Esas No: 2022/9552
Karar No: 2022/9624
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9552 Esas 2022/9624 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9552 E. , 2022/9624 K.Özet:
Davacı, davalı şirkette güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve psikolojik baskılar nedeniyle istifa etmek zorunda kaldığını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve prim alacağının ödenmesini talep etmiştir. Davalı ise taleplerin zamanaşımına uğradığını, psikolojik taciz iddialarının dayanağı olmadığını ve diğer haklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin taleplerini kabul ederken diğer taleplerini reddetmiştir. Davalı tarafın temyiz başvurusuna yapılan incelemede ise, Mahkeme tarafından kıdem tazminatı talebinin hatalı bir şekilde kabul edildiği ve kesinleşmiş usuli kazanılmış hakkın ihlal edildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 4857 sayılı İş Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 10.09.2007 - 12.....2012 tarihleri arasında davalı Şirkette güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, son brüt ücretinin 1.211,19 TL olduğunu, işyerinde uygulanan psikolojik baskılar nedeniyle istifa etmek zorunda kaldığını, normal çalışma saatlerinin haftada 5 gün 08:30-18:00 saatleri arasında olmasına rağmen dinî ve millî bayramlar da dahil haftada 7 gün mütemadiyen günde 4 saat fazla çalışması bulunduğunu, bazı zamanlar gece çalışmasının istenildiğini, ancak fazla çalışma ücreti alacaklarının ve 4857 sayılı ... Kanunu'ndan kaynaklanan haklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 10.09.2007 - 12.....2012 tarihleri arasında davalı Şirkette güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını ve istifa etmesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının psikolojik taciz uygulaması iddialarının dayanağı olmadığını, davacının hak ettiği hâlde kullandırılmayan izni kalmadığını, kullanmadığı iznin karşılığı olan ücretinin ödendiğini, davacının fazla çalışma ücretine hak kazanacak şekilde bir çalışması durumunda, bu çalışmanın karşılığının ücret bordrosuna yansıtılarak karşılığının ödendiğini, davacının herhangi bir fazla çalışma ücreti alacağı bulunmadığını, şirketin özel güvenlik personeli olarak çalıştırdığı kişilere prim ödemediğini ve bu hususun bir ... şartı haline gelmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 21.11.2018 tarihli ve 2015/27812 Esas, 2018/21106 Karar sayılı ilâmıyla matbu düzenlenen, boşluklar içeren ve savunma ile çelişen ibranameye değer verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca imzasız ücret bordrolarına itibar edilerek davacının fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılamada Mahkemece davacının ... sözleşmesini işyerinde kendisine yapılan baskı nedeniyle feshettiği gerekçesiyle kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti taleplerinin kabulüne, diğer taleplerinin ise reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Karar, süresi içerisinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir
2-Bilindiği üzere; mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda veya 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibarıyla, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece bozma öncesi yapılan yargılamada ... sözleşmesinin psikolojik taciz nedeniyle haklı feshedildiği iddiasının davacı tarafından somut delillerle ortaya konulamadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından temyiz yoluna başvurulmamıştır. Kıdem tazminatının reddine ilişkin karar, bozma kapsamının dışında kalarak kesinleşmesine rağmen Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada davalının lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı bir şekilde, davacının ... sözleşmesini işyerinde uğradığı baskı nedeniyle haklı feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı talebinin hüküm altına alınması hatalıdır. Davalı lehine usuli kazanılmış hak ihlal edilerek, yazılı gerekçe ile kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 19.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.