Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1541 Esas 2020/1953 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1541
Karar No: 2020/1953

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1541 Esas 2020/1953 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/1541 E.  ,  2020/1953 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunu, davalı kooperatifin müvekkili ve müvekkili gibi haksızlığa uğramış diğer üyelere çağırmadan usule aykırı bir şekilde genel kurul toplantısı yaptığını, söz konusu genel kurul toplantısında üyelerin aidatlarının 70.000,00 TL"ye tamamlanmasına karar verildiğini, söz konusu genel kurul kararlarının iptalinin gerektiğini, davalı kooperatif tarafından müvekkiline 28.000,00 TL borcu olduğuna ilişkin ihtarname keşide edildiğini, Kooperatifler Kanunu"nun 45/2. maddesine göre kooperatif genel kurulunun ana asözleşmede belirtilen şekilde toplantıya çağrılması gerektiğini, kooperatif ana sözleşmesine göre toplantıya çağrının taahhütlü mektupla, ilan yoluyla veya imza karşığılında yapılması gerektiğini, 05/03/2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının müvekkiline hiçbir şekilde haber verilmediğini, bu hususun hazirun cetvelinden de anlaşılabileceğini, kanunun emredici hükümlerine aykırılık teşkil eden genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunu, bu kararlara ilişkin açılacak iptal davalarında Kooperatifler Kanunu"nun 53. maddesinde düzenlenen bir aylık süreye uyulması şartının aranmadığını ileri sürerek 05/03/2012 tarihli genel kurulun ve genel kurulda alınan kararlarının tamamının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif vekili; davacının genel kurul kararlarının iptali davasını süresi içinde açmadığını, davacının genel kurul tarihinde davalı kooperatifin üyesi olduğu hususunu ispat etmek zorunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; iptali istenen genel kuruldan önce kooperatifin 26 ortağının bulunduğu, genel kurula 14 ortağın asaleten ve temsilen katıldıkları dolayısıyla çağrılmayıp genel kurula katılmayan ortakların toplantı ve karar nisabını etkilemediği, 26 ortağı bulunan kooperatifte ortakların 1/4"ünden fazlasını oluşturan 14 ortağın toplantıya katıldığı ve kararların oybirliğiyle alındığı, çağrı usulsüzlüğü toplantı ve karar nisabını etkilemediği, bu nedenle yokluk nedeni bulunmadığı gerekçesiyle Genel Kurulunun yokluğuna ilişkin isteminin reddine, genel kurulunda alınan kararların iptaline
    yönelik istemin ise davanın bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı bu nedenle dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince; davalı kooperatif tarafından alınan 06.06.2013 tarihli, 05 no.lu yönetim kurulu kararı ile davacının ihraç edildiği, davacı asil tarafından 27.04.2016 günlü celsede ihraç kararının kendisine tebliğ edildiği, herhangi bir dava açmadığı beyanında bulunduğu, bu şekilde ihraç kararının kesinleştiği, genel kurul kararının iptali için üyelik koşulunun dava şartlarından olduğu, bu nedenle ihraç edilmekle üyeliği sona eren davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle yeniden esas hakkında karar verilmesine ve davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.06.2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara