Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7608 Esas 2022/8334 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7608
Karar No: 2022/8334
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7608 Esas 2022/8334 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7608 E.  ,  2022/8334 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 48. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 35. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesine davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı Bakanlık vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışmakta olduğunu, hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren olan taşeron şirketler yanında çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, davacı taşeron şirkette çalışırken toplu iş sözleşmesi ile asgari ücretin belli bir yüzde fazlası ücret ile çalışacağının hüküm altına alındığını, 696 sayılı KHK ile kadroya geçen davacı ile davalı İdare arasında yapılan iş sözleşmesinde de asgari ücretin %40 fazlasının ödeneceğinin belirlendiğini; ancak davalı İdare tarafından yüzdelik oran uygulamadan ödeme yapıldığını, davacıya ücretinin eksik yatırılması nedeniyle fark ücret alacakları bulunduğunu iddia ederek ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti fark alacaklarının haksız kesinti tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.


    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenen oranlarda zam yapıldığını, kanuna ve hukuka aykırı uygulamanın söz konusu olmadığını ve davacı iddialarının haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Davacının sürekli işçi kadrosuna geçirilmeden önce, işçilerin ücretlerinin asgari ücretin belli bir oranda fazlası olarak belirlenmiş olması, 01.01.2019 tarihinden itibaren, davacıya davalı tarafça ücret değişikliği teklifinde bulunulduğu ve davacının da bunu kabul ettiğine ilişkin bir belge ibraz edilmeden, iş kanunun 22. Maddesine uygun olacak şekilde işçini yazılı onayı alınmadan ücretinin düşüldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ücretinin düşürülmesi mümkün olmadığından, bilirkişi tarafından, 01.01.2019 tarihinde geçerli yasal asgari ücret miktarının % 35 fazlası olan miktara, toplu iş sözleşmesi ile düzenlenen % 4 zammının uygulanması ile bulunacak ücret miktarına göre, davacının tespit edilen ücret ile sonradan ödenen ücret arasındaki farka göre dava konusu alacakların belirlenmesi isabetli bulunmuş ..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, davacının ücretinde indirime gidilmediğini, davacıya yapılan ücret artışının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ( 375 sayılı KHK) kapsamında yapıldığını, davacının 31.12.2018 tarihli ücretinin (asgari ücretin sözleşmede belirlenen oranda fazlası) korunarak üzerine %4'lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini ve faizlere itiraz ettiklerini belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Davacı kadroya geçirilirken imzalanan iş sözleşmesinde ücret miktarı asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirtilmiştir. Davacının dava konusu dönem itibarıyla temel ücreti brüt asgari ücretin %35 fazlası olup davacıya TİS uyarınca her dönem için %4 zam uygulanarak hesaplanan miktar nazara alındığında davacının kadroya geçtikten sonraki ücreti taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesine uygun olarak ödenmemiştir. Hesaplanan miktardan ödenen miktarın mahsubu ile belirlenen davacının ödenmemiş fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, fark ilave tediye alacağı, fark fazla çalışma ücreti alacağı, fark ulusal bayram ve genel tatil alacağı bulunmakta olup, uygulanan faiz oranı ve faiz başlangıç tarihinin yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
    ..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.


    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.


    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı ve dava konusu ilave tediye alacağına uygulanması gereken faiz oranı hususlarındadır.

    2. İlgili Hukuk
    1.20.11.2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesi.

    2. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri.


    3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) "Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi" kenar başlıklı 22 nci maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
    "İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. ..."

    4. 4857 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesi gereğince gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanması gerekir.


    5. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca; "Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Maddenin ikinci fıkrasında ise "... Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.

    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıda yer alan (3) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Somut uyuşmazlıkta; davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçinin, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinin aylık ücretin düzenlendiği 7 nci maddesinde yazılı bulunan oran dikkate alınmaksızın temel ücretinin hatalı belirlenmesi nedeniyle eksik ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Buna göre taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesi hükmü dikkate alındığında dava konusu alacakların hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

    3. Dava açılmadan önce talep edilen alacaklar için arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 24.07.2020 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 12.01.2021 tarihinde somut dava açılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, dava konusu alacaklardan ikramiye alacağı dışındaki alacaklara ilişkin hesaplamalar 31.12.2020 tarihine kadar yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra, ihtilaf konusu olan ikramiye alacağı dışındaki alacaklar için 24.07.2020 son tutanak tarihi ile 31.12.2020 hesap tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden bu taleplerin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

    2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara