Esas No: 2015/3340
Karar No: 2015/4134
Karar Tarihi: 16.09.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3340 Esas 2015/4134 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın iş yeri komşusu olan sanıkların, zaman içerisinde katılanın güvenini kazandıktan sonra, katılanın tekne almak istediğini öğrenmeleri üzerine bu konuda yardım edebileceklerini söyleyerek, katılandan farklı tarihlerde, ... ve ..."de bulunan tekneleri satın almak için para ve çek almalarına rağmen, bu para ve çeklerin bir kısmını tekne sahiplerine iletmeyerek mal edinmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda,
A) Sanık Kamuran hakkında verilen mahkumiyet hükmünün temyizen incelenmesinde;
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık Mustafa müdafisi ve diğer sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 365 gün olarak tayin edilmesi,
2) Dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık açısından, TCK"nın 53/1. maddesi uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "365 GÜN" ve "7300 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN" ve "100 TL" ibarelerinin ve hüküm fıkrasına ““TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık Mustafa Furkan hakkında verilen mahkumiyet hükmünün temyizen incelenmesinde;
Sanığın aynı yargı çevresi içerisinde başka bir suçtan L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olduğu, "duruşmalardan vareste tutulmaya" dair talebi bulunmadığı halde mahkumiyet kararının verildiği 26.10.2011 tarihli duruşmaya katılımı sağlanmadan yokluğunda karar verilmek suretiyle CMK"nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Mustafa Furkan ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.