Esas No: 2022/8792
Karar No: 2022/9929
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8792 Esas 2022/9929 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/8792 E. , 2022/9929 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bankada ticari portföy yöneticisi olarak çalışmakta iken 14.12.2012 tarihinde çalışma koşulları sebebi ile işten ayrıldığını, haftalık çalışma süresinin haftada beş gün ve kırk saat olarak belirlendiğini, 09.00-18.00 saatleri arası normal mesai iken 08.30-20.30-22.00 saatleri arasında öğle tatillerini dahi kullanmadan çalıştığını, cumartesi-pazar çalışmak zorunda kaldığını, çalışanların istifaya zorlandığını, mobbing uygulamaları olduğunu, çalışanların şubenin kapalı olduğu saatlerde gün içinde yapılan satışlara yönelik belge akış, onay, arşivleme ve sisteme ekleme gibi işlemlerin yapılması zorunluluğu olduğunu, işyeri ücret politikası, çalışma şartları gibi konularda Çalışma Bakanlığının 2011 yılından itibaren denetim başlattığını ve cezalar tahakkuk ettirildiğini, davalı Bankanın 10 Ocak,10 Nisan, 10 Temmuz ve 10 Ekim tarihlerinde dört aylık ücret tutarında ikramiye ödemesi yaptığını, ancak 01 Ekim-14 Ekim 2012 arası çalışmaya tekabül eden ikramiyenin ödenmediğini, altı aylık çalışmalar için ekim ve sonraki yıl nisan ayında olmak üzere eva prim ödemesi yapıldığını, ancak davacıya Ekim 2012 sonrası çalışma ve kıstelyevm gereği ödeme yapılmadığını ve çalışma günleri olmayan cumartesi-pazar günlerinin izin gününe katılmaması gerektiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma, hafta tatili, ikramiye ve prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 24.04.2006-14.12.2012 tarihleri arasında çalıştığını, herhangi bir sebep belirtmeden kendi isteği ile istifa ettiğini, davacının uzun saatler çalışma yapmadığını, haklı olarak ... sözleşmesini feshettiğine yönelik sebeplerin gerçek olmadığını, davacının ... sözleşmesini sona erdirmesinin asıl sebebinin başka bir bankada işe başlaması olduğunu, fazla çalışma taleplerine yönelik zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 21.....2012 tarihinde doğum iznine ayrılmakla yıllık izin-süt izni kullanımı ile 05.12.2012 tarihinde işe döndüğünü, davacının çalışması olmamakla birlikte 10.10.2012 tarihinde eva prim ödemesini aldığını, davacının talep dönemine yönelik sadece yedi gün çalıştığını, prim hak edişi bulunmadığını, bu primin yönerge gereği belli kriterlere göre ödendiğini, istifa edenlere prim ödemesi yapılmayacağının kararlaştırıldığını, davacının 96 gün izin kullandığını, izin hakkı bulunmadığını ve davacıya kıstelyevm esasına göre ikramiye alacağının ödendiğini, diğer taleplerinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulü ile fazla sürelerle çalışma, yıllık ücretli izin, hafta tatili ve eva prim alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
Kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.11.2019 tarihli ilâmı ile tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, her iki taraf da işyeri kayıtlarına delil olarak dayandığından, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları (log kayıtları) ve davacının cumartesi çalışmalarına ait emniyet müdürlüğü kayıtları, banka içi talimat niteliği taşıyan ve cumartesi çalışmasına dair kayıtlar ile banka güvenlik defterinin kronolojik sıralı olarak temin edilmesi, bundan sonra inceleme yapmaya elverişli kayıtların varlığı hâlinde kayıt sunulan dönem için kayıtlara göre, kayıt sunulmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre ancak her hafta için ayrı ayrı denetime elverişli olacak şekilde hazırlanacak rapor ile davacının fazla çalışması ve hafta tatili çalışması olup olmadığının belirlenmesi gerektiği yönündeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece, toplanan delillere ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 08.07.2021 tarihli ilâmı ile, tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek kararın gerekçesinin kendi içerisinde çelişkili olduğu gibi hüküm fıkrası ile de çeliştiği, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği gerekçesi ile işyerinde haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu ve ... sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin ücrete dâhil olduğuna dair hükme geçerlilik tanınarak sonuca gidilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İkinci bozmaya uyan Mahkemece, toplanan delillere ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Dairemizce taraf temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucu 08.07.2021 tarihli bozma ilâmında; “... sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin ücrete dahil olduğuna dair hükme geçerlilik tanınarak sonuca gidilmesi gerektiği” belirtildiği gözetilmeksizin uyulmasına karar verilen bozma ilâmı gerekleri tam olarak yerine getirilmeden karar verilmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.
3-... sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dâhil olduğu yönündeki kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre yıllık 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğu kabul edilmektedir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması hâlinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
Fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğu kuralı fazla sürelerle çalışma ücretini de kapsar. Bu durumda öncelikle fazla sürelerle çalışmanın temel ücret içinde ödendiği varsayılır. Haftalık 5,2 saati aşan fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma varsa hesaplanarak ödenir.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece uyulmasına karar verilen 08.07.2021 tarihli bozma ilâmımız uyarınca “... kayıt bulunan dönem için bu kayıtlara göre bulunmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre davacı talepleri yönünden hesap yapılması...” gerektiği yönündeki gerekçe değerlendirilmeksizin karar verilmesi de hatalıdır. Bu durumda, 27.....2009-01.04.2011 tarihleri arası kayıt bulunmayan dönem yönünden; tanık beyanlarına göre davacının ayda 1 hafta haftalık 49,5 saat, ayda 3 hafta ise haftalık 55 saat çalıştığı; işyerinde haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu gözetilerek davacıya ücretin içinde ödenen aylık 22,5 saat fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma ücreti mahsup edilerek (9,5+15+15+15=54,5-22,5=32/4=8 saat) haftalık ortalama 8 saat fazla çalışma alacağı hesaplanmalı ve şimdiki gibi alacaktan uygun bir indirim uygulanmalıdır.
01.04.2011-14.12.2012 tarihleri arası kayıt bulunan dönemde ise işyeri kayıtlarına göre davacının yıllık 270 saati aşan fazla sürelerle çalışması ve fazla çalışması bulunmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup tekrar bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.