Esas No: 2015/2835
Karar No: 2015/4345
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2835 Esas 2015/4345 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinden önce ... Gemlik Şubesi tarafından çek hesabı sahiplerine verilmeksizin imhalarına karar verilen ancak imha edilmeden bankadan çalınan 4445 adet çekten biri olduğu anlaşılan suça konu çeki, bir şekilde ele eçiren sanığın doldurup piyasaya sürdüğü bu amaçla çekte lehtar ve birinci ciranta olarak görünen ... ve 2. ciranta olarak ... isimlerini yazıp, imzalarını sahte olarak kendi eli ile attıktan sonra yemek borcu nedeniyle katılana verdiği bu suretle nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
Katılan, tanık beyanları ve sanık savunmasından suça konu çekin, sanık tarafından önceden doğan borca karşılık olarak katılana verildiği anlaşıldığından unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında ve sanığın suça konu çalıntı çeki tanzim edip sahte ciranta imzlarıyla katılana verdiği anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 28/09/2015 tarihinde dolandırıcılık suçu yönünden oyçokluğu evrakta sahtecilik suçu yönünden oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık, önceden doğan borca karşılık verilmiş olan senedin bir süre sonra başka bir çek ile değiştirilmesi için katılanın sanık tarafından ikna edilmesi ve sahte bir çek verilerek katılanın elindeki sahih senedin alınması eyleminin dolandırıcılık suçunun oluşturup oluşturmayacağına ilişkindir.
Yargılama konusu olay sanığın önceden doğan borcuna karşılık katılana senet vermesi eylemi değildir. Katılan alacağını para yerine geçen senet ile tahsil etmiş olduğundan sanık ile katılan arasındaki hukuki ilişki bu senedin verilmesiyle sona ermiştir. Sanık tarafından katılana verilmiş bulunan bu senet sebepten mücerret olarak kullanılabilecek maddi değeri haiz bir kambiyo senedi olduğundan artık katılanın mal varlığına dahil olmuştur. Bu nedenle bu aşamadan sonra hırsızlık ve dolandırıcılık gibi mala karşı suçlara konu olabilir.
Somut olayda yargılamaya konu edilen eylem de katılanın elinde bulunan ve mal varlığından sayılan gerçek senedin hile ile elinden alınmış olması eylemidir.
Aradan zaman geçtikten ve önceki hukuki ilişki kapandıktan sonra sanık ile katılanın senet ve çek takas etmesi yeni bir hukuki ilişkidir. Bu hukuki ilişkide sanık, dolandırıcılık suçunda hile kabul edilen sahte çek kullanarak katılandaki senedini almak suretiyle haksız menfaat temin etmiştir.
İşte yargılama konusu sadece bu eylemdir. Bu eylem irdelendiğinde TCK"nın 157. maddede yazılı suçun unsurlarının tamamen gerçekleştiği görülecektir.
Nitekim yüksek Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/5633 esas sayılı dosyasında konuyu şu şekilde değerlendirmiştir:
“Sanıklardan ..."in serbest, diğer sanık Yüksel Solmaz"ın ise Hanlı Belediyesi"nde mimar olduğu, sanıkların Pamukova ilçesinde bulunan Mehmet Küçük"e ait iş yerinin tadilat işini aldıkları, tadilat kapsamında bulunan cam işleri için katılanlara ait ... Cam Limited Şirketi ile görüşüp pazarlıklar sonucunda tesislerin cam işleri için 40.000 Amerikan doları karşılığında anlaştıkları, bu anlaşmaya göre 13.750 TL peşin verip geri kalan borçları için 13.750 TL değerinde bulunan 3 ayrı çek verdikleri, verilen çeklerin bir adedinin ödenip sanıklar tarafından geri alındığı, bu arada katılanların üstlendikleri işi bitirmelerine rağmen geri kalan çek bedellerini alamamaları üzerine çeklerin tahsili için icraya başvurdukları, bunun üzerine sanıkların bu çeklere karşılık yeni çek verme teklifinde bulunmaları üzerine, 02/05/2006 keşide tarihli 20.000 TL bedelli ve 15/05/2006 keşide tarih ve 14.800 TL bedelli olmak üzere iki adet çeki katılanlara verdikleri, çeklerin yasal süre içerisinde bankaya ibraz edildiklerinde bu çeklerden 20.000 TL"lik çekin sahte, diğer çekin ise çalıntı olduğunun anlaşıldığı şeklindeki somut olayda;
A- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden yapılan incelemede;
Suça konu sahte çeklerin, katılanların alacağı karşılığında sanıklar tarafından önceden verilen 13.750 TL değerindeki ve icraya konulmuş çeklere karşılık yeni bir anlaşma üzerine verilmesi karşısında, önceden doğmuş borca karşılık verilmiş sayılamayacağı gözetilmeden, sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetleri yerine beraatlarına karar verilmesi,”
Dairemizin 2015/895 esas sayılı dosyasında yer alan; “sanığın borcu karşılığında şikayetçiye senet verdiği, suç tarihinde borcunu nakit olarak ödeyeceğini söyleyerek şikayetçiyi çağırdığı, sanığın üstünde bir adet 100 TL"lik banknot altında ise kağıt parçaları olan, sıkıca sarılı desteyi şikayetçiye verdiği ve borcuna karşılık vermiş olduğu senedi şikayetçiden alarak dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; şikayetçinin beyanları, sanık savunması, dosyaya sunulan taraflar arasındaki ticari ilişkiye ait belgeler dikkate alındığında sanığın eylemini hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağını tahsil amacıyla gerçekleştirdiği anlaşıldığından şikayetten vazgeçme nedeniyle verilen düşme kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.” şeklindeki hüküm ile de önceden verilen senet veya çekin sonradan hile ile katılandan alınmış olması nedeni ile suçun sübuta erdiği kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyeti yerine; yazılı gerekçelerle beraatına ilişkin ilk derece mahkemesine ait kararın bozulması gerekirken onanmasına dair çoğunluk görüşüne muhalifiz.