Esas No: 1997/8
Karar No: 1997/7
Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü 1997/8 Esas 1997/7 Karar Sayılı İlamı
Ceza Bölümü 1997/8 E., 1997/7 K.
"İçtihat Metni"
OLAY : 2. Hudut Tabur 6. Piyade Bl. Komutanlığında bir kısım erat yemekhanede televizyon seyrederken nöbetçi P. Çavuş E.K.`
`nın Onb. C.Ç.`
`i alçak sesle konuşması için uyarması üzerine sanığın, yemek dolabının asma kilidini alarak Çvş. E.K.`
`a fırlattığı, ancak kilidin P. Onb. R.D.`
`nin yüzüne isabet ettiği ve yaralanmasına sebep olduğu, mağdurun gözünden ameliyat edildiği ve 15 gün istirahat raporu verildiği ileri sürülerek sanığın, "hedefte hata suretiyle işlediği tehlikeli aletle üste taarruz" suçuna uyan TCK. 52. maddesi delaletiyle As. C. Yasasının 91/2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle, Trabzon 48. Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Savcılğı`
`nın 23.12.1993 gün ve 1164-523 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmıştır.
TRABZON 48. PİYADE TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 24.7.1996 gün ve 26-256 sayıyla; olay tarihi olan 22.9.1993 gününde P. Çvş. E.K.`
`nin nöbetçi olmadığının ara kararına cevaben gönderilen 9.11.1994 gün 764-2136 sayılı yazı ekindeki nöbet çizelgesinden anlaşıldığı, sanığı yemek dolabının kilidini bırakmak şeklinde ortaya çıkan fiiline muhatap olan P. Onb. R.D. ile sanığın rütbece eşit oldukları; TCK. 52. maddesi uyarınca sanığın suç işlemeyi kastettiği kişinin sıfatından kaynaklanan hafifletici sebepten yararlanacağı gibi, kendisine karşı cürüm kastolunan şahsın sıfatından kaynaklanan cezayı artırıcı sebebin de sanığa uygulanmaması gerektiği, olay kendisine karşı cürüm kastolunan P. Çvş. E.K.`
`nin Çvş. rütbesi taşıdığı ve sanığın üstü olduğunun dikkate alınmaması gerektiği sonucuna vararak, sanığın fiilinin - müessir fiil - suçunu oluşturduğu, müessir fiil asker kişiye karşı işlenmiş ise de, suçun askeri suç niteliğinde bulunamadığı, yargılama sırasında sanığın terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılamayı gerektiren ilgi de kesilmiş olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
ARTVİN ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 22.11.1996 gün ve 185-197 sayıyla; 353 sayılı Yasanın 9. maddesinde askeri mahkemelerin genel görevlerinin, 10. maddesinde de asker kişilerin belirlendiği; 1632 sayılı Yasanın 1. maddesinde askeri cürüm ve kabahatların tanımının yapıldığı; olayda sanık, kastolunan kişi ve mağdurun 353 sayılı Yasa ve 1632 sayılı Yasa`
`ya göre asker kişi olduğu ve 211 sayılı İç Hizmet Yasası`
`na göre sanıkla mağdur arasında da kıdem bakımından astlık ve üstlük bulunduğu, TCK. 52. maddesinin genel hüküm olduğu ve olaydaki kişilerin asker olma niteliklerinin değiştirmediği belirtilerek, suç teşkil eden eylemin iddianamede gösterildiği gibi "mafevke müessir fiil" şeklinde sonuçlanan "askeri bir suç" olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi`
`ne gönderilmesine karar vermiş karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
Böylece, askeri ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörüldüğü şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş; dosya, Artvin Cumhuriyet Başsavcılığı`
`nın 4.2.1997 gün ve 1997/761 Muh. sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi`
`ne gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü Selçuk Tüzün`
`ün Başkanlığında; İrfan Kılınç, Teoman Üneri, Seydi Yetkin, Fahrettin Demirağ, Dr.Ferhat ferhanoğlu ve A.Necmi Özler`
`in katılmaları ile yaptığı 14.3.1997 günlü toplantıda Raportör Hakim Ayten Anıl`
`ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Hakim Gürcan Gürdal`
`ın davanın çözümünün Askeri Yargı yerinin görevine girdiği yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusunda, sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasasının "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığını taşıyan 9. maddesinde: "Asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili işledikleri suçlara ait davalara askeri mahkemelerde bakılacağı" öngörülmektedir.
Askeri suç ise, öğretide ve uygulamada:
a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasası`
`nda yazılı olan: Diğer bir ifadeyle, Askeri Ceza Yasası dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,
b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasası`
`nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,
c) Türk Ceza Yasasına atıf suretiyle askeri suç haline getirilen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.
13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gaztede yayımlanan, 353 sayılı Yasanın 4191 sayılı Yasayla değişik 17. maddesinde: "Askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun; askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer" denilmektedir.
Olayda, asker kişinin askere karşı, askeri mahalde işlediği suç nedeniyle askeri mahkemede kamu davası açılmış bulunmaktadır. Askeri mahkemenin karar gerekçesinde, sanığın terhis olmakla askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesilmiş olduğu hususuna yer verilmiş ise de; suç, sanığın askeri kimliği taşıdığı sırada işlenmiş olup, kamu davası da askeri mahkemede açılmış bulunduğundan, 353 S. Yasa`
`nın değişik 17. madde hükmü karşısında davanın askeri mahkemede çözümlenmesi, bu nedenle Tarabzon 48. Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.
SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın Askeri Yargı yerinde görülmesi gerektiğine bu nedenle Trabzon 48. Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 24.7.1996 günlü, 26-256 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 14.3.1997 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.