Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8567 Esas 2022/9208 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/8567
Karar No: 2022/9208
Karar Tarihi: 14.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8567 Esas 2022/9208 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/8567 E.  ,  2022/9208 K.

    "İçtihat Metni"




    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

    Taraf vekillerince temyiz edilen kararın incelemesinin davacı vekili tarafından duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenler nezdinde 01.10.2006-05.05.2016 tarihleri arasından ... güvenliği şefi olarak çalıştığını, 05.05.2016 tarihinde ... sözleşmesinin ... bitimi sebebiyle sona erdirildiğini ancak müvekkiline kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    1.Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı işveren nezdinde geçen bir çalışması olmadığını, davalı Şirket 22.09.2008 tarihinde tescil edildiğinden davacının çalıştığını iddia ettiği tarihlerde Şirketin dahi mevcut olmadığını, davacının Rusya'da çalışması sebebiyle yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, ayrıca yabancı mahkemenin yetkili olması sebebiyle Mahkemenin yetkisine de itiraz ettiklerini, davacının davasını gerçekten hizmet ilişkisi olduğu davalıya yöneltmesi gerekeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

    2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının iddia ettiği 01.10.2006-05.05.2016 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde herhangi bir çalışması olmadığını, yurt dışında kurulu bir şirket var ise davanın bu şirkete yöneltilmesi gerekeceğini, Rusya'da çalışan davacının açtığı davada yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, yabancı mahkemenin yetkisi sebebiyle yetki itirazında bulunduklarını, davacının alacaklarının çalıştığı ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerekeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 10.07.2018 tarihli ve 2016/1894 Esas, 2018/661 Karar sayılı kararıyla; davacının aralarında organik bağ bulunan ve birlikte istihdam edilen davalılara ait işyerinde kesintili olarak çalıştığı, davacının belirsiz süreli ... sözleşmesiyle çalıştığı, haklı fesih nedeninin davalılarca ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 30.....2021 tarihli ve 2018/4038 Esas, 2021/1850 Karar sayılı kararıyla; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.


    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 20.10.2021 tarihli ve 2021/10517 Esas, 2021/14525 Karar sayılı ilâmı ile özetle; dosya içeriği, tanık beyanları ve işyeri elektronik posta yazışmaları birlikte değerlendirildiğinde davacının normalde çalışmasının 08.00-19.00 saatleri arasında olduğu, haftanın üç gününde ise 08.00-21.00 saatleri arasında, pazar günü de 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı, davacının açıklanan çalışma şekline göre fazla çalışma alacağının hesaplatılıp hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, yemek ve barınma gideri miktarının 150,00 USD yerine 516,07 USD olarak kabulünün isabetsiz olduğu ve tanık anlatımları ile belirlenen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından belirlenen tutarlara makul oranda bir indirim yapılması gerekirken hakkın özünü etkileyecek şekilde %50 oranında indirime gidilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Dava dosyasında mevcut deliller ... BAM ile Yargıtay incelemesinden geçen emsal davalarda verilen kararlarla davalı şirketler arasında organik bağ tespit edildiği ve bu kararların kesinleştiği tespit edilmiş, talep edilen tazminat ve alacaklardan dolayı davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması, ... ... Hukuku’nun uygulanması ve ücretin brütleştirilmesi doğrudur. Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yemek ve barınma gideri miktarı 150 USD olarak belirlenmiştir.
    Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacının haftanın 3 günü 08.00-19.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenme süresi mahsubu ile 10 saat, haftanın 3 günü 08.00-21.00 saatleri arasında bir buçuk saat ara dinlenme süresi mahsubu ile 11,5 saat, pazar günü ise 08.00-17.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenme süresi ile 8 saat ve hafta tatili ücreti ayrıca hesaplandığından 8-7,5=0,5 saat mesai yaptığı, buna göre davacının haftalık fazla mesai süresinin 20 saat olduğu sonucuna varılmıştır.
    Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarından % 30'ar takdiri indirim yapılması uygun görülmüştür..." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesaplamalarından %30 oranında indirim yapılmasının haksız ve hakkın özünü ortadan kaldırır mahiyette olduğunu, dosyaya örnek olarak sunulan fazla çalışma talimatı içeren e-mail şeklindeki işyeri iç yazışmalarının öncelikli ve üstün delil niteliğinde olup öncelikle nazara alınması gerektiğini, bilirkişi raporundaki hesaplamaların hatalı ve eksik olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatının eksik olarak hüküm altına alındığını, giydirilmiş ücretin hatalı belirlendiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

    2.Davalılar vekili temyiz dilekçelerinde; davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, organik bağ kavramının sınırlarını aşan ve hakkın kötüye kullanımını oluşturan şekilde uygulandığını, ... hukukunun uygulanamayacağını, davacı tarafın ikinci kez ıslah yapmasının ve bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, hizmet süresinin ve ücretin hatalı tespit edildiğini, davacının belirli süreli ... sözleşmesi ile çalıştığını, fazla çalışmalarının ücret bordrolarına yansıtılarak ödendiğini, tanıkların davalı Şirkete karşı açtıkları davalar bulunduğunu, ulusal bayram ve genel tatil hesabı yapılmasının kabul edilemez olduğunu, ücretin brüte çevrilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre giydirilmiş ücret ve fazla çalışma ücretinin hesabı ile istinaf aşmasında yapılan talep arttırımına değer verilip verilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 107, 357, 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 ... sayılı Kanunu'nun ilgili hükümleri.

    3. Değerlendirme
    1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2.6100 sayılı Kanun'un 357 inci maddesinin birinci fıkrasındaki açık düzenleme uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinde ıslah yapılamaz ise de talep arttırımı yapılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır.


    3. Somut uyuşmazlıkta, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden dava belirsiz alacak davası olarak açılmış, bozmadan önce sözü edilen alacaklar için talep artırımı yapılmıştır. Bozma sonrasında ise Bölge Adliye Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davacı tarafından 30.03.2022 tarihli ve ıslah konulu dilekçe ile 31.03.2022 tarihli açıklama dilekçesi sunulmuştur. Söz konusu dilekçelerin içerikleri birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın bozma sonrasında talep artırımı yaptığı anlaşılmaktadır. Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince davacı tarafından verilen ikinci talep arttırım dilekçesine değer verilerek karar verilmesi yerindedir.

    4. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla, tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş; kararın, ilâmın (3) numaralı paragrafında yer alan ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Davacı vekili ile davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalılar Rönesans Holding A.Ş. ve ZAO Renaissance Construction Şti.'ye yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara