Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7406 Esas 2022/8491 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7406
Karar No: 2022/8491
Karar Tarihi: 29.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7406 Esas 2022/8491 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7406 E.  ,  2022/8491 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 30. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 04.12.2018 tarihli ve 2017/528 Esas, 2018/603 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 02.02.2021 tarihli ve 2020/612 Esas, 2021/225 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalıların başvurularının esastan reddine, davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.


    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 02.10.2001 tarihinde ... International Company Şirketinde çalışmaya başladığını, 12.02.2013 tarihinde tüm hakları ile birlikte davalıya işçi devri yapıldığını ve davacının davalı Şirkette 4857 sayılı İş Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) tabi olarak çalıştığını, çalışmasının 2017 yılı Haziran ayına kadar kesintisiz sürdüğünü, özelleştirme süreci sonunda davalı ile davacı arasındaki iş sözleşmesinin sona erdiğini, davacıya geçmiş dönemlerde hak ettiği ancak kullandırılmayan yılık izinlerinin ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek yıllık izin ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    1.Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının nakle tabi personel olarak tüm özlük hakları ile birlikte Ekonomi Bakanlığına geçiş yaptığını, yıllık izin alacağı talebi ve faiz talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

    2. Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının iş sözleşmesinin 20.06.2017 tarihinde usulüne uygun sona erdirildiğini, aynı tarihte yeni kurumu Ekonomi Bakanlığına nakledildiğini ve bu yerde göreve başladığını, davacıya davalı Şirket tarafından ödenmesi gereken izin ücreti alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan incelemede ...Petrol Ürünleri A.Ş.'nin T.C. Başbakanlık ... ile imzaladığı 04.04.2017 tarihli hisse satış sözleşmesinin dosya içerisinde mevcut olduğu, söz konusu sözleşmenin 6.3 üncü maddesinde çalışanların haklarının korunacağı, kıdem tazminatı ve tüm haklarının... Petrol Dağıtım A.Ş. tarafından ödeneceğinin belirtildiği, dosyada bulunan Özelleştirme Yüksek Kurulunun 28.12.2016 tarihli kararında da... Petrol Dağıtım A.Ş.'nin ...Holding A.Ş.'ye satılmasına karar verildiğinin sabit olduğu, bu bağlamda doğru pasif husumet yöneltilen davalı tarafların davacı tarafın işçilik alacağından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ile davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece net ücret üzerinden yıllık izin ücreti hesaplaması yapılmasına rağmen miktarın brüt olduğu belirtilerek hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, davanın brüt alacak üzerinden açıldığını ve ıslahın da buna göre yapıldığını, Yargıtay içtihatları uyarınca da brüt olarak yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; davacının iş sözleşmesi sona ermemiş olmasına rağmen bilirkişi tarafından davacı lehine yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmasının hatalı olduğunu, söz konusu raporun hükme esas alınarak davacı lehine yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmesinin doğru olmadığını, bilirkişinin sadece tek bir belgeye itibar ederek davacı lehine yıllık izin ücreti hesaplaması yaptığını, hükmedilen alacak kalemine karşı ödeme def'inde bulunduklarını, davacının kamu kurumuna nakle tabi personel olduğunu, iş sözleşmesinin tüm hakları ile birlikte nakil gittiği Kuruma devredildiğini, iş sözleşmesi sona ermediğinden yıllık izin ücreti talep etmesi mümkün olmamakla birlikte bir an için davacının yıllık izin ücretini talep edebileceği kabul edilse bile davacı nakle tabi personel olarak tüm özlük haklarıyla birlikte Ekonomi Bakanlığına geçiş yaptığından davacının yıllık izin taleplerinden nakledildiği kamu kurumunun sorumlu olduğunu ve hesaplamada esas alınan ücretin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Gönderme kararında vurgulandığı üzere iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki çıplak ücreti üzerinden davacının yıllık izin ücretine hak kazandığı, dava dilekçesinde talebin net veya brüt olduğunun açıklanmadığı ve hesaplanan brüt tutar doğrultusunda ıslah yapıldığı gözetildiğinde bu konudaki davacı iradesinin brüt yönünde olduğu, dava konusu alacağın zamanaşımına uğramadığı ve davanın kısmi dava türünde açıldığı gözetildiğinde davacının bu davayı açmakta hukuki yararının mevcut olduğu anlaşılmakta olup dosya içeriğine göre yıllık izin ücreti alacağından sorumluluk ve husumet itirazları konusunda mahkemece varılan sonuç isabetli bulunmuştur. Bu noktada kullanılmayan yıllık izin süresinin tespitinde davalı ...Ş.'den sadır, yetkili imzalarını içerir belgenin esas alınması da yerindedir.
    Ne var ki; İlk Derece Mahkemesince net tutar üzerinden re’sen hesaplama yapıldığı belirtilerek bulunan net tutarda alacağın brüt olarak hüküm altına alınması ve bu kabul karşısında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına göre yargılama giderlerinin hüküm altına alınması ve karşı vekalet ücreti takdiri hatalı bulunmuş ve kararın davacı istinaf itirazı üzerine kaldırılması gerekmiştir.
    Dairemizin 21/12/2021 tarihli geri çevirme kararı ile, davacı vekilinin 28/08/2018 havale tarihli dilekçesi ekinde sunduğu davalı ...Ş. tarafından yapılan 15/06/2017 tarihli (Haziran maaş açıklamalı) ücret ödemesine ilişkin dekontun içeriğinin denetimi açısından incelenmesine ihtiyaç duyulduğundan, davacının fesih tarihindeki "çıplak" ücretini gösterir belgelerin (ücret bordrosu/ ücret hesap pusulası) taraflardan temin edilerek gönderilmesi istenmiş ve bu karar üzerine dosyaya sunulan bordrodan davacının günlük çıplak brüt ücretinin fesih tarihi itibariyle 665,92 TL/brüt olduğu görülmüş ve buna göre 665,92 TL x 202 gün =134.515,84 TL/brüt yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu tespit edilmiş ise de, davacı vekilince müvekkilinin aylık brüt ücretinin 18.419,67 TL olduğu kabul edilmekle, talebe göre 124.025,98 TL/brüt yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır.
    ..." gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.


    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa alacağın hesaplanma yöntemi ve davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.


    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


















    Hemen Ara