Esas No: 2022/9130
Karar No: 2022/9000
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9130 Esas 2022/9000 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9130 E. , 2022/9000 K.Özet:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın sonlandırıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiş, davalılar ise davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme, işverenin zorlayıcı nedenle feshetmesi halinde işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yapılan incelemede, davacının tüm davalılar tarafından sorumlu tutulması gerektiği ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağına ilişkin kararın hatalı olduğu belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kanunlar: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, ... sözleşmesine haklı bir neden olmaksızın son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalılar arasındaki ihaleye ilişkin olarak idari yargıda dava açıldığı, davalı ve dahili davalı Şirketlerin oluşturduğu ... ortaklığı ile Belediye arasındaki hizmet alım sözleşmesinin davalı ... tarafından feshedildiği, sözleşmenin feshinin zorlayıcı nedenle gerçekleştiği, aynı nedenle de davacının ... sözleşmesinin 31.05.2014 tarihi itibarıyla sona erdiği, 4857 sayılı ... Kanunu'un 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine göre zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması hâlinde işverenin, ... sözleşmesini bildirimsiz feshetme hakkına sahip olduğu ancak zorlayıcı nedene dayalı fesihlerde ihbar tazminatı söz konusu değilse de işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın davacı ve davalılardan Ereğli Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından temyizi üzerine karar, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 13.01.2020 tarihli 2017/26701 Esas ve 2020/91 Karar sayılı ilâmı ile özetle; ihbar tazminatı ile değişen alt işverenlerdeki çalışmanın işçilik alacaklarına etkisinin doğru tespit edilmesi bakımından bozulmuştur. Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresi içerisinde davalılardan Ereğli Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre, davalılardan Ereğli Belediye Başkanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında Mahkeme hükmünün temyiz eden davalı ... Başkanlığının hak alanını ilgilendiren konularda kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı bakımından usuli kazanılmış hak ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istkirar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla usuli kazanılmış hak bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki easaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyulması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı).
Kazanılmış haklar hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasa'nın 2 nci maddesinde açıklanan “... Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir.” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen usuli kazıanılmış hak olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır:
Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (YİBK, 09.05.1960 T, 1960/21 E, 1960/9 K.) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.
Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, karar kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptal edilirse usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir (Hukuk Genel Kurulunun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı).
Bu sayılanların dışında ayrıca; görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt 5, s. 2001).
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemenin Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından bozulan 17.03.2016 tarihli ilk hükmü, davacı ve davalılardan sadece Ereğli Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiş olup karar başlığında yazılı diğer davalılar tarafından kurulan hüküm temyiz edilmemiştir. Bu durumda bozma kararı ile, kararı temyiz eden taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Davacının bu konuda temyizi bulunmamakta ise de temyizi bulunan davalılardan Ereğli Belediye Başkanlığının hak alanını ilgilendiren kısım yönünden yapılan temyiz incelemesi neticesinde; davacının 18.03.2010-31.12.2011 tarihleri arasındaki çalışması esas alınarak hüküm altına alınan kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı bakımından bozma öncesi hükmü temyiz etmeyen davalıların da davalı ... ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabul edilmemesi usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğundan hatalı bulunmuştur.
Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.