Esas No: 2022/11075
Karar No: 2022/10520
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/11075 Esas 2022/10520 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/11075 E. , 2022/10520 K.Özet:
Davacı, davalı şirkette çalıştığı dönemde ücretinin düşük gösterildiğini ve hak ettiği ücretin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ücret alacağının ödenmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinde alacaklar hüküm altına alınmış, ancak temyiz incelemesi sonucunda mahkeme kararı bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kısmen kabul edildiği ancak mirasçılık belgesinde yer alan tüm mirasçıların davaya dahil edilmediği ve birleşen dava dosyasında zamanaşımı savunmasının bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi - iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilebileceğini belirtmektedir.
Not: Öğrenci, kararda geçen kanun maddelerinin tamamını özetlemek yerine, sadece ilgili maddeleri eklemesini istemiş.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı mirasçısı ... ile davalı .... Turizm Havayolu Taşımacılık Bilgisayar Elektrik San. ve Dış. Tic. A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin davalı Şirkete ait işyerinde 29.01.2009-24.12.2010 tarihleri arasında teknik uygulama sorumlusu olarak çalıştığını, aylık 2.500,00 TL ücret almasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimde ücretinin daha düşük ve asgari ücret düzeyinde gösterildiğini, çalışma süresince hak ettiği 23 aylık ücretinden sadece 3.800,00 TL ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ücret alacağının ödenmediğini beyan ederek faizi ile davalıdan alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada; müvekkili davacının asıl davaya konu talepleri için ikame ettiği davanın sonuçlandığını ve temyiz incelemesi aşamasında olduğunu ve bu nedenle ıslah talebinde bulunamadıklarını belirterek dosyada mübrez bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ödenmeyen ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 01.11.2010-31.12.2010 tarihleri arasında çalıştığını, asgari geçim indirimi dahil net 1.382,13 TL ücret aldığını, hizmet süresine göre kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, hak ettiği 2 aylık ücretinin banka aracılığıyla ödendiğini, ayrıca davacının 23 ay boyunca ücret almadan çalışmasının mümkün olmadığını, ... sözleşmesinin müvekkili Şirket tarafından 4857 sayılı ... Kanunu'nun 25 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca haklı nedenle feshedildiğini belirterek müvekkili Şirket aleyhine açılan davanın esastan reddini, davalı ... aleyhine açılan davanın ise husumet yokluğu nedeni ile reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesinin 23.02.2016 tarihli 2013/726 Esas 2016/57 Karar sayılı ilk kararında; "...davacının 08/08/2009-24/12/2010 tarihleri arasında davalı işyerinde kontrol mühendisi olarak çalıştığı, bu dönem içinde davalı işyerinden başka farklı işverenliklerin işleri de yaptığı anlaşılmakla çalışmasının kısmi çalışma olduğu, çalışmanın niteliği dikkate alındığında en son 1.810,00 TL brüt ücret aldığı" gerekçesiyle belirlenen alacaklar hüküm altına alınmış, kararın taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03.....2020 gün ve 2016/16189 Esas 2020/4835 Karar sayılı kararıyla; "...Mahkemece yapılan ücret araştırmasına gelen cevapta iddia edilen ücretin çok daha üzerinde bir aylık ücret bilgisi verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda SGK kayıtlarında yer alan prime esas kazanç dikkate alınarak hesaplamaya gidilmiştir. Davacının vasıflı teknik eleman niteliğinde olduğu, imza attığı yapı denetimi işleri bakımından teknik sorumluluğunun bulunduğu dikkate alındığında iddia edilen ücretin dosya içeriğine göre ispatlandığı kabul edilerek gerekirse bu yönde ek hesap raporu alınarak isteklerle ilgili hüküm kurulmalıdır.
Dosyaya sunulan yapı denetim belgelerinin davalı işveren adına düzenlendiği ve davacının belgelerde imzasının bulunduğu dikkate alınarak sigorta kayıtlarında geçen dönem dışında davalıya ait işyerinde çalıştığı ispatlanmış olmakla, hizmet süresi bakımından da davacının iddiasına değer verilerek işçilik alacakları hesaplanmalıdır..." gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçısı ... ve davalı ... Turizm Havayolu Taşımacılık Bilgisayar Elektrik San. ve Dış. Tic. A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Gerekçe:
1.Somut olayda Mahkemece devam eden yargılama aşamasında; davacı asılın ilk hüküm tarihinden sonra 26.10.2016 tarihinde vefat ettiği ve bunun üzerine mirasçıları davaya dahil olunarak yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, dosya içeriğinde yer alan ... Noterliğinin 24.11.2016 tarihli 18915 yevmiye numaralı Mirasçılık Belgesinde yer alan mirasçıların tamamının davaya dahil edilmediği anlaşılmaktadır. Karar bu yönüyle hatalıdır.
Diğer taraftan, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.12.2016 tarihli ve 2016/856 Esas, 2016/759 Karar sayılı kararıyla reddi miras isteminde bulunmuştur. Bu yöndeki talebi kabul olunan mirasçı ... mirası kayıtsız şartsız reddetmesine rağmen karar başlığında davacı olarak yer alması doğru değildir.
Bu durumda Mahkemece yapılacak ..., müteveffa davacı mirasçılarının yöntemince tespiti ile usulüne uygun olarak davaya dahil edilmeleri, reddi miras isteminde bulunup bu hususta karar ibraz eden mirasçılar bakımından ise davada taraf sıfatları bulunamayacağı nazara alınarak bir karar verilmesidir. Ayrıca yapılacak yargılama sonucunda mirasçı veya mirasçılar açısından hüküm kurulması hâlinde, dava konusu alacaktan sadece miras payı oranında hak sahibi olunabileceği hususu göz ardı edilmemelidir.
2. Birleşen dava dosyasına ilişkin olarak ise davacı, asıl davaya konu talepleri için ıslah talebinde bulunamadığı gerekçesiyle birleşen davayı açarak davanın eldeki dava dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir. Dairemizin bozma ilâmından sonra 01.....2021 tarihinde birleştirme kararı verilmiştir. Bu nedenle birleşen dava dosyası ile ilgili temyiz incelemesi yapıldığından söz edilemeyecektir.
Bu açıklamalara göre birleşen dava, kısmi dava olarak açılmış olup davalı vekili temyiz dilekçesinde, davaya karşı zamanaşımı savunmasında bulunduğunu ileri sürmüştür. Ne var ki fiziki dosya içeriğinin denetime elverişli olmaması nedeniyle bu konuda gerekli tespitler yapılamadığından; davalının bu yönde bir savunması olup olmadığı, savunmanın süresinde olup olmadığı denetlenememiştir. Bu itibarla birleşen dava dilekçesinin davalıya tebliğ tarihi yöntemince tespit edilmeli, davalının birleşen davaya karşı zamanaşımı savunmasında bulunup bulunmadığı, bulunulmuş ise süresinde olup olmadığı araştırılarak, zamanaşımı def'inin yasal süresi içinde ileri sürüldüğünün tespiti hâlinde ise davalının bu husustaki savunması da değerlendirilerek uyuşmazlık konusu alacaklar yeniden belirlenmelidir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.