Esas No: 2022/7386
Karar No: 2022/8481
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7386 Esas 2022/8481 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7386 E. , 2022/8481 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı ...’na bağlı ... Tersane Komutanlığında bulunan ...Fabrikası işyerinde tekneci iş ve meslek kolunda çalıştığını, Türk ... Sendikasının üyesi olduğunu, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik'in (Yönetmelik) 4 üncü maddesinde günde azami 7,5 saat veya daha az çalıştırılması gereken işlerin sayıldığını, maddenin (p) bendinde gürültülü işlerin bu kapsamda olduğunun belirtildiğini, gürültülü işler tanımına ise gürültü düzeyi 85 Db (A)’nın üzerinde olan işlerin girdiğinin ifade edildiğini, davacının çalıştığı ... Tersane Komutanlığı bünyesinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun (6331 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine istinaden 2010-2011 ile 2017 tarihleri arasında defalarca gürültü ölçümlerinin yapıldığını ve söz konusu ölçümlerde kişisel maruziyet değerlerinin Yönetmelik'teki sınır değer olan 85 Db (A)’dan yüksek çıktığını, ortamın gürültüye müsait olduğunu ve davacının sürekli risk altında bulunduğunu, riskin varlığının dahi 7,5 saat çalıştırılması için yeterli olduğunu bu nedenle davacının Yönetmelik kapsamında sayılması gerektiğinin tespiti ile işyerinde geçerli toplu iş sözleşmeleri hükümleri gereğince hak kazanılan kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunmuş, müvekkili Bakanlık tarafından yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi, mevzuat ve emirlere uygun işlem tesis edildiğini, gürültü maruziyet değeri 85 Db(A) üzerinde olan işçilerin 7,5 saat kapsamına geçirildiğini ve kısa çalışma primlerinin ücretleri ile ödendiğini, davacının Yönetmelik kapsamında olmadığını ve alacak taleplerinin yersiz olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 15. İş Mahkemesi 20.10.2020 tarihli ve 2019/587 Esas, 2020/475 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 29.12.2020 tarihli ve 2020/2870 Esas, 2020/3339 Karar sayılı kararıyla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.05.2021 tarihli ve 2021/4085 Esas, 2021/9292 Karar sayılı ilâmıyla
"...
İlk Derece Mahkemesi kararında, dava konusu kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacaklarına bilirkişi raporunda belirlenen ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiş ise de; bilirkişi raporunda temerrüt tarihleri tespit edilmiş olmadığından bu alacak kalemlerine uygulanacak faizin başlangıç tarihi yönünden hüküm infaza elverişli bulunmamaktadır.
Kaldı ki, kısa çalışma primi yönünden toplu iş sözleşmelerinde ayrı bir ödeme günü belirlenmiş olmadığından 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 117. maddesi uyarınca bu alacak kalemine dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmesine karşın, yazılı şekilde verilen karar isabetsiz bulunmaktadır..." gerekçesiyle hüküm bozulmuş ve dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı doğrultusunda Toplu İş Sözleşmesinde belirlenen ödeme gününe göre fazla çalışma ücreti için bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi ek raporunda temerrüt tarihleri belirlenmiş ve rapor hükmün eki sayılarak hüküm kurulmuş, kısa çalışma primi alacağı için kesin vade içeren bir ödeme günü mevcut olmadığından bozma ilâmında belirtilen şekilde kademeli faiz uygulanmış, bozma konusu edilmeyen hususlara ve usuli kazanılmış hakka dikkat edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemece itiraz ve savunmalarının dikkate alınmadığını, bozma ilâmında belirtilen hususların bilirkişi raporu ile karşılanmadığını, İdarece davacıya ilişkin olarak yapılan ödeme ve işlemlerin fiili durum ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğini, İdarece yapılan işlemlerin toplu iş sözleşmesi, İş Kanunu ve ilgili diğer kanun hükümlerine uygun olarak gerçekleştirilmiş olmasına rağmen Mahkemece savunmaları ve savunmalarına dayanak olarak sunulan belgeler dikkate alınmadan aksi yönde değerlendirme yapılarak davacı taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriği, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin fazla çalışma ve kısa çalışma primi alacaklarının faizlerinin doğru ve infaza elverişli şekilde belirlenip belirlenmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu, Yönetmelik ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Bir üst başlıkta yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her ne kadar Mahkeme kararının gerekçesinde ek rapor ile hesaplanan fazla çalışma ücreti 4.093,23 TL olarak belirtmiş ise de, kararın eki sayılan bilirkişi raporu ve fazla çalışma alacağına ilişkin hüküm fıkrasından davacının fazla çalışma alacağının brüt 2.883,72 TL olduğu anlaşılmış, gerekçede yazılan miktarın maddi hatalı olduğu değerlendirilmiştir.
3.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.