Esas No: 2022/7402
Karar No: 2022/8327
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7402 Esas 2022/8327 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7402 E. , 2022/8327 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 26. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı işyerinde 01.04.2008- 30.01.2015 tarihleri arasında önce bayi kontrolörü, 2011 yılından itibaren ise şef olarak çalıştığını, görev tazminatının toplu iş sözleşmesine uygun hesaplanmadığını, istenmesine rağmen ödenmediği için haklı nedenle istifa ettiğini, tazminatlarının ödenmediğini, izin ücretinin eksik ödendiğini, görev tazminatına toplu iş sözleşmesi zam oranlarının uygulanmadığını, yılda bir ücret teşvik primi, dört ilave tediye, iki akdi ikramiye ve görev tazminatlarının toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun hesaplanıp ödenmediğini, eksik ödeme yapıldığını, son aylık brüt ücretinin 5.589,61 TL olduğunu, yemeğin işverence verildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile izin, görev tazminatı, ilave tediye, akdi ikramiye ve teşvik primlerinin sözleşmeye uygun hesaplanmamasından doğan ücret alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; haklı fesih koşulları bulunmadığını, bu nedenle kıdem tazminatı istenemeyeceğini, tüm haklarının kanun ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun hesaplandığını, davacının daha önce eksik ödeme iddiasında bulunmadığını, istifa dilekçesinde haklı bir neden belirtmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacı tarafça kıdem tazminatının toplu iş sözleşmesine uygun hesaplanmadığı ve istenmesine rağmen ödenmediği için haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş ise de davacının istifa ederken herhangi bir haklı neden göstermediği gibi toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ödenmemiş alacağının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin yılda bir brüt ücret teşvik primi adığını, yılda dört ilave tediye ve iki akdi ikramiye ödemesi yapıldığını, görev tazminatında artış yapılmaması nedeniyle brüt ücret üzerinden hesaplanan yılda bir kez ödenen bu teşvik primlerinin eksik hesaplanarak ödendiğini, toplu iş sözleşmesinin 36 ncı maddesindeki atfa göre ilave tediye ve ikramiyelerin bir aylık istihkak üzerinden ödenmesi gerekirken kadro ücreti üzerinden hesaplanarak eksik ödendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... İşçi işverenden zam talep edebilir. Ama işverenin bu talebi karşılama zorunluluğu yoktur. İşverenin arttırmak zorunda olduğu tek ücret, asgari ücrettir. Diğer işçilere zam uygulanıp davacıya uygulanmama iddiası ve tanık anlatımı da bulunmadığı belirlenmiştir. Buna göre; davacının istifa dilekçesinden uzun süre sonra açtığı dava ile fesih iradesine haklılık kazandırma çabası içine girdiği, şef olarak çalıştığı düşünüldüğünde inkar etmediği, imzaladığı belgenin içeriğini ve yasal sonuçlarını bilebilecek durumda olduğu ve irade fesadı hali de söz konusu olmadığı anlaşılmakla iş sözleşmesinin davacı tarafından haksız olarak feshedildiği kabulü ile kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. ...
Diğer taraftan: işyerinde uygulanan TİS'in 34. maddesinde '...başkanlıkta çalışan unvanlı personele verilecek görev tazminatları Yönetim Kurulu tarafından belirlenir...' düzenlemesi olduğu, bu tazminatın TİS zammı dışında tutulduğu, bu nedenle davacı için TİS zammı uygulanamayacağı belirlenmekle birlikte, dönemsel miktar belirtilmediği gibi ödenmeyen görev tazminatı alacağı da bulunmadığı da ayrıca anlaşılmıştır. Bu kapsamda feshin haklı nedene dayandığı davacı tarafça ispat edilememiştir. Neticeten; mahkemece kıdem tazminatı alacak talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur.
Öteki taraftan; davacının teşvik primi, ilave tediye ve akdi ikramiyenin de görev tazminatında artış olmaması nedeniyle eksik ödendiğini iddia ettiği, görev tazminatında artış yapılmasını gerektirir yönetim kurulu kararı bulunmaması karşısında, yapılan ödemelerde eksiklik bulunmadığından bu alacak taleplerine de hak kazanılmadığının tespitinde hata saptanmamıştır.
Yıllık ücretli izin hakkının kullandırıldığının veya karşılığının ödendiğinin ispat yükü davalı işverenlikte olup, davalı tarafça sunulan yıllık izin formları ve ödemeler gözetilerek bakiye yıllık ücretli izin alacağının bulunmadığının kabulü de ayrıca yerinde olup, hesaplamalarda hata saptanmamıştır.
..." gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf sebeplerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği, buna göre davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı ve miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 33 üncü, 36 ncı ve 37 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin 34 üncü maddesinde ".... başkanlıkta çalışan unvanlı personele verilecek görev tazminatları Yönetim Kurulu tarafından belirlenir. ..." düzenlenmesinin bulunduğu, davacının görev tazminatının hâlihazırda ödenmeye devam ettiği, görev tazminatına zam yapılıp yapılmayacağı durumunun da yönetim kurulunun takdirinde olduğu, ilgili maddede yer alan zamma ilişkin düzenlemenin matbaa işçilerine ödenecek aylık prim ücretinin miktarına yapılacak olan dönemlik zam oranına ilişkin olduğu ve davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı haklarının da eksiksiz ve zamanında ödendiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.