Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9132 Esas 2022/9916 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/9132
Karar No: 2022/9916
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9132 Esas 2022/9916 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/9132 E.  ,  2022/9916 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :... Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Bankanın Ulus Şubesinde şube müdürü olarak görev yapan davalının görev yaptığı dönemde usulsüz kredi kullandırdığı ve bankayı zarara uğrattığının teftiş sonucu düzenlenen müfettiş raporuyla tespit edildiğini ileri sürerek, uğranılan zararın tespitini ve fazlaya dair hakları da saklı tutarak 5.000,00 TL banka zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı Bankanın Genel Müdürlük onayı ile kredi kullandırıldığını, müvekkilinin davalıyı zarara uğratacak herhangi bir işleminin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davalının müşterilere kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi nedeni ile herhangi bir kusurlu davranışının tespit edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 21.02.2013 tarihli ve 2012/14068 Esas 2013/3518 Karar sayılı kararı ile; davalı işçinin ... sözleşmesinin feshine konu olan kredi kullanımına ilişkin belgeler, davacı Bankanın personel yönetmeliği, Bankada ne şekilde ve hangi usul ile kredi kullandırıldığına ilişkin belgeler dosya kapsamına alınarak bu belgeler ışığında üniversitelerin banka ve ticaret hukuku kürsülerinden seçilecek üçlü uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    Mahkemenin 04.07.2013 tarihli ve 2013/611 Esas 2013/800 Karar sayılı kararı ile ilk kararın mevcut hukuksal düzenlemeye uygun olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunu tanzim eden bilirkişi heyetinin uyuşmazlık konusu hakkında ehil olduğu, bu sebeple ayrıca bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektirir bir durum bulunmadığı belirtilerek önceki kararda direnilmesine karar verilmesi üzerine direnme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.07.2018 tarihli ve 2015/1745 Esas 2018/1320 Karar sayılı kararı ile kullandırılan kredilerin dönmemesinin piyasa koşullarına ya da ekonomik krize bağlı olduğuna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir veri bulunmadığı gibi davalının kredi kullandırılan firmalar ile menfaat ilişkisinin bulunup bulunmadığı yönünde de bir bilgi ya da belgenin de mevcut olmadığı, bu yaklaşım ve değerlendirmelerin davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağı, zira davalının banka tarafından belirlenen kredi kullandırım şartlarına aykırı davrandığı, kredi kullanımı karşılığında teminat olarak kefalet almadığı, teminata ilişkin karşılıksız çek ve senetler aldığı, firmanın teminatındaki karşılıksız çekler hakkında işlem yapmayarak zamanaşımına uğramalarına sebebiyet verdiğinin iddia edilmesi karşısında bu iddia doğrultusunda da davalının söz konusu kredilerin kullandırılmasında ya da dönmemesinde banka iç düzenlemeleri ve talimatlarına uygun davranıp davranmadığının tespitinin gerektiği, bu tespite imkân sağlayacak kredi kullanımına ilişkin belgeler, banka personel yönetmeliği, kredilerin hangi usul ile kullandırıldığına ilişkin belgeler dosya kapsamında bulunmadığından, sözü edilen belgeler incelenmeksizin sadece tanık beyanlarına göre oluşturulan bilirkişi raporuna itibarla sonuca gidilmesinin doğru olmadığı, müfettiş raporu kapsamında alınan ifadelerde firma çeklerinin tahsiline ilişkin bir kısım ihmali davranışlardan bahsedilmiş olup işe iade dava dosyasına sunulan bilirkişi raporunda ise davalının kusurlu olduğunun tespitinin yapılmış olması ve dolayısıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosyada mevcut diğer bilgi ve beyanlarla da çelişki arz ettiği ve bu nedenle de Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, bozma kararı üzerine Mahkemece yapılan yargılamada; davalı Bankaya def'aten yazılan müzekkerelere cevap verilmediği, bozma ilâmı gereğince oluşturulan bilirkişi heyetince dosyada mevcut delil durumuna göre yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucunda davalının sorumluluğunun belirlenemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara