Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7429 Esas 2022/8685 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7429
Karar No: 2022/8685
Karar Tarihi: 30.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7429 Esas 2022/8685 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı hastanede dışarıdan taşeron şirket aracılığıyla çalışırken, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) uyarınca kadroya alındığını ancak ücret ve buna bağlı alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek alacak davası açmıştır. İlk derece mahkemesi davayı reddetmiş, istinaf sonucu da davacının talepleri reddedilmiştir. Temyiz başvurusu sonucu ise karar onanmıştır.
İlgili kanun maddeleri:
1. 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 62 nci maddeleri.
3. 696 KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.
4. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri.
9. Hukuk Dairesi         2022/7429 E.  ,  2022/8685 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 4. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

    Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı taşeron şirketler aracılığı ile davalıya ait Akdeniz Üniversite Hastanesinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) uyarınca mevcut mali ve sosyal hakları korunarak davalı Kurumda sürekli işçi kadrosuna alındığını, ihale şartnamesinde asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak ücret belirlendiğini, 02.04.2018 tarihinde asgari ücretin belirli bir oranda fazlası ile kadroya girdiğini, davalı Kurum ile müvekkili arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde “Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalışırken alınan ücret ve ferileri korunur. Ücret tipi yevmiye üzerinden ödenir.” hükümlerine yer verildiğini ancak ücret ve buna bağlı alacakların eksik ödendiğini ileri sürerek ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağının hüküm altına alındığını, davacının ücret ve sair hakları bakımından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacı ile imzalanan iş sözleşmesi hükümleri kapsamında davacının herhangi bir fark alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki bireysel iş sözleşmesinin 10 ncu maddesinde söz konusu hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının aylık ücretinin korunacağı yönünde düzenlemeye yer verildiği ancak ilerleyen hizmet dönemlerinde aylık ücretin söz konusu sözleşmedeki esaslara göre tespit edilmeye devam edileceği yönünde bir düzenlemeye rastlanmaması, söz konusu düzenlemenin yalnızca ilgili dönemle sınırlı şekilde dikkate alınabileceği göz önünde bulundurularak resen genişletme yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin Üniversite ile imzalanan bireysel iş sözleşmesinde açıkça belirlendiğini, davacı kadroya geçmeden önce ihale şartnamesinde yazılı olduğu üzere asgari ücretin belirli bir oranda fazlası ile çalışmakta olup aynı koşullarda ve ihale şartnamesine atıf yapılmak üzere ücretinin belirleneceğinin açıkça yazılı olduğunu, davacının ücretinin tek taraflı olarak düşürüldüğünü ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki bireysel iş sözleşmesinin 10 ncu maddesinde, hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışılırken alınan aylık ücretin korunacağı yönünde düzenleme bulunmasına rağmen, bahsi geçen bireysel iş sözleşmesinde ilerleyen dönemde de aylık ücretin hizmet alım sözleşmesindeki esaslara göre tespit edileceğine dair düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacakların bulunup bulunmadığı hususundadır.

    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.

    2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 62 nci maddeleri.

    3. 696 KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.

    4. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    30.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara