Esas No: 2022/9675
Karar No: 2022/9919
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9675 Esas 2022/9919 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9675 E. , 2022/9919 K."İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki arabuluculuk tutanağının iptali istemli tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin taksi şoförü olarak çalıştığını, davalılar aleyhine 07.07.2021 tarihinde ... Arabuluculuk Bürosu nezdinde kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, gece çalışma tazminatı, yıllık izin ücreti, yol yemek ücreti, ücret alacağı konularında zorunlu arabuluculuk yoluna başvurduğunu, arabulucu tarafından tayin olunan toplantı günü taraflarla iletişime geçilmediğini, durumun kendisine bildirilmesi üzerine de arabuluculuk sürecinin vazgeçme ile kapatıldığını beyan ettiğini, müvekkili ile görüştüğünde iradesinin fesada uğratılarak tutanak imzalandığının anlaşıldığını, aynı alacak kalemleri için yeniden yaptığı arabuluculuk başvurusunun reddedildiğini ileri sürerek son tutanağın ve bu tutanağa bağlı yapılmış tüm resmî ... ve işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın arabuluculuk başvurusu yaptıktan sonra müvekkili ile irtibata geçerek ekonomik sıkıntı içerisinde olduğunu ve müvekkilinin davacıya mali yardımda bulunması hâlinde talebinden feragat edeceğini bildirdiğini, bu aşamada arabulucunun, davacıya detaylı bilgi verdiğini ve feragatin sonuçlarını anlattığını, davacı vekilinin de telefonla arandığını, davacının kendi isteği ile arabuluculuk talebinden feragat ettiğini saunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dilekçe ile taraflarınca 07.07.2021 tarihinde Arabuluculuk başvurusu yapıldığı, arabulucu olarak Mustafa Fatih Ulusoydan'ın görevlendirildiğini, arabulucu tarafından arabuluculuk görüşmesi yapılmadan davacı asilin arabuluculuk başvurusundan vazgeçmesi nedeniyle arabuluculuk son tutanağı düzenlenerek dosyanın kapatıldığını, yapılan işlemlerin hatalı olduğunu belirterek ... Arabuluculuk Bürosu'nun 2021/4767 Büro Dosya numaralı son tutanağın iptalini talep etmiştir.
... Arabuluculuk Bürosu'nun 2021/4767 Büro dosya numaralı son tutanağı incelendiğinde "Başvurucu kendi elyazısı ile yazdığı dilekçesi ile başvurudan vazgeçtiğini bildirmiştir. Bu sebeple dosya kapatılmıştır. " yazılı olduğu görülmüştür. Arabuluculuk evrak ekleri incelendiğinde 27/07/2021 tarihli davacının imzasını içerir Arabuluculuk başvurusundan vazgeçmeye ilişkin dilekçe sunulduğu görülmüştür.
HMK'nın 114.maddesinde dava şartları sayılmış olup, hukuki yarar dava şartı olarak belirlenmiştir. Davacı vekilince vazgeçme ile sonuçlanan arabuluculuk son tutanağının iptali istenmektedir. Son tutanak başlıklı belge incelendiğinde; davacı asil tarafından arabuluculuk görüşmeleri icra edilmeden arabulucudan vazgeçmeye yönelik dilekçe sunulmuş olması nedeniyle arabulucu tarafından bu hususun tutanak altına alınması ile dosyanın kapatıldığı anlaşılmıştır. Arabulucu tarafından düzenlenen söz konusu tutanak icrai etkisi bulunan bir tutanak değildir. Arabuluculuk Kanunu'nda ve yönetmeliğinde vazgeçme ile arabuluculuk süreci sona erdiği taktirde tekrar arabulucuya başvurmayı yasaklayan bir madde bulunmamaktadır. Bu kapsamda söz konusu arabuluculuk tutanağının icrai bir etkisinin bulunmayışı ve davacı tarafça her zaman arabulucuya yeniden başvurulabilecek olması nedeniyle dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; arabuluculuk bürosuna yapılan bu başvuru sonucu görevlendirilen arabulucu ile irtibata geçtiklerini ve arabulucunun kendilerine davalıların anlaşmak istediklerini ifade etmesi üzerine alacak miktarları konusunda bilgi verildiğini, toplantının 04.08.2021 tarihinde yapılacağının bildirildiğini, ancak daha sonra arabulucu ile irtibata geçtiğinde sürecin vazgeçme ile kapatıldığının bildirildiğini, vekil olarak katılımı ve hukuki yardımda bulunması engellenip müvekkilinin iradesinin fesada uğratılarak vazgeçmeye ilişkin son tutanağın düzenlendiğini, zira müvekkilinin yazdıklarının ne anlama geldiğini bilmediği gibi hukuki sonuçları hakkında da kanuna aykırı olarak bilgilendirilmediğini, talebin reddine ilişkin İlk Derece Mahkeme karar gerekçesinin hatalı olduğunu, arabulucunun başvuran taraftan ibra mahiyetinde yazılı belge alarak işverene veremeyeceğini, bu hususta yetki ve görevi bulunmadığını, aksi durumu arabulucunun tarafsızlığına zarar vereceğini, müvekkilinin taraflarca mağdur edildiğini, her ne kadar müvekkilden alınan dilekçede diğer taraflar ile anlaştığından bahsedilmiş ise de bu anlaşma şekil ve şartlarının tutanağa geçirilmesi ve anlaşma belgesi düzenlenmesi gerekirken vazgeçme nedeniyle sürecin sonlandırmış olmasının da doğru olmadığını, arabuluculuk sürecinin doğru ve kanuna uygun yürütülmediğini ve vazgeçmeye ilişkin son tutanağın ve bu tutanağa bağlı yapılmış resmî ... ve işlemlerin iptali gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“...
HMK'nun 114. maddesinde dava şartları sayılmış olup hukuki yarar dava şartı olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda söz konusu arabuluculuk tutanağının icrai bir etkisinin bulunmayışı, bunun yanında dava ile sadece arabuluculuk tutanağının iptalinin istenmesi, başkaca bir talebin bulunmaması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince müstakilen ön mesele olarak görülüp arabuluculuk tutanağının iptaline karar verilmesi halinde devamında karar verilebilecek bir talebin söz konusu olmaması ve davacı tarafça her zaman arabulucuya yeniden başvurulabilecek olması nedeniyle davacının dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmesi isabetlidir.
..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle birlikte İlk Derece Mahkemesinin talepleri hakkında değerlendirme dahi yapmadan karar vermesinin hatalı olduğunu, arabuluculuk kurumunun amacına hizmet etmeyecek şekilde hazırlanan son tutanağın usule, esasa ve kanuna aykırı olduğunu ve müvekkili adına hak kayıplarına neden olmamak için iptali gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin talepleri hakkında yeterli inceleme yapmadan karar verdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vazgeçme ile sonuçlanan arabuluculuk sürecinde düzenlenen arabulucuk son tutanağının davacının yeniden aynı taleplerle arabulucuya başvurmasına engel teşkil edip etmediği ve bu bağlamda iptalinin gerekip gerekmediği; ayrıca iptalinin istenmesinde hukuki yarar bulunup bulunmadığı konularındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 114 ve 115 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Kanuna, bireysel veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."
3. 7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin yirmi birinci fıkrası şöyledir:
"Bu maddede hüküm bulunmayan hâllerde niteliğine uygun düştüğü ölçüde 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu hükümleri uygulanır."
4. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun "Arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesi" kenar başlıklı 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
"Taraflarca kararlaştırılmamışsa arabulucu; uyuşmazlığın niteliğini, tarafların isteklerini ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usul ve esasları göz önüne alarak arabuluculuk faaliyetini yürütür."
5. 6325 sayılı Kanun'un "Arabuluculuğun sona ermesi" kenar başlıklı 17 nci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
"Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır. Belge taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanmazsa, sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından imzalanır"
6. 02.....2018 tarihli Resmî Gazete'nin 30439 sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) "Arabuluculuğun sona ermesi" kenar başlıklı 20 inci maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
"Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanağa, faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların yazılacağına taraflar karar verir. Arabulucu, bu tutanak ve sonuçları konusunda taraflara gerekli açıklamaları yapar."
7. Yönetmelik'in "Dava şartı olarak arabuluculuğa başvuru" kenar başlıklı 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
" Başvuru, dilekçe ile veya bürolarda bulunan formların doldurulması suretiyle yahut elektronik ortamda yapılabilir."
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle Dairemizin 11.05.2022 tarihli geri çevirme kararı sonrasında dosyaya getirtilen belgelerden, davacının talep konusu alacak kalemleri için 01.02.2022 tarihinde yeniden arabulucuya başvurduğu ve 18.02.2022 tarihli anlaşamamaya ilişkin son tutanağın düzenlenmiş olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.