Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7568 Esas 2022/8430 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7568
Karar No: 2022/8430
Karar Tarihi: 29.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7568 Esas 2022/8430 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7568 E.  ,  2022/8430 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... Politikalar Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 01.04.2005 - 02.03.2015 tarihinleri arasında vakıf hizmetlisi olarak çalıştığını, son brüt ücretinin 2.426,45 TL olduğunu, vakfın araçları ve ulaşımı işi, temizlik, yardım, dağıtım, güvenlik, evrak dağıtımı ve vakıf müdürü tarafından verilecek işler dışında, kaymakamlık tarafından hükûmet konağı kalorifer kazanı ve kaymakamlık lojmanının kalorifer kazanını yakmak, temizlemek vs. işleri ile görevlendirildiğini, 2005 yılından itibaren her yıl Kasım-Mayıs ayları arasında aralıksız olarak hafta tatili kullanmadan millî, dinî bayram ve diğer resmî tatillerin tamamında 04.00 ile 17.00-18.00 saatleri arasında kalorifer kazanını yaktığını, bu çalışmalarının karşılığı olan ücretlerinin ödenmediğini beyan ederek fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının verilen işi yapmayacağına ilişkin ve görevini terk ettiğine dair tutanak tutulduğunu, hak kazandığı 28.702,79 TL tutarındaki kıdem tazminatı alacağının hesabına yatırıldığını, hükûmet konağı kalorifer kazanının fue-oil ile çalıştığı ve yanması için sadece düğmeye basıldığını, hükûmet konağı kaloriferinin akşam yakılmasının mümkün olmadığını, davacının sadece 3 ay kaloriferci olarak görevlendirildiğini, bu görevlendirmenin müfettiş raporunda eleştirilmesi üzerine uygulamaya son verildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece bozma ilâmına uyularak davacı işçinin imzasını içermeyen yıllık izin föyleri davacının izin kullanmadığı anlamına geleceği, dinlenen davacı tanık beyanları, vakıfla ilgili yapılan denetim raporu, kaymakamlık tarafından hükûmet konağı ve kaymakamlık lojmanının kaloriferini yakmaya ilişkin davacının görevlendirme yazıları nazara alınarak davacının fazla mesai alacağı bulunduğu kanaatine varıldığı, tanık beyanlarından davacının hafta sonları da lojmanın kaloriferini yaktığının anlaşıldığı, davacının talep ettiği ek ücret alacağı sosyal yardımın ödenmesinin zorunlu olmadığı, fazla çalışma alacaklarından yüzde otuz takdiri indirim yapılarak, ücret alacağı dışında davasının kabulüne karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi 2005 yılından itibaren her yıl Kasım, Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında aralıksız olarak sabahları 04.00-05.00 saatlerinde hükûmet konağı ve kaymakamlık lojmanının kalorifer kazanını yaktığını, aynı günün 22.00-23.00 saatlerine kadar da kalorifer kazanını kontrol ettiğini iddia ederek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davacı iddiasının ispatı için tanık deliline dayanmıştır.
