Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3196 Esas 2022/3502 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3196
Karar No: 2022/3502
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3196 Esas 2022/3502 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kooperatif üyesi olduğunu ve kooperatiften 10 daire satın aldığını ancak teslimatın geç yapıldığını iddia ederek tahsil etmediği kira bedellerinin davalı kooperatiften talep etti. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş ancak temyiz sonucu davacı lehine kısmen kabul edilmiştir. Ancak, benzer davalarda belirlenen kira bedelleri ile bu davada belirlenen kira bedeli arasında çelişki olduğu belirtilerek ek bilirkişi raporu alınması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesidir.
6. Hukuk Dairesi         2021/3196 E.  ,  2022/3502 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki taraflar vekilince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.


    K A R A R

    Davacı vekili, davacının kooperatif üyesi olduğunu, kooperatiften 10 adet daire satın aldığını, davalı kooperatifin teslimi taahhüt ettiği tarihte teslimatı yapmadığını, evlerin geç tesliminden kaynaklı mahrum kalınan kira bedellerinin davalı taraftan ihtarname keşide edilmek suretiyle talep edildiğini ileri sürerek şimdilik mahrum kalınan kira geliri olan 409.500,00 TL'nin işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının bedel ödenerek satış yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, kooperatifin kat karşılığı yapmış olduğu inşaatlardan tercihli kura çekimi neticesinde üyelerine tahsis yaptığını, davacının müvekkili kooperatif üyelerinden hisse satın alıp bu hisselerin bedellerini de hisse satın aldığı kişilere ödediğini, müvekkili kooperatifçe dairelerin tapularının davacıya 18.05.2012 tarihinde tahsis edilerek teslim edildiğini, davacının dairelerini teslim aldıktan sonra kendisinin de başkalarının da söz konusu binada oturmaya başladıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesinin 2020/2289 Esas, 2021/72Karar sayılı kararı ile, davalı kooperatifin sorumluluğunun Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesinden kaynaklandığı, diğer blokların 2012 yılı Mayıs ayında teslim edilmiş olmasına rağmen, davacı adına tahsis edilen konutların bulunduğu blokun 2013 yılı Mayıs ayında teslim edildiği, davacının 31.12.2012-2013/Mayıs arasındaki döneme ilişkin kira kaybını talep edebileceği, 14.05.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda belirlenen değerler üzerinden yapılan hesaplamaya göre, davacının yoksun kaldığı kira bedelinin 59.600,00 TL olduğu, dairelerin şerefiye pay hesaplarının 31.12.2012-2013/Mayıs dönemini kapsamadığı, davacı tarafından keşide edilen ihtar tarihi itibari ile davacının kira kaybının bulunmadığı, 59.600,00 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı gerekçesiye ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Dava, davalı kooperatif üyesi olan davacıya, tahsis edilen bağımsız bölümlerin geç tesliminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dairemize gelen davalı kooperatife karşı açılmış emsal dava dosyasında alınan bilirkişi raporlarında belirlenen kira bedellerinin daha yüksek olduğu ve bu raporlara göre karar verilerek dairemizce onandığı, bu hale göre söz konusu dava dosyaları ile uyuşmazlık konusu dava dosyasındaki bilirkişi raporları arasında çelişkinin mevcut olduğu, anlaşılmaktadır. Aynı yerde ilgili farklı dosyalarda da olsa raporlar arasında çelişki bulunduğu taktirde adaletin tecellisi için bu çelişkinin giderilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece emsal dosyalardaki bilirkişi raporları ile dosyadaki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden 1 no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Hemen Ara