23. Ceza Dairesi 2015/2595 E. , 2015/4318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında 01/08/2009 olarak yanlış yazılan suç tarihinin; atılı suçun katılan ..."e karşı işlenme tarihi olarak 2009 yılı Ağustos ayının ilk haftası, katılan ..."ye karşı işlenme tarihi olarak 10/08/2009 - 07/09/2009 tarihlerinin mahallinde yazılması ile sanığın tekerrüre esas alınan hükümlülüğün, "dolandırıcılık" suçundan verilen cezaya ilişkin olduğu halde, kısa ve gerekçeli kararda "kasten yaralama" suçundan olduğunun belirtilmesine dair yanlışlığın yapılan uygulama karşısında, mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olduğu anlaşılmıştır.
Sanığın, katılan ..."le tanışıp arkadaş olduğu, katılan ..."e Sağlık Mahallesinden Botaş"a servis çekme işine girdiğini, ihaleye katılacağını, kazanmasının kesin olduğunu, bu nedenle katılanı da bu işe yönlendirip katılandan 1.500 TL para aldığı, yine diğer katılan ..."den aynı yöntemle Silivri Kapalı Cezaevi infaz memurlarının taşınması için ring seferlerine gireceğini, katılan ..."nin satılığa çıkardığı minibüsü de bu işe sokup katılan ..."ye para kazandıracağı vaadiyle hem aracını aldığı, ayrıca 1.000 TL para aldığı, katılan ..."nin aracını 15-20 gün kullandıktan sonra geri verdiği, bu şekilde sanığın ayrı ayrı katılanlara karşı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen somut olayda sanığın savunması, katılanların anlatımları, katılanları doğrulayan tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.