Esas No: 2022/7520
Karar No: 2022/8324
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7520 Esas 2022/8324 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7520 E. , 2022/8324 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ve davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın... İlçe Belediyesinde işçi statüsünde usta olarak çalıştığını, 03.08.2008 tarihinden itibaren 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında çalışmasına davalı Kurumda devam ettiğini, davacının ücretinin 14. dönem toplu iş sözleşmesinin geçici 4 üncü maddesinde yer alan ''işçilerin brüt çıplak ücretleri iş bu TİS'den yararlanmaya başladıkları tarih itibariyle aynı kıdemdeki emsali işçilerin; aynı kıdemde emsali işçi olmaması halinde en yakın kıdemdeki emsali işçilerin ücretlerinden düşük olmayacağı, emsal mukayesesinde devir ile gelen işçiye DSİ tarafından verilen görevin dikkate alınacağı işe giriş tarih hususunda devreden kamu işverenindeki kıdemi esas alınır'' düzenlemesine aykırı şekilde belirlendiğini ve bu sebeple fark alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek fark ücret, fazla çalışma, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, husumetin... Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini ve davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan tüm haklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2016/962 Esas, 2018/404 Karar sayılı kararı ile davacının Belediyede düz işçi pozisyonunda çalıştırılmasına karşın davalı Kurumda puvantör pozisyonunda çalıştırıldığı, davalı Kurum tarafından davacının ücretinin 14. dönem toplu iş sözleşmesine aykırı şekilde belirlendiği, bilirkişinin emsal ücret olarak en yakın kıdemdeki çalışanı baz alıp yaptığı hesaplamanın usule uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 17.10.2019 tarihli ve 2019/3286 Esas, 2019/2807 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 14. Dönem toplu iş sözleşmesi hükmüne göre davacı ile aynı kıdemdeki emsal işte çalışan işçilerin, aynı kıdemde emsal işte çalışan işçi olmaması durumunda en yakın kıdemdeki emsal işte çalışan işçilerin ücretleri esas alınarak hesaplama yapılmış olduğu, benzer mahiyetteki dosyaların Yargıtay tarafından onanmak suretiyle kesinleştiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.02.2020 tarihli ve 2019/8565 Esas, 2020/1693 Karar sayılı kararı ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek emsal işçi olarak T.G. isimli işçi esas alınarak talep konusu alacaklar hesaplanmış ise de adı geçen işçinin puvantör sıfatıyla görev yaptığı, davacının ise düz işçi olarak çalıştığı buna göre T.G. isimli işçinin davacının emsali olmadığı, Mahkemece davacı işçinin görevi ve kıdemi itibarıyla emsali olan işçi tespit edilerek sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay bozma kararında belirtilen şekliyle emsal işçinin tespiti edildiği, emsal işçiye göre hazırlanan 15.12.2021 tarihli ek raporun dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Tarafın Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; T.G. isimli işçinin doğru emsal işçi olduğunu, bu durumun puantaj kayıtları ile de sabit olduğunu, davacının fiili pozisyonunun 2018 yılında resmîyet kazandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı Tarafın Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; A.T. isimli işçinin doğru emsal olmadığını, hesaplanan alacaklardan gerekli yasal kesintilerin yapılmadığını, davacının Kurum nezdinde çalıştığı süre boyunca tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, davacının yevmiyesinde herhangi bir düşüş olmadığını, bu durumda davanın reddi gerektiğine yönelik emsal Yargıtay kararının dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; işçinin ücretinin belirlenmesinde, 14. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin geçici 4 üncü maddesine göre hesaplamalara esas alınacak emsal işçinin doğru şekilde tespit edilip edilmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü olmasına karşın Mahkemece karar başlığında Orman Genel Müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi hatalı ise de bu hatanın mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğu değerlendirilmiştir.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.