    Bozma ilâmından önce ve sonra dinlenen davacı tanıklarından; C.Ç., “Davacının hafta sonu çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Davacının ben sadece en son işten ayrılırken aldığı ücreti biliyorum işten ayrılmadan önce 1800,00 TL maaş aldığını duymuştum. Davacı dini ve milli bayramlarda kaymakamlık binası kapalı olduğu için çalışmazdı.”; V.E., “Ben Belediyeye saat sabah 06:00'da gelirdim. Davacı da 06:30 gibi kaymakamlık binasına gelirdi. Akşam 17:00 gibi işten çıkardı, ayrıca gece 21:00 - 23:00 saatleri arasında da lojmanın kaloriferini tekrar yakmaya giderdi. Davacı hafta sonları da lojmanın kaloriferini yakardı. Kaymakamlık binasında davacıdan başka kalorifer sistemi ile ilgilenen birini görmedim bir kaç defa kardeşi ...'u yanında görmüştüm. … Kaymakamlık kalorifer sistemi fuel-oil sistemi ile çalıştığı için ara sıra arızalanırdı. Davacı bu arazıyı kendi giderirdi. Bir kaç defa da servisin arızayı gidermeye geldiğini davacıdan duymuştum. Davacı dini ve milli bayramlarda kaymakamlık lojmanının kaloriferlerini de yakıyordu.”; Y.E. “Davacı abim olur. … Sabah 06:00 gibi gelip kaymakamlık binasının kaloriferini yakardı. Sabah 07:30 gibi de lojmana gidip lojmanın kaloriferini yakardı. Ardından sosyal yardımlaşma vakfında verilen temizlik evrak getirip götürme gibi ileri takip ederdi. Abim akşam 17:00 gibi Kaymakamlık binasının kalorifer sistemini kapatıp 17:00'den sonra kaymakamlık lojmanının kaloriferini yakardı. havanın durumuna göre gece saat 21:00 - 23:00 arasında lojmanın kaloriferini kontrole giderdi. Hafta sonları da lojmanın kaloriferlerini yakardı. Abimden başka kaymakamlık binası ve lojmanının kalorifer sistemi ile ilgilendiğini görmedim. Dini ve milli bayramlarda ve hafta sonlarında Kaymakam bey lojmanda değilse kaloriferi yakmazdı. Onun dışında lojmanın kaloriferini dini ve milli bayramlarda da yakardı.”; Ş.Ç.: “Sabah 08:00 ve 17:00 şeklinde mesai saatlerinde çalışırdı ancak kömür dağıtımı olduğunda kömür dağıtımında çalışmak üzere fazla çalışma yapılırdı. Resmi tatillerde dini ve milli bayramlarda çalışmazdı. … Hafta sonu çalışma olmaz”; F.Ö., “Davalı vakıfta normal mesaisi olan sabah 08:00 akşam 17:00 arasında çalışırdı. Bildiğim kadarı ile kendisi mesaiye de kalmazdı. Dairemiz ayrı olduğundan Yıllık izin kullanıp kullanmadığı hususunda bir bilgim yoktur. Hafta sonları, dini ve milli bayramlarda çalışıp çalışmadığından bilgim yoktur. Davacı, vakıfta hizmetli olarak çalışmakta idi. Davacı kalorifer yakma işi ile uğraşırdı memur olmama rağmen benim yaktığım da oldu. Kaymakamlık lojmanının kaloriferini zaman zaman yakmıştır.”; M.Z., “Kaymakamlık konutu ile ilgilenirken hafta sonları da gidip kalorifer yakma işini yapardı. Ben de diğer tanık da zamanında kalorifer yaktık. Bir çuval kömür atılır. Sabaha kadar yanar, Yakma işi 15-20 dakika sürer. Bir yıldan uzun bir süre kalorifer yakma işine bakmıştır. Bayramlarda kalorifer yakma işi dışında mesai yapmazdı. Kalorifer yakma işi için uğraşanlar herhangi bir ek ücret almazdı. Fazla mesai yapıp yapmadığını bilmiyorum. Sabah 08:00 'de işe başlar, akşam 17:00 saatleri arasında çalışırdı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Tanıkların davacının hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarına ilişkin beyanlarının birbiriyle ve davacı iddiasıyla tutarlı olmadığı gibi hesaplamaya elverişli somut açıklamaları da içermediği görülmüştür. Dolayısıyla Mahkemece ispatlanamayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü isabetsizdir.
    Fazla çalışma ücreti yönünden ise öncelikle hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma alacağı haftada 18 saat ve 24 saat olmak üzere seçenekli olarak hesaplanmasına rağmen Mahkemece hangi seçeneğin hükme esas aldığını belirtmeksizin ıslah edilen miktara göre karar vermesi yerinde değildir. Dosya kapsamından davacının çalışmasının sadece kalorifer yakma işinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kalorifer sisteminin (binaların büyüklüğü, fuel-oil sistemi ile çalışması gibi) özelliği ve bu işte başka çalışanların da olduğunun anlaşılması karşısında davacının günde iki saat (haftada 12 saat) fazla çalışma yaptığının kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir.
    Açıklanan nedenlerle; yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara