Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/39 Esas 2015/9112 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/39
Karar No: 2015/9112
Karar Tarihi: 17.12.2015

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/39 Esas 2015/9112 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hanak Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, sanıklar T.K. ve Y.G.'un güveni kötüye kullanma suçundan yetersiz gerekçelerle mahkum edildiği ve bu nedenle kararın bozulduğu belirtilmiştir. Sanık H.T. ise çobanlık yaptığı sırada teslim edilen hayvanları iade etmediği gerekçesiyle suçlu bulunmuş, ancak bu kararda da hukuka uygun olmayan hususlar tespit edilerek bozulmuştur. Kararın bozulmasına yol açan sebepler şöyle özetlenebilir:
1. Sanıklar T.K. ve Y.G.'un suçlarının kesin, yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlanmadığı, bu nedenle mahkumiyet kararının yetersiz gerekçeyle verildiği;
2. Sanık H.T.'nin suçlu bulunmasına sebep olan eylemin unsurlarının tartışılmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi;
3. Kanun maddelerinin yanlış uygulanması.
Bu bağlamda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/2. maddesi, 39/1. maddesi, 61. maddesi ve 53/1. maddesi (c) fıkrası kararda yer almaktadır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından bazı bölümleri iptal edilen 5237 sayılı kanunun 53. maddesi de dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
22. Ceza Dairesi         2015/39 E.  ,  2015/9112 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 6 - 2011/408256


MAHKEMESİ : Hanak Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2008
NUMARASI : 2006/210 (E) ve 2008/14 (K)

SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Karar başlığında suç tarihinin "05/10/2006" yerine "05/12/2006" olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklar ün her aşamadaki birbirlerini doğrulayan anlatımlarında; suçlamayı kabul etmedikleri ve sanık H.. T.."un yanında çoban olarak çalıştıklarını, olay günü ise saat 12:00 sıralarında hayvanları otlatırken yanlarına gelen Habib ile alacakları nedeniyle tartıştıklarını, ardından hayvanları Habib"e bırakıp oradan ayrılarak memlekete gittiklerini beyan etmeleri ve 05/04/2006 tarihli hizmet aktinin mahalle muhtarlığıyla sanık H.. T.. arasında yapılmış olduğunun anlaşılması karşısında; sanıklar T.. K.. ve Y.. G.."ün atılı suçları işlediklerine ilişkin; hukuka uygun, her türlü kuşkudan uzak, savunmalarının aksini kanıtlayan kesin, yeterli ve inandırıcı deliller gösterilmeden, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2-Çobanlık yapan sanık H.. T.."un mahalle muhtarı olan tanık Oktay Abdullahoğlu ile yaptığı hizmet aktinin gereği olarak kendisine tevdii ve teslim edilen hayvanları akşam getirip teslim etmemesi üzerine hayvan sahiplerinin tanık Oktay"a durumu bildirdikleri, tanık Oktay"ın sanık Habib ve diğer sanıklara ulaşamadığı, hayvanların bir kısmının ise kendiliğinden mahalleye döndüğü olayda, sanıkların savunmaları karşısında sanık Habib"in kendisinin veya başkasının yararına, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunduğuna dair herhangi bir iddia ya da delil bulunmadığı anlaşılmakla, atılı suçun unsurlarının ne şekilde oluştuğu tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,


3-Kabule göre de;
a-Sanık H.. T.."un hizmet akdini Konuksever Mahalle Muhtarlığını temsilen muhtar Oktay Abdullahoğlu ile yaptığı anlaşılmakla, çobanlık yapan sanığın kendisine tevdii ve teslim edilen hayvanları iade etmemesi şeklindeki eylemin tek suç oluşturduğu gözetilmeden 5237 sayılı TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması,
b-Sanıklar .."ün suça doğrudan iştirak eden sayılmaları gerektiği halde, 5237 sayılı TCK"nın 39/1. madde gereğince cezalarından indirim yapılması,
c-Sanıklar T . hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı olarak aynı Yasanın 39/1. maddesinin 43/2. maddesinden önce uygulanması,
d-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
e-Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. T.. müdafii ile sanıklar T.. K.. ve Y.. G.."ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının gözetilmesine, 17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Hemen Ara