Esas No: 2022/10400
Karar No: 2022/10326
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10400 Esas 2022/10326 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10400 E. , 2022/10326 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin hukuki ve fiili işvereni olan Kemalpaşa Belediyesinde işe başladığı tarihten ... sözleşmesinin geçersiz feshedildiği tarihe kadar fiilen çalıştığını, ... 3.... Mahkemesinin 2016/65 Esas, 2016/587 Karar sayılı dosyası ile Kemalpaşa Belediyesinin gerçek işveren olduğunun tespitine ve davacının işe iadesine karar verildiğini, verilen kararın kesinleştiğini, kararın kesinleşmesi üzerine ... 12.Noterliğinin 31.10.2017 tarih 08370 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işe iade için başvuru yapıldığını, ihtarnamenin 03.11.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, işverenin olumlu ya da olumsuz bildirimde bulunmadığını, 28.11.2017 tarihinde davacıya 18.369,73 TL ödeme yaptığını, kıdem, ihbar tazminatı ve izin ücreti daha önce ödenmiş olsa dahi ilk fesih işlemi ile boşta geçen 4 aylık sürenin kıdeme eklenmesi ve oluşan farkın ödenmesi gerektiğini, işe iade davası ile muvazaa ilişkisinin kabul edildiğini, davacının 10.02.2012 tarihinde ... Sendikası üyesi olduğunu, alacakların tümünün toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihten itibaren tespit edilmesi gerektiğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, genel tatil alacağı, ilave tediye alacağı ve toplu ... sözleşmesinden doğan alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; davacının maaş ve diğer alacaklarının ... sözleşmesi ile bağlı olduğu ve çalıştığı işvereni şirketler tarafından banka kanalıyla ödendiğini, müvekkili İdare ile davacının işvereni şirketler arasında muvazaa olmadığını, 5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca belediye hizmetlerinin hizmet yüklenmesi yoluyla yaptırılmasının mümkün olduğunu, muvazaa kabul edilse bile davacının İdarenin imzalamış olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığını, davacının üyeliğinin toplu ... sözleşmesi imza tarihinden sonra olduğunu ve müvekkili İdareye bildirilmediğini, davacının işe iade alınmasının yasal bir zorunluluk olmadığını, İdare tarafından tüm tazminatlarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.01.2020 tarihli ve 2017/863 Esas, 2020/6 Karar sayılı kararıyla; davalı ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun davacı tarafından açılan işe iade davasındaki kabul sebebiyle sabit olduğu, davacının geçersiz fesih tarihi olan 14.01.2016 tarihinde ... Sendikasına üye olması sebebiyle işe başlatılmadığı tarihte yürürlükte bulunan 01.01.2016-31.12.2017 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi hükümlerinin kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı ve işe başlatmama tazminatının hesabında dikkate alınması gerektiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 23.02.2021 tarihli ve 2020/340 Esas, 2021/340 Karar sayılı kararıyla davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2 . Dairemizin 01/07/2021 tarih 2021/7063 Esas 2021/11386 Karar sayılı ilamı ile ;
"...
Ne var ki; sendika üye kayıt fişinde davacının sendika üyeliğinin 14.09.2016 tarihinde düştüğü yazılı olup bu husustaki tereddüt yargılama aşamasında yöntemince giderilmemiştir.
Şu halde; öncelikle davacının işe başlatılmama tarihi olan 28.11.2017 tarihinde yürürlükte bulunan Toplu ... Sözleşmesinden yararlanma hakkına sahip olup olmadığı netleştirilmeli, sonucuna göre kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı ve işe başlatmama tazminatının hesabında işe başlatılmadığı tarihte yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmelidir. Belirtilen husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru bulunmamıştır.
3- Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacının belediyenin taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden doğan alacakları talep hakkına sahip olup olmadığı, ücret farkı, 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar ile ilave tediye alacağının Belediyenin taraf olduğu Toplu ... Sözleşmelerine göre bulunan ücret miktarına göre hesaplanıp hesaplanamayacağı noktasındadır.
01.01.2012-31.12.2013 tarihleri arasında yürürlükte bulunan belediyenin taraf olduğu Toplu ... Sözleşmesi bakımından değerlendirme yapıldığında; belirtilen Toplu ... Sözleşmesinin imza tarihi 18.01.2012 olup davacının bu sendikaya 10.02.2012 tarihinde şirket işçisi olarak üye olduğu ve üyeliğin de kayden ihbar olunan işveren olan Kemalpaşa -Bel İmar Turizm Limited şirketine 19.....2013 tarihinde bildirildiği görülmektedir. Davacı bu sözleşmeden 19.....2013 tarihinden itibaren yararlandırılmış ise de; davacının sendika üyeliğinin dava dışı şirkete bildirildiği, davalı belediyeye ise bildirilmediği anlaşılmaktadır. Davacı, Toplu ... Sözleşmesinin imza tarihinde sendikaya üye olmadığına göre, bu sözleşmeden yararlanması ancak sendika üyeliğinin sözleşmenin tarafı davalı belediyeye bildirilmesiyle ve bildirim tarihinden geçerli olarak mümkün olabilir. Açıklanan sebeple, davacının 01.01.2012-31.12.2013 tarihleri arasında yürürlükte bulunan Toplu ... Sözleşmesinden yararlanamayacağı kabul edilmelidir.
Şu halde; İlk Derece Mahkemesince belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden hesaplama yaptırılmalı ve aynı dönemde birden fazla Toplu ... Sözleşmesinden yararlanmanın mümkün olmadığı dikkate alınarak sonuca gidilmelidir.
İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince bu hususlar üzerinde durulmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ;
“...Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuş, Belediye-... sendikasından davacının dayanışma aidatı ödeyip ödemediği sorulmuş, bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kesinleşen ... 3. ... Mahkemesinin 2016/65-2016/587 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi'nin bozma ilamında belirtilen açıklamalara göre düzenlenen 31/03/2022 tarihli ek bilirkişi raporundaki hesaplamalar birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı ...'ndan ihale ile ... alan şirketler bünyesinde 03/02/2009-14/01/2016 tarihleri arasında çalıştığı, işe iade kararının kesinleşmesi ile süresinde yapılan başvuruya rağmen işe başlatılmaması nedeniyle 4 aylık sürenin eklenmesi ile kıdeme esas hizmet süresinin 03/02/2009-14/05/2016 tarihleri arası 7 yıl 3 ay 12 gün olduğu, bozma ilamı kapsamında yapılan hesaplamalara göre davacının zamanaşımına uğramayan 17.918,66 TL brüt kıdem tazminatı, 9.139,07 TL brüt ihbar tazminatı, 12.398,19 TL brüt boşta geçen süre ücret alacağı, 6.801,75 TL brüt işe başlatmama tazminatı, 1.065,91 TL brüt genel tatil alacağı, 13.183,28TL brüt izin alacağı, 23.034,42 TL ...'ten kaynaklanan fark ücret alacağı, 1.105,87 TL ...'ten kaynaklanan giyim yardımı alacağı, 7.001,32 TL ...'ten kaynaklanan ikramiye alacağı, 3.729,28 TL brüt ...'ten kaynaklanan yemek yardımı alacağı, 3.543,42 TL ...'ten kaynaklanan yakacak yardımı alacağı, 560,98 TL brüt ...'ten kaynaklanan aile ve çocuk yardımı alacağı, 1.311,42 TL brüt ...'ten kaynaklanan yol yardımı alacağı, 337,92 TL brüt ...'ten kaynaklanan gıda yardımı alacağı, 1.507,43 TL ...'ten kaynaklanan kıdemli işçiliği teşvik primi alacağı olduğu kabul edilmiş, ıslah dilekçesindeki taleplerle bağlı kalınmak..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava değeri bakımından davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, Mahkemenin bu itirazı dikkate almadığını, davalı İdarenin işçileri için imzalanan toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, somut olayda bu toplu ... sözleşmesinin uygulanmasının yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, sendikadan gelen yazı cevabı ile sabit olduğu üzere sendika üyeliğinin davalıya bildirilmediğini, özel hukuk tüzel kişisi olan şirkete bildirimin yapıldığını, davalı idarenin bundan sorumlu tutulamayacağını, davacının sendika üyeliğinin hangi tarihte sona erdiği ve bu tarihten sonra toplu ... sözleşmesi ile düzenlenen ücret ve diğer haklardan yararlanma hakkının olmadığını, İdarenin imzaladığı toplu ... sözleşmesinin sendika üyeliğinden önce olduğunu, üyeliğin daha sonra olması ve İdareye bildirilmemesi nedeniyle davacının toplu ... sözleşmesinden faydalanamayacağını, hesaplamaların toplu ... sözleşmesine göre yapılamayacağını, davacının dava konusu edilen alacaklara hak kazanmadığını savunarak yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı, talep edilen işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, işçilik alacakları belirlenirken toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümlerinden faydalanıp faydalanılmayacağı konularında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi ile 4857 sayılı ... Kanunu ve 6356 Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun ilgili hükümleri.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.09.2021 tarihli ve 2021/7688 Esas, 2021/11983 Karar sayılı; 23.02.2022 tarihli ve 2022/1773 Esas, 2022/2225 Karar sayılı ilâmları.
3. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.11.2016 tarihli ve 2016/26170 Esas, 2016/25527 Karar sayılı ilâmı.
3. Değerlendirme
1. Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta; davacı işçinin işçilik alacakları belirlenirken davacı işçinin asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlanıp yararlanmayacağı ve hangi tarihten itibaren yararlanması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.
3.Dairemizin yukarıda belirtilen bozma ilâmında ilk olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin ve işe başlatmama tazminatının hesabında, işe başlatılmadığı tarihte yürürlükte bulunan davalı Belediyenin taraf olduğu 01.01.2016-31.12.2017 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, davacının işe başlatılmadığı 28.11.2017 tarihindeki ücretinin, bu tarihte yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesine göre belirlenebilmesi için davacının üyeliğinin devam edip etmediği yada bu tarihten sonra dayanışma aidatı ödeyerek yararlanma talebinin bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği belirtilmiştir. Bozma kararında ikinci olarak da davalı ... ile şirket arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmasının davacı işçinin davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin tamamından faydalanması için ... başına yeterli bir kriter olmadığı açıklanarak davacının üyeliğinin hangi tarihte davalıya bildirildiği tespit edilerek sonuca gidilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.
4. Mahkemece bozma ilâmı doğrultusunda yapılan araştırma sonucunda; davacının 28.11.2017 tarihi olan işe başlatılmama tarihinden önce 04.09.2016 tarihinde toplu ... sözleşmesinin tarafı olan ... sendikası üyeliğinin düşürüldüğü, davacının işe başlatılmama tarihinde sendika üyeliğinin bulunmadığı, üyeliğinin alt işverene bildirildiği, asıl işverene bildirim yapılmadığı açıklığa kavuşturulmasına rağmen bir kısım alacaklar yönünden önceki rapora atıfla, diğerleri yönünden de davacının sendika üyeliğinin asıl işverene bildirildiği faraziyesi ile hesaplama yapılan bilirkişi ek raporuna itibar edilerek hüküm kurulması hatalıdır.
5. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre somut olay değerlendirilecek olursa, davacı işçinin üyeliğinin asıl işverene bildirilmediği dosya kapsamından anlaşılmakta olup davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlandırılması mümkün değildir. Bu sebeple davaya konu toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacakları isteğinin reddine karar verilmeli, diğer işçilik alacaklarının hesabında ise asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesi hükümleri dayanak alınmadan 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri ile diğer mevzuat doğrultusunda hesap yapılmalıdır. Açıklanan nedenle kararın tekrar bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.