Esas No: 2022/10813
Karar No: 2022/11001
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10813 Esas 2022/11001 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10813 E. , 2022/11001 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 36. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe giren toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı tarafça istenen faiz oranına ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ve diğer malî sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer malî ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, davacının ücreti korunarak bu ücretin üzerine % 4'lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacıya ait bordroların incelenmesinden davacının toplu ... sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden de faydalandığının anlaşılacağını, toplu ... sözleşmesi ile ücretinde artış olan davacının diğer yandan bireysel ... sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını isteme hakkının mümkün olmadığını, davacı ve aynı durumda olan sürekli işçilere hem asgari ücrete yapılan zam hem de toplu ... sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılmasının çifte zam durumu oluşturduğunu, davacının ücretinin mevzuat ve yönetmelik hükümleri gereğince ödenmekte olduğunu, bu durumun eşitsizliğe yol açacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesi ile uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri ve Yargıtayın emsal kararları dikkate alındığında, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi ile toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve ikramiye alacağına uygulanması gereken faiz noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı KHK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı Bakanlığa bağlı işyerinde alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçen davacı işçi temel ücreti belirlenirken geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesindeki aylık ücrete ilişkin oranın dikkate alınmadığını, ücretin hatalı belirlenmesi nedeniyle eksik ödeme yapıldığını iddia etmiştir. Kadroya geçiş aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Buna göre taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesi hükmü dikkate alındığında dava konusu alacakların hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Ancak 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ncü madde kapsamında kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kurallar belirlenmiş olup burada söz konusu edilen ve Yüksek Hakem Kurulu kararıyla imzalanan toplu ... sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanun'u (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi değildir. Söz konusu toplu ... sözleşmesinin süresi 31.10.2020 tarihinde sona erdiği gibi, sözleşmenin art etkisi de bulunmamaktadır. Bu yönler nazara alındığında toplu ... sözleşmesinin bitiminden sonraki dönem için, bu toplu ... sözleşmesinde mevcut ikramiyeye ilişkin düzenlemeler göz önüne alınarak fark ikramiye alacağı hesabı yapılması hatalıdır.
4. Ayrıca Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe giren bu toplu ... sözleşmesi, davacının 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi olmadığından, davacının ikramiye alacağına 6356 sayılı Kanun'da öngörülen en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanması da isabetsizdir.
5. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince talep konusu alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; arabuluculuk son tutanak tarihi olan 03.09.2021 tarihinin açıkça hüküm kısmında belirtilmemesi infazda tereddüt yaratır mahiyettedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.