Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5100 Esas 2022/3539 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5100
Karar No: 2022/3539
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5100 Esas 2022/3539 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Temyiz talebi reddedilmiş ve ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Muhalefet şerhi düşülmüştür ve kararın usul ve yasaya uygun olmadığı iddia edilmiştir. Konu eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak tazminat istemidir. Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir çünkü bilirkişi heyeti içerisinde kalibrasyondan anlayan teknik bir bilirkişi yoktur ve mahkeme tarafların iddialarını değerlendirmeden karar vermiştir. Kanun maddeleri: HMK 355, 6100 sayılı HMK 373.
6. Hukuk Dairesi         2021/5100 E.  ,  2022/3539 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    , 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 22.06.2022 gününde oy çokluğuyla karar verildi.









    MUHALEFET ŞERHİ

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak tazminat istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece tazminat talebine ilişkin olarak kalibrasyon(ölçümleme) bedeli talebinin reddine karar verilmiş ise de, bu karar dosya kapsamına göre, usul ve yasaya uygun görülmemektedir.
    Taraflar arasındaki sözleşmenin 1. Maddesinde konusu, “aşağıda belirtilen ekipmanın yüklenici tarafından teslimi montajı, uygulamaya sokulması, kalibrasyonu, test edilmesi, denetimi, eğitim ve garanti hizmetleridir” şeklinde belirtilmiştir.
    Sözleşmenin konusu dikkate alındığında, kalibrasyon(ölçümleme) hizmetinin doğrudan davalı yüklenici tarafından verileceği tartışmasızdır. Yine yüklenicinin sözleşmesel yükümlülüğü sadece kuruluma ilişkin olmayıp, daha sonrasına ilişkin denetim, eğitim test aşamalarını da kapsamaktadır.
    Yine sözleşmenin 9. Maddesinde yüklenicinin yükümlülükleri belirlendikten sonra 32. Maddesinde de yüklenicinin geçici kabulden itibaren 1 yıl garanti yükümlülüğü öngörülmüş olup, sözleşmeye göre bu süre içerisinde yüklenici; ürünlerin tasarım, materyal ve işçilikten kaynaklanan kusuru bulunmadığını garanti etmektedir.
    Yerel mahkemece yargılama sırasında kök ve ek rapor alınmış ise de, üç kişilik bilirkişi heyetinin ikisi hesap uzmanı birisi de muhasebecidir. Bilirkişi heyeti içerisinde kalibrasyondan anlayan teknik bir bilirkişi bulunmamaktadır. Bu bilirkişi heyetinin kalibrasyon yapılamamasının neden kaynaklandığını değerlendirme yeterliliği bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece tarafların iddiaları değerlendirilmeden, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi söz konusu olmuştur.
    Mahkemece yapılması gereken iş; içerisinde sözleşme konusundan anlayan teknik bilirkişi de olmak üzere bir bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle davalının kalibrasyon yapma, test etme, hizmet verme yükümlülüğünün olduğu ve bu konularda ayrıca garanti verdiği de dikkate alınarak hüküm kurmaya uygun bir rapor aldıktan sonra tarafların iddialarını değerlendirmek ve bunun sonucuna göre karar vermek olması gerektiği düşüncemle, kararın bozulması gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmamaktayım.



    Hemen Ara