Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/3324 Esas 2020/718 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3324
Karar No: 2020/718
Karar Tarihi: 19.02.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/3324 Esas 2020/718 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/3324 E.  ,  2020/718 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : 1-... (kendi adına asaleten, ..."e velayeten) 2-... vekilleri Avukat ...
    DAVALILAR : ... vasisi ...vekili Avukat ...

    Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/428-2009/523 sayılı dosyasında:
    DAVACILAR : ... 2-... 3-... 4-... vekilleri Avukat ...

    Davacılar ... (kendi adına asaleten, ..."e velayeten) ve ... vekili Avukat ... tarafından, adli yardım talepli olarak, birleşen davada davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhine 01/05/2008 ve 02/11/2009 günlerinde verilen dilekçeler ile haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece asıl davada adli yardım talebi kabul edilerek yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davalarda maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 12/06/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Birleşen Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/428 esas sayılı dosyasının davacılarından ...’in adının, hüküm fıkrasının ikinci paragrafında ... olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bu nedenle bozma nedeni yapılmamıştır.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davada davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Asıl ve birleşen davalar, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davalarda maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat istemi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili; davacı ..."in eşi, ... ve ..."in babası, ... ve ..."in oğlu, ...ve ..."in kardeşi ..."in, davalı tarafından öldürüldüğünü belirterek oluşan maddi ve manevi zararların tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili, asıl ve birleşen davaların reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen 29/03/2016 tarihli ilk karar, Dairemizin 18/10/2018 tarihli, 2016/8397 esas, 2018/6346 karar sayılı ilamı ile
    davacılardan ...’in eğitim durumu dikkate alınarak destekten yoksun kalma zararının belirlenmesi gerektiği ve desteğin gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilerek davacıların destekten yoksun kalma zararının belirlenmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda 16/04/2019 ve 29/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporları hükme esas alınarak asıl ve birleşen davalarda maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden ise 29/03/2016 tarihli hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesi nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Davacılar vekili asıl davada davacılardan ... için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 40.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş ve bozma ilamından önce alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 14/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile anılan davacı yönünden 182.107,67 TL maddi tazminat talep etmiştir. Mahkemece de davacılardan ... yönünden 29/03/2016 tarihli ilk karar ile ıslah edilen miktar üzerinden maddi tazminata hükmedilmiştir. Dairemizin 18/10/2018 tarihli, 2016/8397 esas, 2018/6346 karar sayılı bozma ilamı üzerine alınan 29/05/2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda davacılardan ... yönünden maddi tazminat alacağı 254.312,92 TL olarak belirlenmiş ve mahkemece belirlenen bu miktardan SGK tarafından bağlanan aylığın peşin sermaye değeri olan 44.393,84 TL mahsup edilerek 209.919,08 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. Maddesi “(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır” şeklinde düzenlenmiştir.
    Davacılar vekili asıl davada davacılardan ... yönünden 14/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile 182.107,67 TL talep ettiği ve bozma ilamı üzerine alınan bilirkişi raporundan sonra ek dava da açılmadığı halde, mahkemece talep aşılarak bozmadan sonra alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 209.919,08 TL maddi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, asıl ve birleşen davada davacıların tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara