Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10273 Esas 2022/9980 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/10273
Karar No: 2022/9980
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10273 Esas 2022/9980 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/10273 E.  ,  2022/9980 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

    Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı .... (...) Genel Müdürlüğüne devredilen Soma ...'ne bağlı kömür ocağında şoför olarak çalıştığını, davacının işyerinde alt işveren konumundaki farklı firmaların işçisi gösterilerek çalıştırıldığını, davacının kömür üretim faaliyetine ilişkin çalışmasının davalı Şirketin asıl işleri arasında yer aldığını, davalı işverenin alt işveren firması ile muvazaalı ilişki içerisine girerek 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine aykırı bir şekilde asıl işi belirtilen Kanun'daki şartlar oluşmaksızın bölmek suretiyle davacının işvereni konumunda gösterilen firmalara ihale ettiğini, davalı işverenin işyerinde yapılan işin kömür madenini çıkarma işi olduğunu, davacının yaptığı işin yardımcı ... olmayıp kömür çıkarma işinin asli unsuru olduğunu, davacının yaptığı işi yapan Kurum personelinin de bulunduğunu, yapılan işin koordinasyon ve denetiminin davalı işveren tarafından gerçekleştirildiğini, çalışma koşullarının da davalı işveren tarafından belirlendiğini, davalı ile alt işverenler arasında muvazaalı olarak kurulmuş asıl-alt işveren ilişkisinin mevcut olduğunu, emsal mahiyetteki dava dosyalarında ...'ın ... Termik Santralinde çalışan işçiler tarafından açılan davalarda muvazaanın tespit edildiğini ileri sürerek davalı asıl işveren ile alt işveren firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun ve muvazaa sebebiyle davacının baştan itibaren davalı asıl işverenin işçisi olduğunun tespiti ile ilave tediye alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kuruma husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu çerçevesinde davalı Kurumdan hizmet alımı ihalesini alan firmaların işçisi olarak çalıştığını, müvekkilinin sadece ihale makamı olduğunu, davacı işçinin müvekkili Kurumun işçisi olmadığını ve Kurumun asıl işi olan elektrik üretim işinin bölünmesi suretiyle var edilen bir işte çalışmasının söz konusu olmadığını, davacının yapmış olduğu işin elektrik üretim işinden tamamen bağımsız bir işte çalıştığını, bu nedenle alt işveren ile yapılan sözleşmenin düzenlenmesinde muvazaadan söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.


    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2019 tarih ve 2019/17 Esas, 2019/272 Karar sayılı kararı ile toplanan kanıtlara ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davalı Kurum ile alt işverenler arasında yapılan sözleşmenin hizmet temini değil de işçi temini olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacının ilk işe girdiği tarihten itibaren davalı ... Genel Müdürlüğünün işçisi olduğunun tespitine ve ilave tediye alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.


    B. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 10.12.2020 tarihli ve 2019/3559 Esas, 2020/2226 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.


    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 03.03.2021 tarihli ve 2021/1698 Esas, 2021/5417 Karar sayılı kararı ile;
    " ...
    ...davalı ile dava dışı ... Şirketi ile yapılan hizmet alım sözleşmesi ve şartnameler geçerli olup, alt işverene verilen ... doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alan bir ... olmayıp asıl işe yardımcı ... niteliğindedir. Davacı da bu sözleşme kapsamında arazi şoförü olarak çalıştırıldığından, davalı ile dava dışı şirket arasında muvazaalı ilişki bulunduğuna ilişkin tespit yerinde değildir. Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince davacının işe girdiği tarihten itibaren davalının işçisi olduğununun tespiti talebinin ve ilave tediye alacağının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. ..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.


    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Tüm dosya kapsamındaki delilerin değerlendirilmesine göre, davalı üst işveren ile davacının çalıştığı dava dışı alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığı, davacı tarafın buna ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı, bu nedenle ödenmesi gereken herhangi bir tediye alacağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili; uyuşmazlığın çözümünde yanlış kanun uygulandığını, davacının çalıştığı işyerinin ... Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ)’na ait ... Linyitleri İşletmesi (...) olduğunu; ancak ... Genel Müdürlüğüne devredildiğinden davalı olarak ...'ın gösterildiğini, alt işverene verilen ... asıl ... olup yardımcı ... olarak kabul edilemeyeceğini, davalının alt işverenlik yoluyla muvazaalı işçi temin ettiğini ve davanın reddinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ile alt işverenleri arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile ilave tediye alacağı istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.

    3. Değerlendirme
    1.Temyiz edilen nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

    21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara