Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9774 Esas 2022/10128 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/9774
Karar No: 2022/10128
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9774 Esas 2022/10128 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/9774 E.  ,  2022/10128 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Belediyesinde (.... Belediyesi) çalışırken 01.11.2011 tarihinde Milli Eğitim Müdürlüğüne devredildiğini, devir tarihine kadar olan alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti, ikramiye, yakacak yardımı ve giyim yardımı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili; yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    ...Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 24.05.2018 tarihli ve ... Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 31.10.2018 tarihli ve 2018/2529 Esas, 2018/2208 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 02.02.2021 tarihli ve ....Karar sayılı ilâmı ile;
    "...
    Somut olayda; davacı 01/11/2011 tarihine kadar çeşitli işler yaptığını, en son 4 yıl boyunca 16:00-08:00 saatleri arasında günlük 16’şar saatlik devreler ile çalıştığını, yeterli kadro bulunmadığı için hafta sonları cumartesi pazar gece gündüz nöbet tuttuğunu iddia etmiştir. Tanık beyanlarında iki gece bekçisinin 17:00-08:00 arasında nöbetleşe çalıştığı ifade edilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının haftanın 6 günü 17:00-08:00 saatleri arasında 1,5 saatlik dinlenme molası hariç günlük 13,5 saat çalıştığı, gece 7,5 saati aşan günlük 6 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
    Dosya kapsamından, Belediye binasında gece bekçiliği işinin davacı ile birlikte iki kişi tarafından ifa edildiği anlaşılmakla birlikte, iki gece bekçisinin ... ... gün aşırımı çalıştığı, iki gece bekçisi birlikte çalışmış ise işyerinin iki gece bekçisi ile gece nöbeti tutulmasını gerektirecek büyüklükte ve kapsamlı olup olmadığı araştırılmadan haftanın 6 günü çalıştığının kabul edilmesi doğru değildir.
    Ayrıca davacı son 4 yılda gece bekçiliği işinde çalıştığını iddia ettiği halde, davacının hesap döneminin tamamında gece bekçisi olarak çalıştığını kabul eden raporda isabet görülmemiştir. ..." gerekçesi ile kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dairemizin bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; fazla çalışma hesabının hatalı olduğunu, hüküm alına alınan alacaklardan uygun indirim yapılmadığını, zamanaşımı hususunun dikkate alınmadığını, hesaplanan vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücreti istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) ilgili hükümleri.

    3. Değerlendirme
    1. Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Bu sebeple Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

    3. İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararın temyizi üzerine Dairemizce "...iki gece bekçisinin ... ... gün aşırımı çalıştığı, iki gece bekçisi birlikte çalışmışsa ... yerinin iki gece bekçisiyle gece nöbeti tutulmasını gerektirecek büyüklükte ve kapsamlı olup olmadığı araştırılmadan haftanın 6 günü çalıştığının kabul edilmesi doğru değildir..." gerekçesi ile hüküm bozularak dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir. İlk Derece Mahkemesi bozma ilâmına uymuş ve bozma ilâmı doğrultusunda davalı Belediyeye müzekkere yazılarak "Belediye binasında akşamları kaç tane bekçinin mesai yaptığının" bildirilmesi istenmiş ve bu müzekkereye cevaben de "Belediye başkanlığımız kamu külliyesi içerisinde bulunmakta olup 08.00-17.00 arasında bir kişi, 17.00-08.00 saatleri arasında bir kişi görev yapmakta" şeklinde cevap verilmiştir. Ancak Belediyenin bu cevabı, hem Mahkemece yazılan müzekkerenin hem de bozmanın gereğini karşılamaktan uzaktır. Eksik müzekkere cevabına göre sonuca gidilmemelidir.

    4. Bozma ilâmı, davacının bekçi olarak görev yaptığı dönemde devamlı olarak her gün gece 17.00-08.00 saatleri arasında çalışıp çalışmadığı, gece bekçiliğini ... başına mı yoksa başka bir çalışma arkadaşı ile mi yaptığı veya gece bekçiliğini başka bir gece bekçisi ile nöbetleşe yapıp yapmadığının araştırılmasına yöneliktir.

    5. Mahkemece Dairemiz bozma ilâmına uyulduktan sonra Belediyenin bozma sonrası cevabi yazısı ile birlikte dosya bilirkişiye verilmiş, bilirkişi raporunda ise "Yargıtay bozma ilamında araştırılması istenilen çalışma sistemine açıklayıcı ve açık cevap verilmediği" şeklinde tespitte bulunulduktan sonra mevcut delillere göre davacının haftanın altı günü her gün gece 17.00-08.00 arasında çalışarak tüm yıl boyunca günde 6 saat fazla çalışma yaptığına göre hesaplama yapılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda söz konusu hesaplamaya itibar edilerek "...bozma ilamı doğrultusunda davalı Belediye Başkanlığına davacı ile birlikte çalışan gece bekçisi sayısı ve çalışma şekilleri sorulmuş Belediye yazı cevabında gece bekçilerinin sırayla çalıştığı bildirilmiştir. Davalı belediyenin ilçe belediyesi olduğu, binanın büyüklüğü ve konumu nazara alındığında iki gece bekçisi birden çalıştırılmasına ihtiyaç bulunmadığı yazı cevabı ile birlikte değerlendirilmiştir..." gerekçesiyle devamlı olarak davacının haftanın 6 günü gece bekçisi olarak çalıştığının kabulü ile hüküm kurulmuştur. Mahkemece kurulan bu hükmün bozma ilâmına uygun olmadığı, bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmediği, Mahkemenin gerekçesinin de yeterli olmadığı ve verilen kararın eksik incelemeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Şöyle ki; Dairemiz bozma ilâmında iki gece bekçisinin ... ... günaşırı çalışıp çalışmadığının araştırılması istendiği hâlde, Mahkemece sadece aynı gün iki gece bekçisinin birlikte çalışmasına ihtiyaç bulunmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. Mahkemeden, davacının gece bekçisi olarak günaşırı çalışıp çalışmadığının da araştırılması istendiği hâlde bu husus araştırılmamış ve değerlendirilmemiştir. Dinlenen davacı tanıklarının dahi "Akşam mesai bitiminde 17.00 gibi gelirlerdi sabah mesai başlangıcı 08.00'e kadar dururlardı, bu süreçte iki bekçi vardı", "Gece bekçiliği döneminde ise nöbetleşe olarak bir gün istirahat edilirdi" ve "Gece bekçilerinin" şeklindeki beyan ve ifadelerinden davacıdan başka gece çalışan bir başka gece bekçisinin de olduğu, sadece davacının gece bekçiliği yapmadığı anlaşılmaktadır.

    6. Yukarıda açıklandığı üzere Mahkemece bozma ilâmına uyulduğu hâlde bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiş, eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Mahkemece bozma ilâmında belirtildiği şekilde özellikle davacının gece bekçiliğini günaşırı yapıp yapmadığı hususu ayrıntılı olarak araştırılıp Belediyeden özellikle bu husus sorularak ve gerekirse tanıklar bu hususta yeniden ayrıntılı olarak dinlenerek çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.

    7. Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarihli ve 2012/13-747 Esas, 2012/84 Karar sayılı kararı). Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukuki geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Kanun'un 297. maddesine uygun olmalıdır. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece bozma konusu yapılmayan alacaklar yönünden bozma kararından önce olduğu şekilde hüküm kurulması gerektiğinin dikkate alınmamış olması bir başka hatalı yöndür.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
    21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara