Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2530 Esas 2015/4343 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2530
Karar No: 2015/4343
Karar Tarihi: 28.09.2015

Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2530 Esas 2015/4343 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/2530 E.  ,  2015/4343 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihinden önce katılan ..."a ait ... Ümraniye Şubesi hesabından verilen 19.500 TL"lik suça konu çekin imzalanmış şekilde ..."ın iş yerinden çalındığı, sanık ..."in suça konu çeki bir şekilde elde ederek katılan ..."dan satın aldığı süt ürünlerine karşılık verdiği, katılan ..."nın bankaya müracaatında çekin çalıntı olduğunun anlaşıldığı, çekin arka yüzündeki birinci ciranta gözüken ve çekte lehtar ... Toptan Gıda Maddeleri ... kaşesinde imza bulunmadığı, kaşenin heman altında sanık ... ..."in adı soyadı ve imzasının bulunduğu, sanık ..."in suça konu çekin kendisine nasıl geçtiğini ispatlayamadığı gibi aldatıcılık bakımından etkili olması yönünde çekin arka yüzüne kaşe vurularak altını imzalamış olmasına bakıldığında sanığın eyleminin dolandırıcılık kastıyla gerçekleştirildiği anlaşıldığından banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2200 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesi" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Hemen Ara