Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/33500 Esas 2020/4780 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/33500
Karar No: 2020/4780
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/33500 Esas 2020/4780 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/33500 E.  ,  2020/4780 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    AVUKAT ...
    AVUKAT ...
    DAVA TÜRÜ : ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait bankanın ... Şubesinde 07.09.2009-14.11.2014 tarihleri arasında Bireysel Müşteri Temsilcisi olarak çalıştığını, davacının hak kazandığı prim alacağının ödenmediğini, toplu iş sözleşmesine göre sendika üyesi işçilerin günde sekiz saat haftada kırk saat çalıştırılması gerektiğini, işyerinde mesai saatleri normalde 09.00-18.00 saatleri arasında olmasına rağmen, davacının 2014 yılına kadar günlük en az 2-2.5 saat, 2014 yılından iş sözleşmesinin feshi tarihine kadar ise günde ortalama 1.5-2 saat kadar fazla çalıştığını, toplu iş sözleşmesinin Özür İzinleri başlıklı 22. maddesine göre hak kazandığı halde, 7 günlük evlilik izninin kullandırılmadığını ve yıllık ücretli izninden mahsup edildiğini, aynı şekilde diğer özür izinlerinin de kullandırılmadığını beyan ederek fazla çalışma ücreti, özür izni alacağı, prim ve ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, Bankada fazla mesai uygulaması yapılmadığını, bu nedenle davacının fazla çalışma alacağı bulunmadığını, Banka tarafından tüm çalışanlarına maaş bordrolarının mail ortamında düzenli olarak gönderildiğini, davacının maaş bordrosuna itiraz etmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davacının toplu iş sözleşmesi kapsamında olduğu, işyerinde 2010-2014 yıllarında arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerine göre günlük çalışma süresinin 8 saat, haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu, davacının ise bu dönemde 5 gün 08.00-19.00 saatleri arasında çalışarak haftada 5 saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının anlatımı, davacı tarafından dosyaya sunulan bir kısım mail çıktıları ile davalı vekilinin, Banka Genel Müdürlüğü tarafından sistemin otomatik olarak 19.00"da kapatıldığı yönündeki beyanları dikkate alınarak davacının 2010-2014 yılları arasında 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığı benimsenmiş ise de, varılan bu sonuç dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Dinlenen davacı tanıklarından birisi davacının eşi olup, davacı ile birlikte çalışmamıştır. Diğer davacı tanığı ise 2011 yılına kadar davacı ile birlikte çalışmıştır. Mevcut deliller karşısında, davalı vekilinin sistemin Genel Müdürlük tarafından 19.00’da otomatik olarak kapatıldığına yönelik beyanı, davacının 2010-2014 yılları arasında fiilen saat 19.00’a kadar çalıştığının ispatı için yeterli değildir. Aynı şekilde davacı tarafından dosyaya sunulan 2014 yılına (yaklaşık 9-10 günlük) ilişkin mailler sadece söz konusu dönemin ispatı yönünden delil olarak kabul edilebilir. Bu halde, davacı ile 2011 yılına kadar birlikte çalışan davacı tanığının anlatımı ile sınırlı olarak değerlendirme yapılmalı, tanığın davacı ile birlikte çalıştığı dönem netleştirilmeli, sadece bu dönem yönünden davacının haftada 5 gün 09.00-19.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek sonuca gidilmelidir. Ayrıca davacının sunduğu mailler incelendiğinde, bu günlerdeki çalışma süresi belirlenmek suretiyle fazla çalışmanın ispatı mümkün ise, sadece maillerin ait olduğu günler ile sınırlı olarak belirlenen fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmalı, aksi takdirde iddianın ispat edilemediği kabul edilmelidir.
    Belirtilmesi gereken bir diğer husus ise, dosya kapsamında bulunan 2010-2012, 2012-2014, ve 2014-2016 döneminde yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerinde haftalık çalışma süresinin aynı olmadığıdır. Bir kısım toplu iş sözleşmelerinde haftalık çalışma süresi 40 saat olarak düzenlenmiş iken, diğer bir kısım toplu iş sözleşmelerinde 45 saat olarak düzenlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yön dikkate alınmadan hesaplama yapılması bir başka hatalı yöndür. Bu itibarla, yukarıda belirtilen dönemler ile sınırlı olarak inceleme yapılmalı ve fazla çalışmanın yapıldığı kabul edilen döneme ilişkin toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle sonuca gidilmelidir.
    Açıklanan ilke ve esaslar dikkate alınmadan yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    3-Davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti belirlenirken, Mahkemece indirim yapılan miktar dışlandıktan sonra (kalan) reddedilen miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekmektedir. Mahkemece bu yön dikkate alınmadan davalı lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmesi bir başka hatalı yöndür.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara