Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10197 Esas 2022/10085 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/10197
Karar No: 2022/10085
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10197 Esas 2022/10085 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı işveren, davacı işçinin çalıştığı taşeron şirketlerde asıl işi olmayan pozisyonlarda çalıştığını ve alt işveren ile asıl işveren arasında bir ilişkinin bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş ancak Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu reddetmiştir. Yapılan temyiz başvurusu sonucu Daire, davacının muvazaa tespitine dayalı talebinin hukuki yararının bulunmadığına karar vererek davanın usulden reddine hükmetmiştir. Dosyada yer alan kanun maddeleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleridir.
9. Hukuk Dairesi         2022/10197 E.  ,  2022/10085 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :... Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : TESPİT

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili, davacının davalı ... (TPPD) Genel Müdürlüğüne bağlı çeşitli şirketlerde çalıştırıldığını, davalı TPPD Yönetim Kurulu kararı ile aralarında davacının da bulunduğu taşeron işçilerin kadroya alınmasına karar verilmesi nedeni ile 13.05.2015 tarihinde işten ayrılış bildirgesinin verildiğini, davalı TPPD Yönetim Kurulunun 11.....2014 tarih ve 20/9 sayılı personel istihdam konulu kararıyla personel açığının giderilmesi amacıyla Alt İşverenlik Yönetmeliği hükümlerine göre personel çalıştırmasının Şirket aleyhine muvazaa iddiasına dayanan davalar açılmasına sebep olabileceğinden alt işveren personelinin kadroya alınmasına karar verildiğini, ancak davacının kadroya alınmasının 14.07.2015 tarihini bulduğunu, bu süreçte taşeron şirketin sigortalısı olarak davalı Şirkette kadrolu personelle aynı işi yaptığını, ... sözleşmesinin feshedildiği 14.07.2015 tarihine kadar davalı işverenin işçisi olduğunu, davacının davalı Şirketin özelleştirme kapsam ve programına alınmasından sonra kadroya alındığından Özelleştirme Dairesi Başkanlığı tarafından 657 Sayılı devlet memurları Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (c) bendinin (2) nci alt bendi kapsamı dışına çıkarılarak mağdur edildiğini ve çalışma hakkının elinden alındığını belirterek alt işveren- asıl işveren ilişkisindeki muvazaanın tespiti ile davacının işe girdiği tarihten itibaren davalı Şirket çalışanı olarak kabul edilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili; davacının çalıştığı taşeron şirketlerde asıl işi olmayan pozisyonlarda çalıştığını, alt işveren ile asıl işveren arasında bir ilişkinin bulunmadığını ve muvazaa iddiasının mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 03.04.2019 tarihli ve 2018/11 Esas, 2019/135 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 23.09.2021 tarihli ve 2019/2931 Esas, 2021/2044 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 01.12.2021 tarihli ve 2021/11670 Esas, 2021/15971 Karar sayılı ilâmı ile somut olayda davacının muvazaa tespitine dayalı talebinde hukuki yararı bulunmadığından, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay ilâmı gözetildiğinde, somut olayda davacının muvazaa tespitine dayalı talebinde hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının muvazaalı olarak çalıştığının tespiti hâlinde çalıştığı sürelerin bir kısmının kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde dikkate alınacağını, kazanılmış hak aylığının özel hizmet tazminatı ödemesi ve ek ödemeyi etkilediğini ve bu nedenle hak kaybına uğradığını, 154 seri No.lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'ne göre yıllık izin sürelerinin hesabında kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin dikkate alınacağını, taşeron şirkette çalıştırıldığı için izin süresinin de daha az olduğunu, çalıştığı sürelerin memurun üst kadrolara atanması gereken hizmet yılı hesabında dikkate alınmayacağını, ... başvurusu yaptığında deneyim şartı arayan kamu kurumlarına, taşeron şirketlerde çalıştığı dönemi kamu tecrübesi olarak sunamayacağını, tüm bu hususlar dikkate alındığında dava açmakta hukuki yararı olduğunu ve davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının muvazaa tespitine dayalı talebinde hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

    3. Değerlendirme
    1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

    21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara