Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10152 Esas 2022/9305 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/10152
Karar No: 2022/9305
Karar Tarihi: 15.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10152 Esas 2022/9305 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkemede, davacının davalı işyerinde çalıştığı ve 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiği ve ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiği, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığı ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiği iddia edilerek, davalıdan fark ücret alacağının tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğu gerekçesiyle davacının talebini kabul etmiş ve dava kısmen kabul edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğunu belirterek, davalı vekilinin istinaf başvurusunu reddetmiştir. Ancak Dairemiz, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınmadığı için kararı bozmuştur. Yapılan yeniden yargılama sonucunda, davanın arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle kabulüne, fazlaya ilişkin talebin ise dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları ise reddedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri uyarınca, mahkeme kararları, karşı taraf lehine kazanılmış hakları oluşturduğu sürece bozulamazlar. Ancak, usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunması halinde kararlar bozulabilir.
9. Hukuk Dairesi         2022/10152 E.  ,  2022/9305 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :... Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini iddia ederek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından verilen karar uyarınca ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2021 tarihli ve 2021/399 Esas, 2021/69 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğu, sözü edilen kuralın her asgari ücret dönemi için işvereni bağlayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.


    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/2897 Esas, 2021/2773 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğu ve asgari ücret her değiştiğinde davacının ücretinin de oransal olarak değişmesi gerektiği belirtilerek incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 10.03.2022 tarihli ve 2022/2314 Esas, 2022/3258 Karar sayılı ilâmı ile Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaların arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınmaksızın yapıldığı bu nedenle son tutanak tarihini aşan kısım yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuş ve dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin ise dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde, Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi gibi bir durum söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacağa hak kazanamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasındaki döneme ilişkin alacaklar bakımından dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir.



    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.


    3. Değerlendirme
    1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.


    2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara