Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7895 Esas 2022/9076 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7895
Karar No: 2022/9076
Karar Tarihi: 14.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7895 Esas 2022/9076 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki alacak davasında ilk derece mahkemesi davayı kısmen kabul etmiştir. Ancak davalı vekilinin istinaf başvurusu, Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir. Daha sonra yapılan temyiz başvurusunda da, davalının asıl işveren olduğu ve davacının alacaklarından sorumlu olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararı onanmıştır. Bu kararda, 4857 sayılı İş Kanunu'nun asıl işveren-alt işveren ilişkisi ile ilgili 2. maddesi ve sendikal haklar ile toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması ile ilgili 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri yer almaktadır.
9. Hukuk Dairesi         2022/7895 E.  ,  2022/9076 K.

    "İçtihat Metni"




    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ...Ş. (...) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Enerji, Su ve ... İşçileri Sendikasının (... Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde elektrik teknisyeni olarak alt işverenlerin işçisi sıfatı ile çalıştığını, toplu ... sözleşmesi için yapılan görüşmelerde taraflar arasında anlaşma sağlanamayınca Yüksek Hakem Kurulunun 17.11.2016 tarih ve 2016/1265 Esas, 2016/1395 Karar sayılı kararıyla 01.04.2016-31.03.2018 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinin işyerinde uygulanmasının karar altına alındığını, toplu ... sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek ücret farkı, ikramiye, yakacak yardımı, bayram yardımı, gece çalışması ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacaklarla ilgili zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacı ile davalı işveren arasında herhangi bir ... sözleşmesi bulunmadığını, davacının yüklenici firmanın işçisi olduğunu, davalı ...'ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, Yüksek Hakem Kurulu kararının davalı Şirket yönünden bağlayıcılığının bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre değil, aynı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, ihale edilen işlerin bu kapsamda yer almadığını, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine göre İdareye müteselsil sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacının çalıştığı alt işveren ... Enerji Tur. Tem. Mad. İth. ve İhr. Ltd. Şti.'ye ibraname verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu ... sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, usul ve kanuna aykırı karar verildiğini, sendika tarafından ... 8. ... Mahkemesinde toplam 19 dava açıldığını, bu davaların konusu ve davalısının aynı olduğunu, duruşmalarının da aynı gün yapıldığını, seri davalardan olup her dosya için tam ücretin %50'si oranında avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini, işçilik alacaklarında davalı Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, taraflar arasında yapılan toplu ... sözleşmesi görüşmelerinin ve Yüksek Hakem Kurulu kararının davalı Şirket yönünden bir bağlayıcılığı olmadığını, faiz türünün de hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacıya ait sendika üyelik kaydına göre 04/10/2015 tarihinde sendika üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu dönemi kapsayan TİS kapsamında, davacının davacının UBGT ücret alacağı, hafta tatili ücret alacağı, ikramiye, ücret farkı, yakacak yardımı, bayram yardımı alacağı olduğu görülmekle, ilk derece mahkemesi kararında herhangi bir hata görülmemiştir.

    Davalı şirketin 4857 sayılı yasanın 2/6 maddesi kapsamında asıl işveren olduğu ve davacı işçilik alacaklarında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.

    Davaların seri dava olduğundan bahisle vekalet ücretinin hatalı takdir edildiğine yönelik davalı vekili istinafı soyut nitelikte bulunduğundan bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasında, davacı işçinin toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.


    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

    2.4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:
    "Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde ... alan ve bu ... için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile ... aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, ... sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."

    3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2.Somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacının davalının işyerinde alt işverenler nezdinde çalıştığı, davalı ... tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi gereğince yapıldığı, davacının, Yüksek Hakem Kurulu tarafından verilen karar gereğince yürürlüğe konulan toplu ... sözleşmesinden faydalandırılmadığı, asıl işveren olan davalının 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası gereğince davacının alacaklarından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.

    3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,


    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara