Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10198 Esas 2022/9642 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/10198
Karar No: 2022/9642
Karar Tarihi: 19.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10198 Esas 2022/9642 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/10198 E.  ,  2022/9642 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :... Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; ... sözleşmesine haklı bir sebep olmadan işverence son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının acente çalışanı olduğunu ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davalıya ait işyerinde çalıştığı anlaşılan davacının ... sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde son bulduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci:
    Mahkeme kararının taraf vekillerince temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.12.2018 tarihli ve 2017/18861 Esas, 2018/27895 Karar sayılı kararı ile gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu, kabul şekline göre davacının aldığı aylık ücret miktarı konusunda yapılan araştırmanın yetersiz olduğu ve hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hüküm yerinde belirtilmesi gerektiği gerekçeleriyle tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 30.12.2021 tarihli celsede yeterli avans olmadığı için bilirkişi raporunun taraflara tebliğe çıkarılamadığı, davacı vekiline 150,00 TL gider avansı yatırması için açıklamalı ve ihtarlı şekilde bir haftalık kesin süre verildiği; ancak süresi içinde gider avansının yatırılmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca gider avansı yatırılmasının dava şartı olduğu, aynı Kanun'un 115 inci maddesine göre dava şartı noksanlığı hâlinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

    Temyiz
    Karar, kanuni süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Gerekçe
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde gider avansı, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.

    6100 sayılı Kanun'un 115 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.

    Adı geçen Kanun'un 120 nci maddesinde gider avansı düzenlenmiştir. Buna göre “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığı'nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir”.

    30.09.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6100 sayılı Kanunu'nun Gider Avansı Tarifesinin (Tarife) 1 inci maddesinde, Tarifenin amacının dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu açıklanmıştır. Tarifenin 6 ncı maddesinde “Bu Tarifenin yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan davalarda, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120. maddesinin ikinci fıkrasına göre gider avansı ikmal ettirilir.” düzenlemesi getirilmiştir.

    Anılan düzenlemeler ve dava şartı müessesesinden gider avansının davanın açılması sırasında alınmasının şart olmadığı, mahkemenin sonradan bu eksikliği kesin süre vererek ikmal ettirebileceği anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. İster gider avansı isterse tamamlama avansı olarak tanımlansın ikmal edilmesi gereken paranın hukuk yargılamasındaki nitelemesi, dava şartı olarak gösterilen gider avansıdır. Gider avansının yatırılmaması veya ikmal edilmemesi halinde dava usulden reddedilecektir.

    6100 sayılı Kanun'un 324 üncü maddesinde delil ikamesi avansı, 325 inci maddesinde ise re'sen yapılması gereken işlemlerde giderler düzenlenmiştir. 324 üncü madde gereğince “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır”. 325 inci maddeye göre ise “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir”.

    6100 sayılı Kanun'un 120 nci maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324 üncü maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinden ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın, gider avansı içinde yer almaması zorunludur.

    Tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi olanağı, 6100 sayılı Kanun'un 324 üncü madde düzenlemesi karşısında yoktur. Ayrıca delil ikamesi avansının da ispat külfetine göre taraflara yükletilmesi gerekir. Diğer yandan örneğin resen hesap raporu, teknik rapor vb. alınacaksa giderin 325 inci madde kapsamında değerlendirilmesi isabetli olacaktır.

    Delil avansının yatırılmaması hâlinde ilgili taraf dayandığı delilden vazgeçmiş sayılarak mevcut delil durumuna göre karar verilmelidir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.02.2021 tarihli ve 2021/780 Esas, 2021/4749 Karar sayılı kararı).

    Mahkemenin ara kararında gider avansını oluşturan harç ve tebligat gibi işlemler, kalem kalem açıklanmalı, her kalemin miktarı ayrı ayrı gösterilmeli, dava şartına yönelik gider avansı ile ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçları da duruşma tutanağına açıkça yazılmalıdır. Gider avansı dışında delil ikamesine yönelik avans isteniyor ise 6100 sayılı Kanun'un 324 üncü maddesine göre işlem yapılmalıdır.

    Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece, 30.12.2021 tarihli celsede yeterli avans olmadığından bilirkişi raporunun tebliğe çıkarılamadığı belirtilerek raporun elden taraflara tebliğ edildiği; ayrıca 150,00 TL gider avansı yatırması için davacıya bir hafta kesin süre verildiği ve aksi hâlde davanın usulden reddedileceğinin ihtar edildiği görülmektedir. Mahkemenin ara kararında, gider avansını oluşturan işlemler kalem kalem açıklanmamış ve miktarı gösterilmemiştir. Mahkeme kararının gerekçesinde, bilirkişi raporunun tebliği için gerekli avansın yatırılmadığından bahsedilmiş ise de taraflara bilirkişi raporunun celsede elden tebliğ edildiği görülmektedir. Diğer yandan yukarıda da açıklandığı üzere, 6100 sayılı Kanun'un 120 nci maddesine göre gider avansının yargılama sırasında eksik olduğunun tespiti durumunda tamamlanması için verilecek süre iki hafta olmalıdır. Oysa Mahkemece bu süre bir hafta olarak verilmiştir.

    Açıklanan sebeplerle, Mahkemece davacı tarafa gider avansını yatırması için verilen kesin süre usulüne uygun olmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine, 19.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara