Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/13863 Esas 2020/142 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13863
Karar No: 2020/142
Karar Tarihi: 07.01.2020

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/13863 Esas 2020/142 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2019/13863 E.  ,  2020/142 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
    2- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ... "e karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/3. maddelerinde tanımlanan mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık zamanaşımının sorgu tarihi olan 01/07/2011 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve üst Cumhuriyet savcısı"nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8 maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
    3- Sanıklar ..., ..., ... hakkında mağdur ... "e karşı hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ... "e karşı hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından verilen beraat kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısı ve üst Cumhuriyet savcısı"nın temyiz taleplerinin, sanık ... hakkında mağdur ... "e karşı hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma , sanık ... hakkında hırsızlık , mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanıkların temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ..."e yönelik eylemlerinin gece vakti gerçekleştiği belirtilerek kamu davasının açıldığı belirlenerek yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının sanıklar ... ve ... hakkında tayin olunan hapis cezalarının infazı aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    4- Sanık ... hakkında başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 267/1 maddesi uyarınca belirlenen 1 yıl hapis cezasından aynı Kanun"un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, 10 ay yerine hesap hatası sonucu 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 267/1 maddesi uyarınca belirlenen 1 yıl hapis cezasından, aynı Kanun"un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    5- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
    Resmi belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu belge asılları getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilip iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının yöntemince tartışılması ve ayrıca iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilmeksizin sanık ..." in resmi belgede sahtecilik suçuna konu sürücü belgesini emniyet mensuplarına göstererek ... ismi ile soruşturma aşamasında beyan verdiği, mahkeme huzurunda sorguya çıktığı, tutuklandığı; parmak izi incelemesine kadar ... olarak bilinmeye devam ettiği göz önüne alındığında sanığın kullandığı ve dosya arasında fotokopisi bulunan sürücü belgesinin iğfal kabiliyeti bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da sanığın aşamalardaki savunmalarında kardeşine ait olan sürücü belgesini kullandığını ve suçla ilgisinin bulunmadığını söylemesi karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara