Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8216 Esas 2022/8974 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/8216
Karar No: 2022/8974
Karar Tarihi: 13.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8216 Esas 2022/8974 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/8216 E.  ,  2022/8974 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :... Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Belediyenin toplu taşıma araçlarında şoför olarak çalıştığını, davacının çalıştığı işin organizasyonunun tamamen davalının kontrol ve idaresinde yürütüldüğünü, davacının davalı işyerinde örgütlü ve yetkili olan ... Sendikasına üye olduğunu, fakat muvazaalı bir biçimde yüklenici firmaların işçisi olarak gösterildiğinden Sendika ile davalı Kurum arasında imzalanan toplu ... sözleşmesi ve 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanundan (6772 sayılı Kanun) faydalanamadığını müvekkilinin muvazaalı olarak alt işveren işçisiymiş gibi gösterilirken asgari ücretin %25 fazlası ücret ve bunun yanında yol ve yemek yardımı verilmek suretiyle çalıştırıldığını, bu uygulama ile kendisi ile aynı konumda olan beraber çalıştığı belediye kadrolu elemanı olarak çalışan işçinin ücretinden az ücret alması, toplu ... sözleşmesinin bu işçilere sağladığı bilet, prim, yol parası, ikramiye, yıllık izin gün sayısı gibi kazanımları ve 6772 sayılı Kanun'un sağladığı hakları alamaması nedeniyle mağdur olduğunu, fazla çalışma ücretlerinin eksik ödendiğini belirterek eksik ödenen fark ücret alacağı, ilave tediye alacağı, bilet prim alacağı, ikramiye alacağı, fazla mesai alacağı, fark yol parası, fark ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun (5393 sayılı Kanun) 14 üncü maddesinde ulaşım hizmetinin belediyelerin görev ve sorumlulukları arasında sayıldığını, İdare olarak birçok hizmette taşeron firmalar ile alt işveren ilişkisi kurulduğunu, yapılan alt işveren ilişkisinin kanunen geçerli olduğunu, davacının muvazaa iddiasının hukuka aykırı olduğunu, alt işveren ile 5393 sayılı Kanun çerçevesinde kanuna uygun bir alt işveren asıl işveren ilişkisi kurulduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2019 tarihli ve 2018/833 Esas, 2019/983 Karar sayılı kararıyla;
    "...davalı belediyenin, bünyesinde çalıştırdığı kadrolu işçilerden daha düşük maliyetle işçi çalıştırmak maksadıyla alt işverenle sözleşme imzaladığı, bu haliyle yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin ... sözleşmesi, toplu ... sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan bireysel veya kolektif haklarını kısıtlamaya yönelik olarak yapıldığı kanaatine varıldığı, bu durumda davacının asıl işveren işçisi olduğu halde kadrolu işçi statüsünde çalıştırılan diğer şoförlerden daha eksik ücretlerle ücretlendirildiği ve bilirkişi raporunun ''Muvazanın Kabulü Halinde'' başlıklı kısmında yapılan tesbitlerde gösterilen hak ve alacaklarını alamadığı, dolayısıyla ödenmeyen işçilik alacaklarının olduğu..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 11.03.2021 tarihli ve 2020/1049 Esas, 2021/528 Karar sayılı kararıyla tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 09.....2021 tarihli ve 2021/5687 Esas, 2021/10039 Karar sayılı ilâmı ile "...Somut olayda, davacı işyerinde örgütlü ve yetkili olan ... Sendikası'na üye olduğunu, fakat muvazaalı bir biçimde yüklenici firmaların işçisi olarak gösterildiğinden sendika ile davalı ... arasında imzalanan Toplu ... Sözleşmesinden yararlandırılmadığını iddia etmiş, İlk Derece Mahkemesince davalı ... ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacı işçinin davalının taraf olduğu Toplu ... Sözleşmelerinin tamamından yararlanabileceği kabul edilmiş ise de davacının söz konusu Toplu ... Sözleşmelerinden yararlanması için sendikaya üye olması, üyeliğin işverene bildirilmesi veya dayanışma aidatı kesilmesini talep etmesi gerektiği, davacının muvazaa nedeniyle baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılmasının başkaca bir işleme gerek kalmaksızın davalı ...'nin tarafı olduğu Toplu ... Sözleşmelerinden yararlandırılmasına imkan vermeyeceği gözetilmeksizin dava konusu alacaklara hükmedilmesi isabetli olmadığından tüm dosya kapsamı ile 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi değerlendirilmek suretiyle davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı ...'ye bildirildiği ve Toplu ... Sözleşmelerinden hangi tarih itibarı ile faydalanabileceği belirlenmeli sonucuna göre Toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret talepleri ile ilgili bir karar vermek gerekirken açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup...
    ... davacının dava dilekçesinde kendisine altı ayda bir beş yevmiye ikramiye ödendiğine dair beyanı dikkate alınmaksızın dava konusu fark ikramiye alacağına hükmedildiği anlaşılmış olup Mahkemece davacının talebi aşılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir...
    ...davacının, davalının tabi olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin tespiti halinde hizmet dönemi içerisinde toplu ... sözleşmelerinin hafta ve bayram tatilinde çalışma saatleri ve ücretleri ile ilgili (71, 76, 75. maddeler) maddesi göz önünde bulundurularak ulusal bayram ve genel tatiller için ilave iki yevmiye, dini bayramlar için ilave 3 yevmiye olarak hesaplama yapılması gerekirken dini bayramlar haricinde de ilave 3 yevmiye olarak hesap yapılması isabetsiz olmuştur..." gerekçeleriyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
    "...bilirkişi raporunun ''Muvazanın Kabulü Halinde'' başlıklı kısmında yapılan tesbitlerde gösterilen hak ve alacaklarını alamadığı, dolayısıyla ödenmeyen işçilik alacaklarının olduğu, alt işveren Tekten Grup A.Ş. tarafından sendika üyeliğinin 18/12/2013 tarihinde bildirildiğinin beyan edildiği, bu nedenle davacının bu tarihten sonrası için sendikal haklardan yararlanması gerektiği..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, verilen kararın usule aykırı olduğunu, davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı Belediyeye bildirildiği hususunun araştırılmadığını, davacının en başından itibaren sendikalı olduğu kabulü ile karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve bu bağlamda işçilik alacaklarının davalıdan tahsilinin gerekip gerekmeyeceğine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun ve 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.

