Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8248 Esas 2022/10990 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/8248
Karar No: 2022/10990
Karar Tarihi: 03.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8248 Esas 2022/10990 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, bir hastanede çalışırken sürekli işçi kadrosuna geçirildiğinde ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiği ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığı iddiasıyla dava açar. İlk Derece Mahkemesi davanın kabulüne karar verse de, davalı tarafın istinaf başvurusu sonucu karar kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kuruldu ve dava kabul edildi. Temyiz edilen kararda, belirsiz süreli iş sözleşmesindeki düzenlemeler ile toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümlerinin dikkate alınması sonucu davacının ödenmeyen fark ücret alacağı bulunduğu belirtilmektedir. Kararın hukuka uygun olduğu, davalı tarafça ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır. İlgili kanun maddeleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesi ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü maddedir.
9. Hukuk Dairesi         2022/8248 E.  ,  2022/10990 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 56. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı tarafça istenen fazi oranına ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu taleplerin reddi gerektiğini, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücret üzerine %4'lük zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, iddia edildiği gibi davacının ücreti 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanması ve ücretin düşürülmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu sebeple davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını, davacı lehine hükmedilen faizlere itiraz ettiklerini, davalı İdarenin temerrüde düşürülmediğini savunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesi ile uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri ve Yargıtayın emsal kararları dikkate alındığında davacının ödenmeyen fark ücret alacağı bulunduğu, İlk Derece Mahkemesinin esas bakımından hukuka uygun olduğu; ancak İlk Derece Mahkemesince ikramiye alacağına en yüksek banka işletme kredi faizine hükmedilmiş ise de bu alacağa uygulanacak faizin en yüksek banka mevduat faizi olması gerektiği belirlenerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun ikramiye alacağında faiz türü yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerin yanı sıra davacı ile nakil sırasnda yeni bir sözleşme imzalandığı, sözleşmede ücret kısmının boş bırakıldığı, asgari ücretin %fazlası şeklinde bir hükme yer verilmediği, belirli bir oran yazılmış olsa dahi işveren vekilleri tarafından yapılan söz konusu esaslı değişikliğin işveren Bakanlık onayı olmadan geçerli olmayacağı ileri sürülerek ve resen dikkate alınacak nedenler de gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile ücret farkı, ikramiye farkı ile ilave tediye farkı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususundadır.
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
    Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara