Esas No: 2022/8791
Karar No: 2022/9142
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8791 Esas 2022/9142 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/8791 E. , 2022/9142 K."İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki olumlu yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ... Metal Sendikasının müvekkili Firmanın "Karaköprü Mah. Atatürk Bulv. No:410 A ...-..." adresinde bulunan işyerinde toplu ... sözleşmesi yapmak için 10.02.2021 tarihli yetki tespit başvurusu üzerine Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından müvekkili Firmaya 11.02.2021 tarihli yazı ile yapılan incelemede gerekli çoğunluğun sağlandığı yönünde tespit bildirildiğini, yetki tespit belgesinin Firmaya 15.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, bu kararın hatalı olduğunu, 11.02.2021 tarihli yetki yazısında 10.02.2021 başvuru tarihi itibari ile firma işçi sayısının 77, sendika üye işçi sayısının 44 olarak belirlendiğini, işçilerin iradesi dışında sendika üyesi yapıldığını, iradesi dışında sendika üyesi olan işçilerin daha sonra istifa ettiğini, üyeliklerin özgür irade dışında yapıldığını, bahsi geçen adreste işyerinde aynı işkolunda faaliyet yürüten Robo Otomasyon Mühendislik Elektrik Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin de faaliyeti bulunduğunu, Robo Otomasyon Mühendislik Elektrik Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin çalışan sayısının 70 olduğunu, her iki Firmanın da sahibi ve yetkililerinin aynı kişiler olduğunu, her iki Firmanın da aynı işkolunda faaliyette bulunduğunu, aynı kişilere ait aynı işyerinde aynı amaca çalışan işçilerin işletmenin bütününü oluşturduğunu, Bakanlığın sadece Şirket bordrosunda görünen işçileri esas aldığını, yeterli inceleme yapılmadığını iddia ederek, yetki tespitine ilişkin işlemin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; ... Metal Sendikasının toplu ... sözleşmesi için 10.02.2021 tarihinde başvuruda bulunduğunu, işyerinde 77 işçinin çalıştığının ve 44 işçinin ... Metal Sendikasına üye olduğunun tespit edildiğini, davacının bahsettiği her iki Şirketin farklı tüzel kişilikleri bulunduğunu, iki Şirketin ortaklarının aynı olmasının işyerinin/şirketlerin aynı olduğu manasını taşımadığını, usul ve kanuna uygun olarak yapılan tespit sonucu sendikaya yetki belgesi verildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; işçilerin zorla üye yapıldığına ilişkin iddianın gerçeği yansıtmadığını, davacı iddiasına konu her iki Şirketin ayrı ayrı tüzel kişiliklere sahip olduğunu, aynı yerde aynı yönetim zinciri içinde olunmasının bu iki Şirketi işletme haline getirmeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı iddialarının çoğunluk tespitinin iptalini gerektirir mahiyette olmadığı, ayrı tüzel kişiliğe sahip şirket ve işyerlerinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'na (6356 sayılı Kanun) göre işletme kavramının kapsamı içinde düşünülmesinin söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; deliller toplanmadan karar verildiği, olumlu yetki tespiti kararının hatalı olduğu, kanun ve usullere aykırı olarak düzenlendiği, uyuşmazlıkta işyerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi gerektiği, zira aynı işyerinde çalışan diğer işçiler ilgili herhangi bir inceleme ve değerlendirmenin yapılmadığı, buna göre hükme esas alınan raporun eksik ve hatalı olduğu, ayrıca dava konusu olayda işçilerinden bazılarının iradesi dışında baskı ve tehdit yolu ile e-devlet şifreleri alınarak özgür iradeleri dışında üyeliklerinin gerçekleştirildiği, buna ilişkin hususların İlk Derece Mahkemesince araştırılmadığı ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Sendikanın davacı işyerinde Kanun'un aradığı çoğunluğu sağladığı, aksi yöndeki davacı itirazlarının yerinde olmadığı, her ne kadar dava dilekçesinde davacı ile aynı işyerinde ve aynı işkolunda faaliyet gösteren dava dışı Robo Otomasyon Mühendislik Elektrik Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin ortak ve yetkilileri ile davacı Şirketin ortak ve yetkililerinin aynı kişiler olduğu belirtilerek her iki Şirketin işletme toplu ... sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de ayrı tüzel kişiliğe sahip şirket ve işyerlerinin 6356 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince işletme kapsamı ve kavramı içinde düşünülmesinin söz konusu olamayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; deliller toplanmadan eksik ve hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, üyeliklerin irade fesadı ile gerçekleştirildiği iddiasının araştırılmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararını ortadan kaldırarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, olumlu yetki tespitine itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Toplu ... sözleşmesi kavramı 2709 T.C. Anayasası'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. Toplu ... sözleşmesi yetkisi ise toplu ... sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir :
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
5. Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan, 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durumun sonuca etkili olmadığı görülmüş, sadece eleştirilmekle yetinilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.