MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suç tarihinden önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilemeyeceği kabul edilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Sanığın, suça konu katılana ait aracı, "... Otomotiv" ünvanlı işyerini işleten Volkan ... adlı şahsa vererek, ondan satın almayı düşündüğü bir başka marka aracı kontrol ettirmek bahanesiyle alıp götürmek suretiyle, suça konu araç üzerinde kendisinin yararına olarak zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunduğunun anlaşıldığı, ancak geçici süre kullanıp iade etmek üzere katılandan aldığı pikapı geri iade etmeyip Serik"te yol kıyısında terk ettiği anlaşıldığından Güveni Kötüye Kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Antalya Ceza Mahkemesi"nce verilen ve 15/07/2009 tarihinde kesinleşen hükmün tekerrüre esas olduğunun gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığa sonuçta verilen 5 ay hapis cezası paraya çevrilirken, uygulama yeri olmayan TCK"nın 50/3. maddesinin karar yerinde gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 4.paragrafında bulunan "ve TCK"nın 50/3 amir hükmü gereğince" ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.