Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10379 Esas 2022/10022 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/10379
Karar No: 2022/10022
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10379 Esas 2022/10022 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/10379 E.  ,  2022/10022 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

    Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline tebliğ edilen tespit yazısında bahsi geçen yetkilendirmenin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) aradığı şartları taşımadığını, müvekkili Firma nezdinde çalışan sendikalı işçi bulunmadığını, bir an için sendikaya üye olduğu düşünülse dâhi 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinde yer alan % 50 sayısal çoğunluğun sağlanamadığını, 2018 yılının 11 inci ayında Şirkette 6 personel çalıştığını ve çalışanların % 50'sinin sendikalı olmadığının sabit olduğunu iddia ederek, davalı Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 05.09.2018 tarihli ve 74038328-553.02-E.61858 sayılı yetki tespiti kararının iptaline ve davalı Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; öncelikle 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesine göre davanın süre yönünden reddi gerektiğini, 6356 sayılı Kanun'da yetki tespiti aşamasında, sendikaya üye olan veya istifa eden işçi listelerini işverene vermek zorunda olduklarına ilişkin bir hükme yer verilmediğini, yapılan incelemede davalıya ait işyerlerinde 85 işçinin çalıştığı, 39 işçinin adı geçen sendikaya üye olduğunun tespit edildiği ve buna ilişkin 05.09.2018 tarih ve 61858 sayılı yetki tespiti yazısının taraflara gönderildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    2.Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarının hiçbirinin Bakanlığın 05.09.2018 tarihli ve 61858 sayılı yetki tespitinin iptalini gerektirecek nitelikte olmadığını, görülmekte olan uyuşmazlıkta, 05.09.2018 tarihli çoğunluk tespiti davacı Şirkete tebliğ edildikten çok uzun bir süre sonra hak düşürücü nitelikteki süre geçirilerek dava yoluna gidildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Bakanlık tarafından tanzim edilen 05.09.2018 tarihli yetki tespit belgesinin davacıya 10.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 19.11.2018 tarihinde açıldığı göz önüne alındığında, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında hak düşürücü süre olarak belirlenen altı ... günü içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararın eksik inceleme ile verildiğini ve hukuka, kanuna, yüksek mahkeme uygulamalarına aykırı olduğunu, Mahkemece 05.09.2018 tarihli yetki tespit belgesinin müvekkiline 10.09.2018 tarihinde tebliğ edildiğinin iddia edildiğini, ancak dava dilekçesi ile istinaf dilekçesi ekinde ibraz edilen ve itiraza konu yazının tanzim tarihinin 05.09.2018 tarihi değil 05.11.2018 tarihi olduğunu, mezkûr 05.11.2018 tarihli yazının müvekkiline tebliğ tarihi 12.11.2018 olduğundan davanın süresinde açıldığını, aksi yöndeki iddianın yerinde olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen olumlu yetki tespit yazısının davacıya 10.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ... günü süreleri nazara alındığında, altı ... günlük kanuni süre 18.09.2018 tarihinde dolmasına karşın davanın 19.11.2018 tarihinde açıldığı, bu şekilde altı ... günlük sürenin kaçırıldığı anlaşılmakla, Mahkemece verilen kararın yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekilince temyiz dilekçesinde; dosyadaki bilgi, belgeler dikkatlice incelendiğinde davanın süresinde ikame edildiğinin sarih bir şekilde anlaşıldığı, itiraza konu yazının tanzim tarihinin 05.09.2018 tarihi değil 05.11.2018 tarihi olduğu, mezkûr 05.11.2018 tarihli yazının müvekkile tebliğ tarihinin ise 12.11.2018 tarihi olduğu, buna göre davanın süresinde ikame edilmediği iddiasının yerinde olmadığı ileri sürülmüştür.



    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, olumlu yetki tespitine itiraza ilişkin davanın Kanun'da öngörülen hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    1. Toplu ... sözleşmesi kavramı 2709 sayılı T.C.Anayasası'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

    2. Toplu ... sözleşmesi yetkisi ise toplu ... sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.

    3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir :
    “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

    4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:
    “(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
    (2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
    (3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
    (4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
    (5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

    5. Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:
    “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
    (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
    (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
    (4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
    (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”


    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara