Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7897 Esas 2022/8518 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7897
Karar No: 2022/8518
Karar Tarihi: 30.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7897 Esas 2022/8518 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7897 E.  ,  2022/8518 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki olumlu yetki tespitinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

    Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili işyerine 04.12.2018 tarihinde tebliğ edilen yazıda Tüm Taşıma İşçileri Sendikasının (TÜMTİS) yetki tespitine dair başvurusu üzerine müvekkiline ait işyerlerinde gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiğinin bildirildiğini, bahsi geçen tespitin usule ve kanuna aykırı olduğunu, davalı Sendika tarafından müvekkiline liste veya herhangi bir belge gönderilmediği gibi herhangi bir bilgi de verilmediğini, müvekkili Şirket nezdinde çalışan sendikalı işçi bulunmadığını, müvekkiline ait işyerinin davalı Sendikanın işkolu kapsamına girmediğini, müvekkiline ait işyeri araç muayene istasyonu olup Taşımacılık işkolu ilgisi olmadığını, öncelikle müvekkiline ait işkolunun tespitinin gerekli olduğunu, müvekkili firmanın taşımacılık işi ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını, sendikalı olduğu belirtilen üye listesi mahkemece celp edildiğinde bu hususta da farklı bir rakamın karşılarına çıkması hâlinde bu yönden itirazda bulunma haklarının saklı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle yetki tespiti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 17 nci maddesinin beşinci fıkrasına göre 07.11.2013 tarihinden itibaren üyelik ve üyelikten çekilme işlemlerinin artık e-Devlet kapısı üzerinden gerçekleştiğini, bu tarihten itibaren sendikalar tarafından Bakanlığa gönderilen sendikaya üyelik ve üyelikten çekilme formlarının gönderilmesi işlemine son verildiğini, bu nedenle üye kayıt fışlerinin gönderilemediğini, 6356 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında "Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı iş kolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde topu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir" hükmünün amir olduğunu, yine mezkûr Kanun’un 41 inci maddesinin ikinci fıkrasında "İşletme toplu iş sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak dikkate alınır ve %40 çoğunluk buna göre hesaplanır." hükmü bulunduğunu, davacı işverene ait 15 nolu "taşımacılık" işkolunda yetki tespit başvuru tarihinde 7 işyeri bulunduğu ve söz konusu sendikanın %40 çoğunluğu sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

    2. Davalı TÜMTİS vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının somut herhangi bir gerekçe ileri sürmeksizin işbu davayı açtığını, yapılan tespit işleminde bildirilen işçi sayısına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığını, işletme bünyesinde çalışan işçi sayısını söylemekten bile imtina ettiğini, davacının açtığı davada somut tek bir sayı ve itirazın olmadığını, hakkı kötüye kullandığını, süre kazanmaya çalıştığını, bu süreyi de sendikal örgütlülüğü dağıtmak için azami bir saldırganlıkla kullanmaktan çekinmediğini, davacının işkolu konusundaki itirazının ise 6356 sayılı Kanun'un 5/2 maddesindeki hüküm karşısında herhangi bir değer ifade etmediğini, zaman kazanma amaçlı olduğunun anlaşıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle;
    “...Davacı işverene ait 15 nolu taşımacılık iş konumunda yetki tespit başvuru tarihinde 7 adet iş yerinde davalı sendikanın çoğunluk sağladığı görülmektedir. Bu bağlamda davalı bakanlığın yetki tespitinin hatalı olmadığı iptalinin gerekmeyeceği açıkça görülmüştür. Tümtis sendikasının 31/08/2020 tarihli 2713 sayılı yazı cevabında üye listesi de sunulmuş olup... ve ...isimli istasyon amir yardımcılarının sendikaya üye oldukları bunun dışında müdür , amir ve amir yardımcısı konumunda üye işçi bulunmadığı da anlaşılmaktadır. Davalı tarafın itirazı dikkate alınsa bile adı geçen bu iki kişinin sendika üye sayısından düşülmesi halinde 46 adet sendikalı üye kalmakta olup, bu durumda tespit tarihinde iş yerindeki üye sayısı %48,93 e tekabül etmektedir. Bu durumda da bakanlığın yetki tespitinin hatalı olmadığı, iptalinin gerekmeyeceği anlaşılmaktadır...” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı Sendika tarafından müvekkili Şirket nezdinde çalışan ve sendika üyesi olan çalışanların çoğunluğu sağladığına dair herhangi bilgi verilmediğini, bu hususta davacı Şirkete belge veya liste sunulmadığını, yeterli bilgilendirme yapılmadığını, davacı Şirkette çalışan sendikalı işçi bulunmadığını, her ne kadar davacı Şirkete ait birden fazla işyeri bulunmakta ise de bu işyerlerinin nace kodlarının aynı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, aynı zamanda aralarında yönetim birliğinin olup olmadığı hususunun da değerlendirilmesi gerektiğini, davacı Şirkete ait işyerindeki işkolunun Sendikanın yetki ve faaliyet alanına girmediğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle;
    “...İlk derece mahkemesinin bu karar ve gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, Dairemizce de bu karar ve gerekçeye itibar edildiği, davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır...” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında olumlu yetki tespitinin iptali istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
    “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

    2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
    “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

    3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
    “(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
    (2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
    (3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
    (4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
    (5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

    4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
    “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
    (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
    (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
    (4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
    (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

    5. 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir:
    “Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.”

    6. 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına dair madde gerekçesi de şöyledir:
    “...İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacaktır. Bu hüküm ile işkolu itirazlarının toplu sözleşme yapma sürecini gereksiz şekilde uzatması ve zaman zaman bu itirazların toplu sözleşme sürecini kilitlemek için kötüye kullanılması önlenmek istenmiştir...”

    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.


    2. Somut uyuşmazlıkta, ... tarafından 12.11.2018 başvuru tarihi itibariyle davacıya ait işyerlerinde toplam 94 işçi çalıştığı ve davalı Sendikanın 48 üyesi bulunduğu gerekçesiyle toplu iş sözleşmesi yapabilmek davalı Sendikanın gerekli çoğunluğu sağladığına dair 23.11.2018 tarihli ve 689644 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir.

    3. İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararında davacının iddialarının yetki tespitinin iptalini gerektirmeyeceği hususunun ortaya konulduğunun, davacının işkolu itirazının 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi gereğince mevcut yetki uyuşmazlığında dikkate alınamayacağının ve davalı Sendikanın gerekli çoğunluğu sağladığının anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

    4. Ayrıca belirtmek gerekir ki somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun'un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.

    5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    30.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara