Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7922 Esas 2022/8998 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7922
Karar No: 2022/8998
Karar Tarihi: 13.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7922 Esas 2022/8998 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7922 E.  ,  2022/8998 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacıyı temsilen ... Taşıma ... Sendikası vekili, davalı ... Otopark Ulaşım Anonim Şirketi (... AŞ) işçisi olan davacının ... Büyükşehir Belediyesine bağlı işyerlerinde süreklilik arz eden işlerde çalıştığını, davacının ... Taşıma ... Sendikası üyesi olup davalı ... AŞ. ile ... Taşıma ... Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının kararı ile imzalanan toplu ... sözleşmelerinden yararlandığını, buna karşın davacıya toplu ... sözleşmeleriyle belirlenen ilave tediye ücretinin düzenlemelere uygun şekilde hesaplanıp ödenmediğini ileri sürerek ödenmeyen ilave tediye ve ücret farkı alacağının tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ilave tediye alacağı iddiasının dayanağının 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) olduğunu, Kanun'da ilave tediye ödemesi yapacak kurum ve kuruluşların belirlendiğini, davalı Şirketin özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir anonim şirket olduğunu, belediye şirketlerinin 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığına ilişkin Yargıtay içtihatlarının bulunduğunu, bu nedenle kamu kurumu olma niteliğini haiz olmadığından ilave tediye ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davacıya toplu ... sözleşmesi hükümleri göz önünde bulundurularak ücret zammı yapıldığından fark ücret alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Şirketin dava dışı ... Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olduğu ve sermayesinin tamamının dava dışı Belediyeye ait olduğu, davacının ilave tediye alacağı talebini toplu ... sözleşmesi hükümlerine dayandırdığı, sendika üyelik fişine göre davacının davaya konu alacağının doğduğunu iddia ettiği dönemde toplu ... sözleşmesinin tarafı olan ... Taşıma ... Sendikasına üye olduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) "Toplu ... sözleşmes'nin hükmü" başlıklı 36 ncı maddesinin "Toplu ... sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe ... sözleşmeleri toplu ... sözleşmesine aykırı olamaz. ... sözleşmelerinin toplu ... sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu ... sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu ... sözleşmesinde ... sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması halinde ise ... sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir." düzenlemesini içerdiği, Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 10.02.2017 tarihli ve 2016/1928 Esas, 2017/361 Karar sayılı kararı ile ... Taşıma ... Sendikası ile davalı Şirket arasında 01.05.2016-30.04.2018 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesi yapıldığı, söz konusu sözleşmenin "ilave tediye" başlıklı 36 ncı maddesinde, "6772 sayılı Kanun gereği 52 günlük ücreti tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Bakanlar Kurulunun belirlediği tarihlerde ödenir." düzenlemesinin yer aldığı, Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 05.02.2019 tarihli ve 2019/26 Esas, 2019/46 Karar sayılı kararı ile ... Taşıma ... Sendikası ile davalı Şirket arasında 01.05.2018–30.04.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi yapıldığı, söz konusu sözleşmenin "ilave tediye" başlıklı 45 inci maddesinde ise "6772 sayılı kanunda belirtilen 52 günlük ücretleri tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Cumhurbaşkanlığınca belirlenen tarihlerde ödenir." düzenlemesinin yer aldığı, bu maddeler ile 6772 sayılı Kanun'a atıf yapılarak taraflar arasında geçerli toplu ... sözleşmesi ile akdi bir ilave tediye alacağı düzenlemesi yapılmış olduğundan ve anılan düzenleme işçi lehine bulunduğundan davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı, toplu ... sözleşmesi ve ... sözleşmesi hükümlerine göre yapılması gereken zam oranlarının usulünce yansıtılmadığı, ücretlerin eksik ödendiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili; öncelikle usule ilişkin itirazlarının hiç değerlendirilmediğini, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesine aykırı açıldığını, davada talep edilen alacağın akdi değil yasal alacak olduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatları göz önüne alındığında 6772 sayılı Kanun kapsamına davalı Şirketin girmediğini, önceki kararlarında Yargıtay davalı gibi belediye şirketlerinin ilave tediye ödemesi yapması gerektiğine hükmetmesine rağmen görüş değiştirerek belediye şirketlerinin bu Kanun kapsamına girmediğine karar verdiğinİ, Yargıtayın görüş değişikliğinden evvel taraflar arasında toplu ... sözleşmesi imzalanmış olduğunu ve ilgili maddede kararlaştırılan ilave tediyenin bir süre davacıya ödendiğini, ancak Yargıtay'ın görüş değişikliğinden sonra bu ödemenin yapılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    İlk Derece Mahkemesi kararının Dairemizce de benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı anlaşılmakla tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı tarafın istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
    Özellikle; davacı tarafça dava dilekçesinde davanın HMK'nun 107. maddesine göre belirsiz alacak davası olarak değil kısmi dava olarak açıldığının belirtildiği, işbu davanın HMK'nun 109. maddesi uyarınca kısmi dava olarak açılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin dava dışı ... Büyükşehir Belediyesinin bir iştiraki olduğu ve sermayesinin tamamının dava dışı Belediyeye ait olduğu, davacının ilave tediye alacağı talebini TİS hükümlerine dayandırdığı, dosyada mevcut sendika üyelik fişine göre davacının davaya konu alacağının doğduğunu iddia ettiği dönemde toplu ... sözleşmesinin tarafı olan ... Taşıma ... Sen Sendikasına üye olduğu, taraflar arasında geçerli olan toplu ... sözleşmesi ile işçi lehine akdi bir ilave tediye alacağı düzenlemesi söz konusu olduğundan TİS gereği davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı anlaşılmış olmakla İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
    ..." gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Şirketin bir belediye şirketi olduğunu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığını, davalı Belediye ile Sendika arasında imzalan toplu ... sözleşmelerinde akdi değil kanuni ilave tediye düzenlemesi bulunduğunu, Yargıtayın görüş değişikliğinden evvel taraflar arasında toplu ... sözleşmesi imzalandığını, daha sonra Dairenin görüş değiştirdiğini ve davalı gibi belediye şirketlerinin 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı hakim görüşünün istikrarla uygulandığını, Bölge Adliye Mahkemesinin yanılgıya düşerek davalı Belediye Şirketinin 6772 sayılı Kanun kapsamında kaldığından bahisle davalı Şirketin davacıya ilave tediye ödemesi yapmasına karar verdiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davalı TEKPARK A.Ş. ile ... Taşıma ... Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının kararı ile bağıtlanan toplu ... sözleşmelerinde düzenlenen ilave tediye alacağının niteliğine, davacının toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacağa hak kazanıp kazanamayacağına, hükmedilen ilave tediye alacağına işletilecek faizin başlangıç tarihine ve talep aşımı olup olmadığı hususlarına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesi.

    2.6772 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi.

    3.6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun "Borçlunun temerrüdü" kenar başlıklı 117 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
    "...
    Muaccel bir borcun borçlusu,alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse ,bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur.
    ..."

    4..6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesi şöyledir:
    " (1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
    (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır."

    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Dosya kapsamına davalının daha önce temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamıştır. Mahkemece akdi ilave tediye alacağına ilişkin olarak Cumhurbaşkanınca belirlenen ödeme tarihleri kesin vade gibi değerlendirilerek bu tarihlerden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır. Ayrıca somut olayda davacı ıslah dilekçesinde açıkça ilave tediye alacağının 100,00 TL'sine dava tarihinden itibaren, 6.027,46 TL'sine ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesini talep etmiştir. Mahkemece ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faize hükmedilmemiş olması talep aşımı niteliğinde olup karar bu yönüyle de hatalıdır.

    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

    2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının ilave tediye alacağına uygulanan faiz başlangıç tarihi yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılarak yerine;
    “Davanın kabulü ile; brüt 6.127,46 TL ilave tediye alacağının 100,00 TL'sine dava tarihinden, bakiye kısmına ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara