Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/2185 Esas 2022/3571 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2185
Karar No: 2022/3571
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/2185 Esas 2022/3571 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Tüketici Mahkemesi'nde açılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi davasında, davacı 560.000 TL ödeyerek satın aldığı dairenin tapusunu alamadığını iddia ederek tapu iptal tescil ve tazminat istemiyle dava açmıştır. Yüklenici ise ecrimisil istemiyle karşı dava açmıştır. Birleşen davada ise üçüncü kişi tarafından arsa sahipleri aleyhine tapu iptali ve tescil istemi bulunmaktadır. Mahkeme, asıl dava lehine karar verirken karşı dava ve birleşen davalara reddi karar vermiştir. Karar, temyiz edilmiş ancak Yargıtayın kararına karşı karar düzeltme talebi yapılmıştır. Düzeltme kararı sonrasında, davalı yüklenici asıl davada yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmamıştır. Bu nedenle Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, kararın onanmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Borçlar Kanunu, Tapu Sicil Tüzüğü.
6. Hukuk Dairesi         2022/2185 E.  ,  2022/3571 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    K A R A R

    Asıl, karşı ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava üçüncü kişi tarafından ikame olunan yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı taktirde tazminat istemine; karşı dava yüklenici tarafından ikame olunan ecrimisil istemine; birleşen dava, üçüncü kişi tarafından taraf teşkili için arsa sahipleri aleyhine ikame olunan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asıl davacı/karşı davalı/birleşen davacı temlik alan üçüncü kişi, asıl davalı/karşı davacı yüklenici, birleşen davalılar arsa sahipleridir.
    Asıl davada davacı, davalının inşa ettiği binadaki 6. kat 13 ve 14 numaralı daireleri 23/09/2009 tarihli satış sözleşmesi ile 560.000,00 TL’ye satın aldığını, muhtelif tarihlerde 510.000,00 TL ödeme yaptığını, davalı şirketin inşaatı bitirince kalan 50.000 TL'yi tapular verilince verileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinden alınan meblağdan 8 ay sonra binada eksiklik olduğu gerekçesiyle dairelerden birinde arsa sahibi lehine ipotek tesis ettiğini, iskan alınmasına rağmen halen tapuyu müvekkiline devretmediklerini ileri sürerek, tapu iptal tescil olmadığı takdirde ödenen 510.000,00 TL’nin teslim tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte tarafına ödenmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 14. Hukuk Dairesince taraf teşkili açısından bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak taraf teşkili sağlandıktan sonra yapılan yargılama sonucunda “asıl davanın kabulü ile; 14 no.lu bağımsız bölümün tüm takyidatlardan ari olarak ve 13 no.lu bağımsız bölümün davalı yüklenici şirket adına olan tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, karar kesinleştiğinde depo edilen 50.000,00 TLnin davalı yüklenici şirkete ödenmesine, karşı davanın ve birleşen davanın reddine” karar verilmiştir.
    Kararın davalı/karşı davacı vekili yüklenici vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 06.10.2021 tarih, 2021/39 esas ve 2021/667 karar sayılı ilâmı ile davacı/karşı davalı 3. kişi tarafından dava açılmadan önce bakiye bedelin ödenmediği hususu sabit olduğu gibi, mahkemece tescilin depo kararı üzerine verildiği ve yapı kullanma izin belgesinin dava tarihinden önce 13.10.2010 tarihinde alındığı anlaşıldığından, dava açılmasına sebebiyet vermemesi halinde davalı/karşı davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle asıl davada yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı/karşı davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi doğru olmadığından, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Bu kez Dairemiz kararına karşı davacı-karşı davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    Temyiz incelemesi neticesinde her ne kadar davalı-karşı davacı yüklenicinin dava tarihi itibariyle davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve asıl davada yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı/karşı davacı yüklenici üzerinde bırakılmaması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmişse de, temlik alan üçüncü kişi davacının dava tarihinden önce taraflarca inkar olunmayan e-mail yazışmaları ve davacı tarafça keşide olunan 03/08/2011 tarihli ihtarnamesi ile sabit olduğu üzere, bakiye satış bedelini ödeme hazır olduğu belirterek sözleşmede kararlaştırıldığı üzere tarafına tapu devrinin yapılmasını defaatle istediği ve bu hususu dosya kapsamındaki delillerle ispat ettiği, bu kez yapılan inceleme neticesinde anlaşılmıştır.
    Neticeten dava açıldığı anda davanın açılmasına kendi eylemi ile davacının sebep olmadığı gözetilerek, davalı yüklenicinin asıl davada yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmaması yerinde olduğundan, usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının açıklanan gerekçelerle onanması gerekirken sehven yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden hükmün bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacı/karşı davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 06.10.2021 tarih, 2021/39 Esas ve 2021/667 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak kararın açıklanan bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 06.10.2021 tarih, 2021/39 Esas ve 2021/667 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak, kararın ONANMASINA, davacı-karşı davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    23.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara