma sebebi de nazara alınarak hesaplama yapılmıştır. Söz konusu hesaplamada davalı tarafından boşta geçen süre ücreti olarak ödenen 10.110,25 TL bahsi geçen alacaktan mahsup edilmiş, en son fesihten sonra ödenen 13.232,30 TL ise muacceliyet sırasına göre ilave tediye alacağı, boşta geçen süre ücreti, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinden mahsup edilmiştir. Buna göre sadece işe başlatmama tazminatı ve yıllık izin ücreti yönünden bakiye miktar olduğu belirlenmiştir.
Mahkemece davalı tarafından yapılan ödemelerin dava açıldıktan sonraki tarih olduğu belirtilerek mahsup sonucunda bakiye miktar kalmayan kıdem tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve ilave tediye alacağı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, brüt 8.252,26 TL yıllık izin ücreti ile brüt 12.741,00 TL işe başlatmama tazminatına hükmedilmiştir. İhbar tazminatı talebi ise bozma öncesinde olduğu gibi reddedilmiştir. Bu hüküm uyarınca davalı lehine 100,00 TL ret vekâlet ücreti takdir edilmiştir.
Mahkemece mahsuba konu ödemelerin dava açıldıktan sonraki tarihte yapıldığı sonucuna varılarak hüküm kurulmuşsa da dosya kapsamından dava tarihinin 09.06.2014 olduğu, buna karşın boşta geçen süre ücreti olarak ödenen 10.110,25 TL'nin 15.01.2014 tarihinde ve en son fesihten sonra ödenen 13.232,30 TL'nin ise 04.02.2014 tarihinde dava açılmadan önce ödendiği tespit edilmektedir.
Belirtmek gerekir ki, davalı tarafın davanın açıldığı tarihten önce yaptığı ödemeler, dava tarihi itibarıyla alacağın varlığını sona erdirdiğinden davanın ödeme nedeniyle tamamen veya kısmen reddi sonucunu doğurur. Bu halde, taraflar yararına hükmedilecek yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin tayininde davanın kısmen veya tamamen reddi hâlinde olduğu gibi hareket edilmelidir. Bu durumda davacının dava ve artırım dilekçesi ile bozma sonrası alınan ek rapordaki mahsuba yönelik hesaplamalar nazara alınarak yapılan değerlendirmeye göre dava tarihinden önce yapılan ödemelerin mahsubu sonrasında kıdem tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve ilave tediye alacağının bakiye alacak kalmadığından reddine; ihbar tazminatı alacağının hak kazanılmadığından reddine karar verilmesi; yıllık izin ücreti toplam 9.728,00 TL talep edilmekle birlikte mahsup sonrası bakiye 8.252,26 TL kaldığından bu alacak yönünden de kısmen kabul ve kısmen ret kararı verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece yukarıda belirtilen şekilde karar verilmesi ve ödemelerin mahsubu sonrası toplam reddedilen 10.945,86 TL üzerinden davalı lehine ret vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bu husus bozma sebebi ise de, yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7 maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:
İlk Derece Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasında yer alan 3, 4, 5 ve 7 numaralı bentler ile davalı yararına vekâlet ücretine ilişkin 12 numaralı ve yargılama giderine ilişkin 13 ve 14 numaralı bentlerin hükümden çıkartılarak, yerlerine;
"3-Kıdem tazminatı alacağı talebinin reddine,
4-Brüt 8.252,26 TL yıllık izin alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Boşta geçen süre ücreti alacağı talebinin reddine,
7-İlave tediye alacağı talebinin reddine,
12-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve sair gider toplamı olan 440,35 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 299,43 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Davalı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve sair gider toplamı olan 70,00 TL yargılama giderinden davanın reddedilen kısmına göre belirlenen 22,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” bentlerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 23.06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.