    3. Değerlendirme
    1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Somut uyuşmazlıkta; davacı işçinin asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden hangi tarihten itibaren yararlanması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.

    3. Dairemizin yukarıda belirtilen bozma ilâmında, davalı Belediyenin asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmasının davacı işçinin davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin tamamından faydalanması için tek başına yeterli bir kriter olmadığı açıklandıktan sonra davacının üyeliğinin hangi tarihte davalıya bildirildiğinin tespitiyle ilgili bir değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi için Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    4. Bozma ilâmına uyan Mahkemece 18.12.2013 tarihinde sendika üyesi olan davacının üyeliğinin bildirilip bildirilmediğine ilişkin gönderilen müzekkereye davalı tarafça verilen 26.10.2021 tarihli cevapta özetle davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmediğinin ifade edildiği anlaşılmıştır. Bu hâlde davacının sendika üyeliğinin dava dışı alt işveren Şirkete bildirildiği 18.12.2013 tarihinden 30.11.2017 tarihine kadar davalı Belediyeye ait işyerinde geçerli toplu ... sözleşmelerine göre hesaplanma yapılması ve bu hesaplama doğrultusunda alacakların kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

    5. Davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden faydalanması, ancak davacının üyeliğinin bu işverene bildirimi ile mümkün olup emsal işçinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenen dosyasında da (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.03.2022 tarihli ve 2021/(22)9-310 Esas, 2022/331 Karar sayılı kararı) davacının üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmemesinin Belediyenin muvazaalı işleminden kaynaklandığı, davalının bildirim yapılmasını engellediği, bu durumda kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği, davacının sendika üyeliğinin bildirilmesi şartı aranmaksızın toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanabileceği şeklindeki görüş Yargıtay Hukuk Genel Kurulu çoğunluğunca benimsenmeyerek direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden bozulmasına hükmedilmiştir.

    6. Yukarıda açıklanan ve Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilâmının (2) numaralı bendinde davacının davalı işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmesi için üyeliğin davalı Belediyeye bildirilmesi gerektiği açıklanmış olup yapılan araştırmada davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmediği anlaşılmaktadır. Bu hâlde uyulan bozma ilâmının gereği olarak davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağı değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken davacının sendika üyeliğinden sonra imzalanan toplu ... sözleşmesinden yararlanacağının kabulü hatalıdır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

    13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara