Esas No: 2015/2439
Karar No: 2015/4192
Karar Tarihi: 16.09.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2439 Esas 2015/4192 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Başka bir davada taraf olan katılan ... ile bir vesile ile tanışan sanığın, avukat olan katılan ..."i tanıdığını, davasını takip ettirebileceğini buna karşılık 2.500 TL ödemesi gerektiğini söyleyerek anlaştığı ve ..."ten, durumdan haberi olmayan katılan ..."e verilmek üzere vekaletname ve toplamda 2.200 TL para aldığı anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; TCK"nın 51. maddesi uyarınca sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ve bir infaz kurumu olarak düzenlenen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından, denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezasından az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında denetim süresinin belirlenmesine ilişkin kısımdaki "1 yıl" ifadesinin çıkarılarak yerine, "1 yıl 3 ay" ibaresinin yazılması ve TCK"nın 53. maddesinin uygulanmadığı paragraftan TCK"nın 53/1-c maddesine ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.