Esas No: 2022/7611
Karar No: 2022/8536
Karar Tarihi: 30.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7611 Esas 2022/8536 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7611 E. , 2022/8536 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 48. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 4. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince kararın miktar itibari ile kesin olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun reddine dair ek karar verilmiştir.
Davalı vekilince ek karar ile asıl karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ek kararın kaldırılmasına, davalı vekilinin asıl karara karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili işçinin davalı Bakanlığa bağlı Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde asıl işveren alt işveren arasındaki hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışmakta iken 24.12.2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde gereğince 02.04.2018 tarihinde Kurumda sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasında imzalatılan bireysel iş sözleşmesinde asgari ücretin belli oran fazlası tutarda ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra 2018 Mayıs ayında yayımlanan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Genelgesinde 01.01.2018-31.10.2020 tarihleri arasındaki ücret zamları ile mali ve sosyal hakların türü ve miktarının belirlendiğini, ancak müvekkilinin 01.01.2019 tarihinden itibaren brüt ücret ve ücret zammının eksik yatırıldığını iddia ederek 2019 yılına ait 12 aylık fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımının dikkate alınması gerektiğini, ücretin iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesine göre belirlendiğini, davacıya yapılan ödemelerin tam ve eksiksiz olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı idare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7. maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı vekili ek karara yönelik istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece her ne kadar kesin olarak karar tesis edilmiş ise de dava konusunun toplu iş sözleşmesine dayanan hukuki ihtilaftan kaynaklandığını ve davacı hâlen çalışmakta olduğundan davanın konusu itibari ile ileriye yönelik etki doğduğunu, Mahkemece tesis edilen kararın kesinlik sınırı altında kaldığından söz edilemeyeceğini, işbu kararın istinaf yolu açık olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek esasa ilişkin istinaf dilekçeleri incelenmek üzere İlk Derece Mahkemesi ek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili esas karara yönelik istinaf dilekçesinde özetle; davacının 696 sayılı KHK ile sürekli işçi statüsünde kadroya geçmiş personel olup ilgili hastanede görev yaptığını, 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeleri ile sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarına ilişkin şartların Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümleri esas alınmak suretiyle belirlendiğini ve Bakanlıkça 12.04.2018 tarihinde ilan edildiğini, müvekkili Kurumca tesis edilen işlemlerin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 25.01.2019 tarihli ve E.241706 sayılı yazısı kapsamında gerçekleştirilmiş olmakla usul ve mevzuata uygun olduğunu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca ilan edilen hükümlerde 01.01.2019-30.06.2019 tarihleri arası ücret zammının işçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren % 4 oranında zam yapılmak suretiyle belirleneceğinin düzenlendiğini, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Diğer Hizmet Sınıfları Atama Dairesi Başkanlığının 09.12.2020 tarihli ve 3532 sayılı yazısı doğrultusunda ve uygulama birliği sağlanması adına tarife gibi ödemeler yapılmış olup, aksi personel tasarrufunun Bakanlığın iradesini yansıtmadığını, işçinin asgari ücretle ilişiğinin kesildiğini ve brüt ücretle geçişinin yapıldığını, eski sözleşmede geçen yüzdelik dilimin kıyas yoluyla toplu sözleşme hükümlerinin yanında ekstra kulanılmasının mümkün olmadığını, Sağlık Bakanlığı ile yetkili sendika arasında imzalanan toplu sözleşmede ikramiye, tediye, hizmet zammı, sosyal yardım adı altında ek ödemeler de ödendiğinden işçinin işçilik alacağında eksik alacağı bulunmadığını, davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi nedeniyle ücretinde herhangi bir düşüş olmadığını, KHK sonrası ve toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği daha fazla ücret aldığını, davacının ücretinden kesinti yapıldığı iddiasıyla alacak talebinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ;
"...dava tarihi itibari ile davacının davalı işyerinde çalışmasının devam ediyor olması karşısında ücret farkı alacağı talebine ilişkin verilen kararın ileriye dönük etki doğuracağından verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği, kararın kesin olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi'nce verilen karar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesine aykırı olduğu anlaşılmış olmakla İlk Derece Mahkemesi'nce verilen istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine dair 13/01/20211 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
...
Dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşmeye göre aldığı ücretin yüzdelik oranına karşılık gelen ücret tespit edilerek bu ücrete % 4 oranında zam uygulanmak suretiyle ücret farkının hesaplandığı anlaşılmış olmakla Yerel Mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. " gerekçesiyle davalı tarafın ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2021 tarihli (kararda 13.04.2018 olarak yazılmış) ek kararının kaldırılmasına, davalı tarafın asıl karara yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıya sürekli işçi kadrosuna geçtiği tarihten sonra ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.